Mayıs Ayı başındayız, üstelik çok güzel bir gün… Altı Mayıs, Hıdırellez, Türklerin, Nevruzdan sonraki, baharla alakalı en önemli günü. Eh biraz da bizle alakası var. Bir yaş daha almanın, külfeti de işin cabası. Evinizdeki bahçenin gülleri altına neler gömdünüz. Dileklerinizi, okumaktan ziyade yerine gelmeleriyle alakalıyım. İnşAllah isteklerinize en kısa zamanda kavuşursunuz… Yumurta haşlayıp, boyayanınız da var mı… Kırlara açılmak, şuursuzca, belirsiz yönlere doğru koşma isteğinde misiniz? Ben şahsen, her türlü çocukluğu yapmayı planlıyorum… Psikologların en önemli tavsiyesi olan ” İçinizdeki çocuğu öldürmeyin ” sözünü tutacağım. Hepinize Merhabalar olsun…
Yirmi bir yıldır, ülkeyi yönettiğini zanneden ama adı konmamış iflas bayrağını çeken bir Hükümet’ imiz var. Soğanı bulamayan, insanlara, TOGG dan uzaydan bahseden, et kuyruklarını uçak gemisi (!) gezme kuyruklarıyla örtmeye, gizlemeye çalışan siyasetçiler hergün boy boy arz-ı endam eyliyorlar… Çeyrek asır, yapılamayanlar, son bir ayda yapılıyormuş gibi gösterilerek, o anaforda oylarınız gasp edilmeye çalışılıyor. Toplumun her kesimine uygun şantajlar uygulanıyor. Geçtiğimiz hafta, ziyaretimize gelen, kayınvalidemin evlatlığının dediği gibi TOKİ, kentsel dönüşüm için, Temmuz ayını işaret ederek, bu iktidar kalırsa başlayacağız diyormuş… Onlarda, RTE ye karşı olmalarına rağmen, mecbur vereceğiz modundalar… Bir ay boyunca, gözler boyanarak yapılanlara kandığınız taktirde, seçim sonrası başınıza neler geleceğini artık öğrenmiş olmanız gerekiyor… Gene aynı filmi “Ellerim kırılsaydı”yı defalarca seyrettirmeyin, halkımıza… Gazetelerde gün olmuyor ki, onlarca vaat… Bunu yapan muhalefetse, biliriz ki iktidara geldiğinde yapacaklarını söylüyordur. Peki iktidarsa ne diyeceğiz. Elini tutan mı var birader… Her gün, Yurdun cennet köşelerinden birini nasıl satıyorsan, aynı usulle dediklerini de hayata geçir. Bizde sözlerinden emin olalım. En azından bir ikisini, avans kadrosundan gerçekleştir. Dünya’ nın hiç bir yerinde rastlayamazsınız, icraat yerine vaat eden yönetimlere…
İktidarın elinde halkın lehine yaptığı hiçbir icraat olmayınca, yalana ve hassas konulara buluşacağı belliydi… Daha önceleri, belediyeler için “PKK’lılar sayaç okuyacak” türü abuk sabuk iddialarda bulunanların, yalanı ortaya çıkmasına rağmen, zaruretten gene aynı minval üzre hareket ediyorlar… Kimsenin duymadığı “Diyanet’ in kapatılması” yalanı da hiç yüz kızarmadan, hem de siyasetin yapılmaması gereken Cami Avluların da dile getiriliyor… Ben onlara ufakta olsa kızamıyorum. Esas dehşet nokta, bu söylemlerin alıcılarının olması…IQ hesabına katılamayacak, bağnaz ve zavallı, biat ehli cahillerin varlığını yok etmeden, bu söylemleri bitiremezsiniz. Şimdi bir daha düşünün : En ufak bir fırsatta niye okullar kapatılıyor. Niye cehaletten ve cahilden medet umuluyor… Daha ötesi, partilere oy veren seçmenlerin tahsil sıralamasına bakın… En çok oyu, ilkokul mezunlarından ; en az oyu da yüksek okul mezunlarından alan parti, acaba hangisi. Ben hiç düşünmeden ve tereddüt etmeden cevaplayabilirim. Mühim olan sizin de aynı duruma gelmeniz… Allah, Dini aklı olanlarla sınırlı tutmuş… Aklı olmayanların, hiçbir mükellefiyetleri yoktur, biline…
Bu haftaki son safkan siyaset yazımı okuyorsunuz… Yarın başka bir ağırlık düşünüyorum… Seçim günü ise siyaset dışı kalmayı planlıyorum…Ahlâk anlayışım bunu gerektiriyor…
