Ülke’ mizin duyduğu sayısız beklenti ve hasrete , ufak bir toparlama yapmak istiyorum… Dejenere sınırına yaklaşmamış çağdaşlık ; yobazlıktan uzak ve arınmış İslâm ; kafatasçılığa bulaşmamış Milliyetçilik ; Cimrilikle alakasız tutumluluk ; Savurganlıktan temizlenmiş , eliaçıklık ; vurdumduymazlıktan arınmış hoşgörü ; Riyakarlık uzağında ki saygı… Çok mu zor… Hepinize Merhabalar olsun..
Azgın ve kızgın adam ile , Ağa’ sı tam gaz… Terbiyesizlik bakımından adeta birbirleriyle yarışanlar en ufak bir laf kısıtlamasına tabi değil… Bundan sonra bütün kanalların , bu adamlar ( lafın gelişi ) çıktığında altyazı ikazıyla çocukları korumaları gerekmektedir… Hatta , haber başlangıçlarından önce ki ” Genel Seyirci ” resminin bir daha kullanılmayarak , bütün olumsuz durum ikazlarının devreye girmesi gerekir… Kızgın , suratsız ve terbiyesiz adam ( lafın gelişi ) geçtiğimiz günlerde , Ülke’ nin en üst mahkemesini topa tuttu. Ağza alınmayacak herşeyi , dilinin malzemesi yaptı… Ağa’ sını zaten biliyorsunuz… Peki , Ülkemiz de Anayasa Mahkemesinden daha aşağı konumda ki , kuruluş olan YSK yı , kasdetmediği halde ” Hayır onlara dedin ” denilerek , Türkçe’miz de pekte hakaret sayılmayacak ” Ahmak ” lafından ötürü , bir Belediye Başkan’ ını ipe çektiniz , siyaseti bile yasakladınız… Ali Mahir Başarır adlı bir MV i , mahkeme hakimi ne tepki gösterdi diye , dokunulmazlık fezlekesim TBMM komisyonunda işleme alındı ve kabûl edildi…Bu durumlar emsal alınacak olursa , bu terbiye fukaralarına ne yapmamız gerekiyor…
Deprem gerçeği ve depremle bağlantılı olaylar , tarihin tekerrür edişi gibi seyrini sürdürüyor. Toplanan yüzlerce milyar , yurt içi ve dışından gelen hadsiz hesapsız yardımlar yok gibi davranılarak , sürekli halktan yardım talepleri hız kesmeden devam ediyor… Hani bir fıkra vardır , sonu ” Esasında Sarı Öküzü verdiğimizde kaybettik ” diye biten… Bizde Merkez Banka’ sı yedek akçesini , değerli müteahhitlerimize aktardığımız zaman kaybetmişiz… Birde ,RTE nin , Milletin kafasına çay atması var…Gelmiş geçmiş en Soylu Bakamıyan , Milletten çay bağışı isterken buraya bir gönderme mi yapıyor… Uzun zamandır sesi sedası çıkmayan , RTE nin gözdelerinden Ali Ağaoğlu sessizliğini bozdu. Olası İstanbul Depremi için , aylarca girilemiyecek yerler olacak , uyarısı yaptı. Biz de halâ , düdük ve fener tedbiri ve tavsiyesiyle olayı aşmaya çalışıyoruz…
Farklı bir konu oldu ama , unutmadan yazmak ve ikaz etmek istiyorum. İnşAllah , seçim kazanılacak ertesi sabah olmasa da , seçimlerin kesin sonucunun alınması ve YSK tarafından ilanı geçilebilir… Kaybetme telaşıyla , gerekli evrakların taranması ve yok edilmesi için süre gerekebilir. Bu sürede yapılan asılsız itirazlar ve YSK nın da gayretiyle Hükümete zaman kazandırılabilir ama neticede Mazbata verilecektir. Şu andan itibaren , bütün Bakanların , gereken bütün üst bürokratların , mesela , Merkez Bankası , SPK , TRT , EGM , Valiler , Kaymakamlar vs isim isim beli olmalı , Saray 10-20 maaşlı bürokratlarının , sadece aslı görevlerine dönüşleri , ikinci talimata kadar bütün yönetim kurulları arpalıklarının lağvedilmesi , bu ve buna benzer kararnameler hazır olmalı… Koltuğa oturduktan sonraki ilk dakika