Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Fakiri dövmeye gerek yok elbisesini yırt yeter!

featured

Elimiz avucumuz boş , bir şey kalmadı zannetmeyin… Eski Mart’ ın biri de geçti. Sonra dokuzu ondördü falan derken yaza kadar uzayıp gidecek. Araya fırtınalar girecek ,Kuğu’ sundan , Filizkıranına kadar… Bu arada üst tarafını göremediğimiz kum saatinizin alt tarafı , farkına varmadan, epey dolu hale gelmiş durumda… Hepinize Merhabalar olsun…

Yazıma başlarken , zaruret gereği , geçen hafta bu gün yazdığım yazıyla ilgili bazı açıklamalar , tamamlayıcı bilgileri paylaşmak istiyorum… Ak Şener ile alakalı tamamı yalan olan bir dizi haber paylaştım. İnandırıcı olsun diye de kendimi merkeze koydum… Burada , kriz günlerinde CHP Medyasının yaptığını yaptım. Yalan haber ve haysiyet cellatlığının ne kadar kolay olduğunu , bunu yapmanında çok kolay olduğunu gösterir bir senaryo , yalan dizisi oluşturdum… Çok başarılı olmuşum ki , Yakınlarım dahil bazı kimseler ” Doğru mu ” diye sordu… Bana ulaşanlara , içinde tereddüt oluşanlara gerekli açıklamalarım yeterlidir zannediyorum

Kızılay Kurum’ unun tartışılmayan tarafı kalmadı. Herzamanki gibi aynı konular üzerinden topa girip sizi kısır döngülere sokmak istemiyorum. Bahsedeceğim konuyu biraz çalıştım. Bu arada belirtmek istediğim başka bir konu daha var. Ben anlı şanlı gazetelerde çöreklenen kamyon yükü maaşlar alan yanında 5-10 yardımcı 3-5 stajyer olan , senelerin birikimi ve neticesi hergün onlarca istihbarat yağan bir kimse değilim. Her şeyi tek başıma yapıyorum. Bilgi altyapım dışında çok mahdut kaynak kişim var. Bu sebeplerden yapacağımız hatalar kabul edilebilirlik sınırını aşabilir , peşin özürler… Evet biraz çalıştım. Kızılay Merkez yönetimi belli bir insan altyapısıyla çalışıyor. Yönetici ve Yönetim kurulları var. Bunların ne kadar ücretler daha doğrusu huzur hakları alındığı şeffaf değil ama çok cazip oldukları söyleniyor. Bu bölge eskiden de aşağı yukarı böyleydi ama yeni sistemde oluşturulan onlarca yan kuruluş , paravan şirkette de yağma Hasan’ ın böreği durumları mevcut. Hepsinin Gn. Md.ü Yönetim kurulları ve muhtelif yöneticileri var. İller bazında bile durum aynı… Bir yardım kuruluşu , bağıs kuruluşu olan Kızılay’ ımız , liyakatsiz mutlu bir azınlığın arpalığı olmuş… Olaya bu çerçeveden baktığımızda , sergilenen performansa şükretmemiz gerekiyor… İşin birde genel eğilimi var. Bunu muhtelif zamanlarda kısmen anlatmıştım , bu yüzden özet geçeyim. Bu ucube iktidar , şükürlü ve şükürsüz iki gruptan vücut buluyor. Birinci %20 yi oluşturan şükürsüz ve doymak bilmeyen kesimi elde tutabilmek için , Kızılay’ da olduğu gibi arpalıklar oluşturmak gerekiyor… Siyasi devamlılık için aynı derecede hayatı önemi olan bu kişileri elde tutmak için ; beş maaşı olana , altıncıyı , yedi maaşı olana sekizinciyi , dokuz maaşı olana onuncuyu temin etmek gerekiyor. Çünkü bu kesimin doyum noktasının ucu açıktır… Sırf bu konuyu değerlendirecek bir yazı niyetimiz var bekleyin…%20 lik şükürlü ikinci grubu da din baskısı ve korkusuyla idare ediyorlar. Bu gariplerim ; 5500 TL maaş alarak ve de çile çekerek , öbür tarafta huri tarlalarına düşeceğine inanıyor… İkinci grubu koparamazsınız ama birinci grup menfaatinin biteceğini anladığı an hemen diğer tarafa yanaşır. Elinde ki belgeleri de eski efendilerine karşı , yeni efendileriyle birlikte kullanırlar… Türkiye’ mizin durumu Malesef bu…

Şimdi gelelim , despotizmin tahammülsüzlüğün ve anti demokratizmin son tezahürlerine. Ben halâ statlardaki şiddet dışı tepkilerin yarattığı korkuyu çözebilmiş değilim. Herkesin , en başta benim bile çok rahatlıkla dile getireceğim tepkiler , her ne kadar en demokratik haklar olarak bilinse de , sıfırı tüketmiş hükümet ve yavrularında büyük tedirginliğe sebep oluyor. Bir kulüp ki, Türkiye’ nin en büyük kulüplerinden biri olan FB taraftarlarının en doğal hakkı elinden alınıyor. Anayasaya aykırı olarak hareketleri engelleniyor. Stada alınmama kararıyla yüz yüze bırakılıyorlar. Ali Koç ve onun gibi düşünen bütün klüp başkanlarına bir tavsiyem var… Başta Rize , Kayseri , Konya vs. olmak üzere hiç bir deplasmana taraftar götürmeyin. Takım konaklamasını bile başka bir yerde yapın. Mesela ,Kayseri yerine Kapadokya’da kalın maç günü otöbüsle stada iniverin… Kısa bir müddet sonra , bu olayları gözleyen , başta esnaf olmak üzere otel sahiplerine kadar herkes , yöneticilere tepkilerini yağmur gibi yağdıracaktır. Bizim orada bir laf vardır. Fakiri dövmeye gerek yok , elbisesini yırt yeter. Bu , düşünce ve akıl fukarası yaratıklara en azından başlangıç olarak böyle davranılması gerekir. Bilmem anlatabildim mi…