Fren artık tutmuyor. At gemi azıya aldı, alışageldiği gibi de çakma süvarisini üstünden atacak… Mehmet Şimşek’e yalvar yakar olanlar, teklifleri davetleri kabul görseydi faizi %20-30 bandına çekmekte tereddüt etmeyeceklerdi. Gel gör ki, enkaza girmeğe iltifat edilmedi… Şimdi mecburen, abuk subuk ekonomik programda direnç var. Kâğıt üzeri faiz, %8.5’te sabit tutuldu ama, piyasa faizi %30 u geçti. Her gün bankalardan mesaj geliyor. Gelin %30’a mevduatınızı alalım diye… Devlet kuru ile serbest piyasa kuru arasında ki makas her gün biraz daha açılıyor. Şu an iki liraya dayandı… Bir ay önce dolara %0.90 faiz veren bankalar yalvar yakar % 5-6 ya döviz arıyor… Bunlara ve çarşı pazarın yangın yerine dönmesine rağmen, akıl fukaraları ” Ekonomi iyi ” diyebiliyor…
Hükümetin Bakamayanları, bütün Devlet imkanlarıyla, muhalefete azgınca saldırıyor. İftira atıyor, tahrik ediyor, hain diyor ve kendilerini, Kurtuluş Savaş’ ı yapan kişiler olarak lanse ediyorlar… Bunlardan en soylu olanı, 15 Temmuz’u fiili, 14 Mayıs’ ı siyasi darbe olarak değerlendiriyor… Kafasındaki saç telleri kadar aklı olmayanlar… Darbe suçtur ve de önlenmesi, mevcut hükümetin görevleri arasındadır. Madem bir siyasi darbe söz konusu, iptal et seçimleri, darbeyi (!!!) önle…Sıkıyor mu.… Anca gidersin, Hasseki’nin yanına… Aynı çok çok soylu, hatta gelmiş geçmiş, tüm zamanların en soylusu, sürekli LGBTİ üzerinden muhalefete yükleniyor… Bunun böyle olacağını aylar öncesinden söylemiştim… Halk TV de ki yaş baklalar aldırmadı ve bu soylu ve onun gibilere zemin oluşturdular. Halbuki LGBTİ nin ortaya çıkışı, filizlenmesi ve gelişimi AKP zamanında ve de onların teşvikiyle olmuştur. Bu konuda belgelerle bir yazı da yazmıştım… O bir kenara dursun, Zina, AKP tarafından suç olmaktan çıkarılmıştır… Bunlar kedi gibi. Hem işlerini görüyor hem de bağırıyorlar. Muhalefetin bu riyakarlıkları yüze vurma isteğini maalesef göremiyorum…
Yazılarımda yazmışımdır. Kim ” Ben şöyle dürüstüm böyle hak yemem vs ” derse bilin ki O konularla bir sıkıntısı vardır. Terörle iltisak konusunda da durum aynı… PKK yı altılı masa içinde gösterenlerin, PKK ile görüştükleri ve de onun yeşil versiyonuyla da ittifak yaptıkları ortaya çıktı. Seçim öncesi değerlendirmeyi sayın halkımıza bırakıyorum… Bir çift sözde Bekir Efendi’ye alnı pak insanların, şükür veya vakit gerekçesiyle fark etmez, alınlarının secdeye gelmesi kadar güzel bir şey yoktur ammaaa, alnı kapkara olanların secdesi sadece seccadeyi kirletir bu da basmaktan beterdir…
Geldik gene final konusuna… Allah’ ın verdiği derdi hiç bir zaman kişinin aleyhine kullanmak istemem ve de etik görmem ama, burada bütün Millet’ i ilgilendiren bir durum var… Her vatandaş gibi, oy vereceğim kişinin beden ve ruh sağlığı hakkında bilgi sahibi olmak en doğal hakkımdır… Sonun sonu… bütün dediklerim teker teker çıkıyor… Muazzam petrolcüde bulduk… Her sene seçim olsa inanın OPEC in bir numaralı üyesi oluruz… Mütevazi yaklaşımlarıyla aklımızda yer eden iktidar ; nükleer çubukların Rusya’ dan yola çıkışını, gemiye bindirilişini, Türk limanlarına gelişini, TIRlara yüklenişini, yolda şoförün lahmacun yiyişini, Tesise varışını, ilk hamalın elinin değişi gibi binlerce muazzam olayı bir kenara bırakıp, sadece malın depolanmasını tören haline getirdi… 2025 yılında açılacağı müjdesini de ihmal etmediler… Ayrıyeten Santral, tamamen Rus’lara ait…Kaç liraya satacak ve de ne kadar alım garantili bilinmiyor. Bu konu daha çok işlenecek bilgiler içeriyor, şimdilik bu kadarı yeterli… Hepinizi Yüce Yaradan’ıma emanet ediyorum, hoşça kalınız…