işi olarak yürürlüğe sokulmalı… Seçim süreci dahilinde ilanı gerekir… Son bir ayda yapılan bütün atama ve ihalelerin , ya iptal edileceği ya gözden geçirileceği… Bunları niye mi yazdım. Şu depremi bile fırsata çevirme telaşı ayan beyan belli… İş ehillerinin 600-700 bin liraya malolacağını bildirdiği , konutlar 1.5 Milyon liraya ihale ediliyor. Yangından mal kaçırır gibi yapılan bu işler kesin olarak gözden geçirilmeli hatta başa dönülerek , sadece yandaş değil , bütün müteahhitlerin katılması sağlanmalıdır… Bir de söyle bir yaklaşımım var. Bunların zihniyeti ve önsezilerim birleşince çıkan durum şu : Bölgede , bundan sonra muhtemelen 250 yıl sonra olabilecek deprem gerçeği bizim dürüst , haram yemez , dini bütün (!!!) müteahhitlerimiz tarafından mutlaka layıkıyla değerlendirilip ona göre çok sağlam (!!!) binalar yapılarak , kârlarımıza kârlar katılacaktır… Millet İttifak’ inin CB ı adayı tez elden bunu da ilan etmelidir… İlk işlerden biri de yapılan binaların mutlaka test edilip , kontrol edilecekleri açıklanmalıdır…
Gelmiş geçmiş en Soylu Bakamıyan’ ımız , toplanan 120 milyar varken hala , vatandaştan çay dileniyor… Anlaşılan KK nin eline koz veriyor. Bir ara 128 milyar $ nerede diye soranlar , şimdi de 120 milyar nerede diye soracaklar… Bu sorumsuz lafları edenler , cansiperane çalışarak , kendini feda edenleri de zor duruma sokuyorlar… Kim mi… En başta RTE… Garibim daha önceki felâketlerde çayı dağıttı da da ne oldu… Millet’ in kafasına fırlattı dediler… Nankör mü tükenir bu memlekette… Üzüntüden bitap olan Reyis’ im , çocuklara 200 lira dağıttı diye demedik laf bırakmadılar… Neymiş , örtülü ödenekten saçıyormuş… A zavallılar
Mubareğin 100 binin üstünde maaşı var. Gerçi hiç masrafı yok , hepsi Devlet’ ten ama , tamamını dağıttı bitti ne yapsın. Geride bir tek yüzük kaldı ,Onada mı gözünüzü diktiniz…
Bir haber ve bir tavsiyeyle veda edeceğim…Yanılmıyorsam Malatya’ da idi… Fiyatı 10 milyon liralara ulaşan , ultra lüks binaların ağır hasarlı vaziyetlerini gördük ve inceledik… Neymiş efendim , yeni de olsa çok pahalıda olsa , işin içine ilim , bilgi ve dürüstlük girmiyorsa , netice çok acı oluyor… Yakın zamanda İstanbul’ dan ev almak üzereydik… Eşimle , eski değil yeni ev olsun dedik. Yani , deprem yönetmeliğine uygun olursa , başımıza yıkılmaz diye düşündük. Gel gör ki , bir anlık Türkiye’ de yaşadığımızı ve dini bütün müteahhitlerimizi göz ardı etmişiz… Şu an olayı askıya aldık. Sağlam diye pazarlanan her yeninin , öyle olmadığını anladık… Gelelim tavsiyeye… Tapuya gidildiğinde , sizden DASK isteniyor mu… İstensin , yanında da sağlamlık raporuyla… Hemde , özelden değil. Belediye veya , Valilikten alınacak sağlam raporu olmalı. Olmayanın satışının yapılmaması gerekiyor… Bence bu durumda müteahhitlerin hiç biri mallarının elinde patlamasını istemez. Ne dersiniz…
Afetler bizi bazı değerlerden uzaklaştırdı. Üç ayları layıkıyla yaşayamadığımız gibi Ramazan’ ı bile doğru dürüst hissedemedik. Dünya’ da ki hiç bir selin oluşturamadığı güçteki manevi sele kendimizi bırakmak ve her hücremiz de hissetmek istiyoruz… Bu vesileyle , herkesin Ramazan-ı Şerif’ ini kutlar , hepinizi Allah’ a emanet ederim. Hoşça kalınız…