Belki biraz uzayacak finali ; bazı değerli dostlarıma verdiğim söz gereği de yazmaya başlamak istiyorum… Sorulan sorular gereği geçen haftaki yazımı biraz daha anlaşılır hale getirmem gerekiyor…Bana göre çok ince bir siyaset mühendisliği yapıldı… Akşener’ in ayrılışı , AKP Hükümetinin gitme teminatıdır. Nasıl mı. Esas kilit parti HDP ve ittifak yaptığı sol partiler Millet İttifakın içine çekildi. Bu olay İYİ Parti” varken yapılamazdı… Şu andan itibaren anlamaya başladığınız kanaatindeyim… RTE nin bu konuda ki belli politikaları gereği de , İttifak , HDP ve diğer küsûrat partilerle bir araya gelemiyordu. Masanın altında , yanında gibi yaklaşımlar , korkunç bir propoganda gücüyle de , Millet İttifakını , PKK yandaşı pozisyonuna düşürüyordu… CHP seçmeni bu durumu değerlendirip , Partisi’ nin denildiği konumda olamıyacağı anlayışına sahip bir çizgide bulunuyor… DEVA , Gelecek , Saadet gibileri de , geçmişte çözüm sürecinin içinde olan , olaya aşina ve bağışıklığı mevcut durumdalar… Tek sıkıntısı olan Parti , Milliyetçi tabana sahip İYİ Parti… Seçmenine bu tür bir gelişmeyi anlatamayacak durumda olan İYİ Parti ,seçmenini en az yarıya düşürecek , düşürmenin yanında herkesi etkileyecek durum olan Cumhur İttifak’ine kaptırma gerçeğiyle karşı karşıya kalabilirdi… Bana göre bu vaziyet , belki onlarca yıl sonra ortaya çıkacak bir gizli siyasal mühendislikle çözüldü… Muhtemelen Zafer , Memleket , ve diğer partilerle oluşturulacak birlik ve ittifaklerle de ,belki ikinci turda , Millet İttifakinin sona kalan adayına taze kan olma durumu oluşacaktır… Eğer seçim ilk turda biterse Meral , parlamenter sisteme geçişe taş koymaz , destek verir… Komplo teorisi gibi oldu ama , bunu doğrulayan durumlar da var… İki kere Meral’ i Cumhur’ a davet edenler , şu an aksi görüşteler…Neden , çünkü durumun farkındalar… Bu yüzden ” Dağılan taşları toplamıyacağız ” diyerek , herşeyi biliyoruz modundalar… Yoksa hayati önemde ki %15-20 lik bir potansiyele , kapalı kapı pozisyonu oluşturmazlardı… Başta , satışın ne olduğunu çok iyi bile En Soylu Bakamıyan’ ımız köprüleri atmazdı…Çok var da son emare , KK nın ,büyük hakaret yemesine rağmen , Partililerine verdiği ” Kimse ağır konuşmasın ” talimatıdır…Şimdilik sonun sonu… Meral Akşener , davet ettiği Belediye Başkan’ larının , CHP den istifa edip aday olmayacaklarını bilecek kadar ,siyaset ehli bir Başkan… Bu durumda ; çoğu da maksatlı olan duyumlara göre hareket eden , siyaset dışı topluluklara , hissi davranmadan beklemelerini salık vermiştim ama her kes mal bulmuş mağribi gibi saldırdı ta ki Millet el koyana kadar… Kendi aday olmayı düşünmedi. Düşünseydi vahim olurdu… Ersan Şen Hoca’ nın gündeme gelmesi güzel ama seçilemeyeceğini herkes tahmin eder… Bu durumu da dikkate alırsanız , yukarıdaki yaklaşımlarım tarafına geçebilirsiniz… Yani seçimi , ilk turu etkilemiyecek muhtemelen naylon bir aday çıkarılacaktı… Sevgili dostlarım 3-5 kuruşluk reyting uğruna ortalığı karıştıran , olur olmaz paylaşımları yayınlayanların, körükörüne peşine düşüp yandaşı konumunun da olmayın , goygoycuların ekmeğine yağ sürmeyin. Kendi aklınızı ön plana alın , yoksa sizlerde, müptezel fikir döneği durumuna düşersiniz… İşte olay buydu ama geçen hafta dediğim gibi , Millet ” Bende burdayım ” dedi ve olaya el koydu.Taşları bizzat yerlerine oturttu. ABD derin devletinin planına , elden geldiği kadar , Millet ayarı verildi. İyi mı oldu bana göre çok İYİ oldu… Geçen haftayı açmamı isteyenler herhalde durumu kavramışlardır… Son olarak , kulağıma gelen , ve gidişat değerlendirmelerim neticesi bir şeyi , ileri de “Demiştik ” e yakıt olsun diye paylaşmak istiyorum… İYİ Parti’nin seçime girebilmesi için ödünç verilen MV lerine karşılık , emanet seçmen programı oluşacakmış. Bu ne demek… Oy oranları çok yaklaşan AKP ve CHP sisteminde CHP nin birinci parti olması sağlanmal isteniyor. Bunun MV i dağılımın da çok faydası olduğu biliniyor… Bu durumda , her kriz de , sürekli gündeme taşınan diyet olayı , Ömer Seyfettin’ in “Diyet ” hikayesine dönmeden çözülmüş olacak… Olay nasıl sağlanacak , bende kafa yormaya başladım…
Şimdilik hepiniz Allah’ a emanetsiniz. Hoşça kalın…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!