Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Ey Emekliler…

featured

Ey emekliler, Ocak ayında zaten alacağınız zammı alırsınız. Farklar Şubat başı ödenir. Mart Ayında da gönül huzuruyla oylarınızı verirsiniz. Takvim bu, bunun dışında bir şeye de itibar etmeyiniz…

 

Elinize bir avuç kum alın. İnşaat müteahhitlerinden olmadığınıza göre, deniz kumu da olabilir… Avcunuzu açın, kumlar parmaklarınız arasından dökülüp gidecektir, çok cüzi bir kısmı elinizde kalabilir. Şahsi düşüncem, akanlar tükettiğimiz, kalanlar tüketeceğimiz ömrümüzdür… Bunu daha modernize bir şekle çevirirsek, kum saatinin alt tarafını biliyor ve görüyoruz ama üst taraf belirsiz… Hepinize merhabalar olsun…

İlkokul çocuklarımızın bir öğünlük yemek hakkı sürekli ötelenirken, Üniversite yemekhaneleri de ticarethaneye dönüştürülüyor. En son gözbebeğimiz kuruluşlardan biri olan İTÜ’nün yemekhanesinin özelleştirileceğini duydukTürkiye çapında, uygulanan politika gereği, yemek ücretleri %100 – 300 aralığında zamlandı. Bu oranların epey altında tutulan, öğrenci burs ücretleri yetmez ve de çok komik hale geldi… Artık iyice anlamaya başladım, hatta eminim… İnsanlarımız üzerinde, belli olacak şekilde negatif, gıda ve beslenme programları uygulanıyor…

Bir garip Hafize… TCMB Başkanından bahsediyorum. İlk başta bayağı ümitlenmiştik… Tavus kuşunun bile güzelliğinden başınız döner, ta ki, sesini duyana kadar… Nihayet bu da sesini çıkarmaya başladı… Herhalde bir müddettir, Ağasının rahle-i tedrisatındaydı.  Onun gibi ipe sapa gelmez cevherler yumurtlamaya başladı. Enflasyonun sebebi, petrol fiyatlarından kaynaklanıyormuş. Petrol ucuzladığında, bu sefer iş, patatesin soğanın sırtına yıkılır . İç piyasada sebepler tükenince de aslan gibi “Dış Güçler” masalımız var… Kızım, biz bu mavraları yirmi yıldır dinliyoruz. Yeni bir şeyler bulman daha doğru olur. Evet, sıkışınca çeker gidersin, CV ne önemli bir satır daha ilave olur,  diyecek şeyimiz yok ama sakın, bizi aynı mavralarla uyutmaya çalışma… Hafize kızım, biz masallara değil, rakamlara bakarız… İstersen birlikte değerlendirelim mi. Devlet’in icra dairelerinde 21 milyon dosya var. Bunu ortalama dört kişi olan Türk Ailesiyle çarparsan 84 milyon çıkar. Nüfûstan fazla, demek ki bazı Ailelerde 2-3-4 dosya var… Hadi onları bir köşeye bırakalım, başka bir açıdan bakalım… Yardım alan Aile sayısı 4.5 milyona ulaşmış. Gene aynı hesap, dörtle çarparsanız, karşımıza 18 milyon insan çıkıyor. Bu Ülke nüfusunun neredeyse çeyreği yardımla yaşıyor demektir. Sebep olanların gurur duyacakları bir olay değil, bilakis ört bas edilmesi gereken yüz kızartıcı bir durumdur… Yüksek faiz gibi sürekli tu kaka ettiğimiz bir yerde, IMF idi… Şükür olsun ki, perde gerisinden, onun programlarını uyguladığımızı da gördük. Para fonu yetkilileri, Türkiye’ den ayrılırken, doğru çalışmalar yapıldığını, yani bir yerde vatandaşın aleyhine işlerin yapıldığını resmen duyurdu… Bu durumu sağlayan Hafize Kızımız yarın bir gün, Memleketi hallettikten sonra, Oralarda veyahut, Dünya Bankası üst kademelerinde, kendisine kaymak işler bulabilir… Bu durumda bizler gene kaderimizle, bitmeyen ve gerçekleşmeyen vaatlerle baş başa kalarak, bir avuç zengin ve partilinin daha çok kazanması için canla başla çalışırız…

Bende emekli olduğum için kamuoyunu neredeyse tamamen işgal eden, haberler kervanına katılmak istemedim… Gel gör ki “Eşek yerine konduğumuzu” da ilan etmemiz gerekiyor… Çalışan memur ve emeklileri için yıllardır aynı zam oranları geçerli olmuştur. Ta ki geçtiğimiz Temmuz’a kadar. Memurlara yapılan seyyanen sekiz bin lira civarındaki zamdan, emekliler istifade ettirilmemiştir... Bunun üzerine birileri çıkıp “Olacak şey değil” diye, timsah gözyaşlarının farklı versiyonunu sergilemiştir… Bilhassa yandaş medyada her gün asparagas haberler çıkmış, emekliler oyalanma yoluna gidilmiştir. En son oyalama da benim değil ama, birilerinin Reyisi tarafından yapılmış, Bakanlar kurulu sonrası işaret edilmiş ve her zamanki gibi koca bir “Fos” çıkmıştır… İkramiye işi gene yüze göze bulaştırıldı. Bir ülkenin emeklisi o haliyle çalışma zorunda kalıyorsa bunun yegâne sebebi ülkeyi yönetenlerdir… Bu sorumluluğu idrak etmek yerine, her zamanki gibi çalışan cezalandırılmıştır… İşin başında dediklerimi tekrarlayarak, yazımı bitireceğim… Ey emekliler, Ocak ayında zaten alacağınız zammı alırsınız. Farklar Şubat başı ödenir. Mart Ayında da gönül huzuruyla oylarınızı verirsiniz. Takvim bu, bunun dışında bir şeye de itibar etmeyiniz

Bir haftayı daha sular seller gibi bitirdik.  Onla kalmayarak, Datça günlerimizin de sonu yaklaştı. Allah nasip ederse, Perşembe günü, Finike’ye hareket edeceğiz. 3-5 günde orada oyalanırız. Daha sonrası Ankara, İstanbul, derken kara kış… Allah, bilhassa,  başta emekli kardeşlerimiz olmak üzere herkesin yardımcısı olsun… Hoşça kalınız.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!