Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Emine Hanım’ın İdlip’te Yaptıracağı Evler….

Hristiyanlar için kutsal, bizler için sadece tatil anlamına gelen Pazar gününden hepinize merhabalar… Türkiye’de yaşamamın, külfet olmaktan çıkıp, nimet olacağı günlere ulaşmayı bütün kalbimle diliyorum. Bu yoldaki merhaleleri mevcut siyasi oluşumlarla çözmemiz gerekiyor. İşte bizde bu yüzden, olumlu olumsuz bütün tenkitlerimizi onlar üzerinde yoğunlaştırıyoruz… Hepinize Merhabalar. Hiçbirinizden menfi homurtular duymamak için nasıl olduğunuzu sormak yerine iyi olmanızı temenni etmekle yetineceğim…

Nostalji konusundaki taleplerinize hak veriyorum. İnşAllah haftaya iki gün veya önümüzdeki iki hafta birer gün olmak üzere kafamda oluşumlar var ama burası Türkiye, akşamdan sabaha neler olacağını kimse bilemez… Salata yaptığın yeter, konularına gel dediğinizi duyar gibiyim. Ne yapalım, ülkede bu kadar salata malzemesi varken yapacak fazla bir şey de yok…

Ben bu Coronayı kara benzetiyorum. Hani yağarda, her tarafı pürüzsüz güzel bir beyazlığa çevirir ya, onun gibi. Bu durum; bilmeyenler için güzellik altındaki pislikleri bilenler için ise tedirginlik veren bir durumdur… Demek istediğim birçok olay, sağlık haberlerinin gölgesinde kalarak, kamuoyundan gerçek alakayı göremiyor…

İdlip konusu da bunlardan sadece birisi. Araya karışıp giden, yüksek duygulardan bahsetmek onları, gün yüzünde uzun süreler muhafaza etmekte bizim görevimiz… Türkiye, bir yerde, oradaki göçü de önlemek için, yarı kalıcı konutlar yapıyor. Kamuoyuna, tanesi 5.000 TL’ye mal olacağı duyurulan briket evlerden bahsediyorum… Çok güzel bir uygulama, güzellik bununla da sınırlı değil. RTE ve eşleri Emine Hanımefendi Hazretleri de olaya kalın bir katkıda bulunuyorlar… Bu arada Sözcü Sayın Kalın da bir teşebbüste bulunur mu, merakla bekliyoruz. Bu parantezi de kapatıp konumuza dönelim… RTE, “50 konut Benden” dedi. Yani 250.000 TL bağış yapmış oldu. Alkışlanacak bir durum… Bildiğim kadarıyla 80.000 civarında CB maaşları, 15.000 civarında emekli MV maaşları ve de 3.000 civarında SSK emekli maaşları var. Bütün masrafları devlet tarafından karşılanıyor. ABD de olduğu gibi kendi ödemiyor. Bu durumda, biraz sıkıntıya düşse de rahatlıkla karşılayabilir… Esas mesele Emine Hanım’da… Hani 40-49 arası bir rakamla katılsaydı, problem yoktu… Ama 57 ile devreye ggirince, sanki biraz makama saygısızlık gibi olmuş, ne dersiniz. Siyasal nezaketi de rafa kaldırmasak iyi olurdu. Bu tabi benim yorumum. Belki de aile için de çok olumlu değerlendirilmiş olabilir. “Onlar senin Kavmin, az bile olmuş” diyenler çıkabilir… Her neyse olay sadece onunla da sınırlı değil… Bildiğim kadarıyla, Emine Hanımefendi’nin bir mal varlığı ve aldığı herhangi bir maaşı yok… 57×5.000 TL parayı nerden bulacakKendini bilmez bazılarınız, bir hastane ve fırın zincirinden vs bahsedebilirler. Bu tip dedikodular her devirde çıkmıştır. Hiçbirine itibar etmiyorum ama bu, 285.000 de nerden gelecek merak ediyorum. Sanki RTE biraz daha sıkışacak gibi… Ne dersiniz… Ayrıyeten Hanımefendi’nin çok müsrif olduğu da söyleniyor. Bu yüzden mahkemelerimiz bile devreye girdi, bazı yasaklar geldi. Neme lazım, kanuna nizama saygılıyım. Bana ne kimsenin bavulundan valizinden…

Gene, bu Corona yüzünden araya karışmasın. Diyanet İşleri Başkanlığımızı kutluyorum… Kuran Kursları çeşitli mekânlardan alındı. Sadece ekranlarda olacak… Böylece buralardaki “Taciz” olaylarına mı mani olunmak istendi, yoksa başka bir sebebi mi var bilemiyorum. Ama bileceğim tek şey, çocuklarımız açısından gözümüzün arkada kalmayacak olması… Hem de ne güzel, hep birlikte Ailecek oturulup değerlendirilir. Tebrikler Diyanet...

Şu sıralar da çok yoğun çalışan hemşirelerimizin birkaçı, bir çok öğretmen (Eşim de Öğretmendir) ve , Sağlıkçıların bile fevkinde gösterdikleri çabayla Pandemiyi tarumar eden din görevlilerimiz soruyorlar…Kimisi de direkt olarak  “Yaz” diyor. Neyi mi… Seneler önce söz verilen “3600 Ek Gösterge” ne oldu diye… Onlara, ekonomimizin çok iyi durumda oluşundan dolayı herhangi bir şey yapılamadığını dilimin döndüğü kadar anlatıyorum. Muhtemelen 2023 seçimlerinden önce “Oyları verin, seçim sonu ilk işler arasına alalım” diye, çekmecedeki yazı tekraren okunacaktır…Durum özeti benden, olayı kavramak, değerlendirmek ve de gereğini yapmakta sizlerden…Ah Kılıçdaroğlu ah Pitomaniye yakalanmanın sırası mıydı?

Değerli Damadımızın mağdur oluşları münasebetiyle, ekonomi felâketinden bir şey bahsedemeyeceğiz. Duyarlı halkımızın “şimdi sırası mı” diyeceğini biliyorum… Bu yüzden, Diyanet’ in Kurban fiyatları üzerinden ufak bir değerlendirme yapacağım… İlan edilen fiyatlar, Yurt içi 975 TL. Yurt dışı 825 TL. Bu bize ülkemizin ne kadar ucuz (!!!) olduğunu, ekonominin ne kadar yolunda olduğunu göstermiyor muAvrupalılar gene kıskanacaklar. Türkiye’dekiler 975 liralık, oradakiler 825 liralık sevap kazanacaklar diye… Asgari ücretleri bizim 3-4 mislimiz olanlar çatlasın…Biz onların 15’i kadar para kazanarak, pahalı bol sevaplı kurbanımızı da keseriz… Çatlayın, patlayın, isterseniz, eşekten düşmüş karpuza dönün… Bu arada bizim misli mislimiz olan Avrupa’daki asgari ücret, oradaki çalışanların; en yüksek yerde, % 8 civarı çalışanın durumunu etkiliyor. Bizde ise %65’in maaşı. Yani, Türkiye’deki asgari ücret neredeyse “Milli Ücret” konumuna geldi… Adamlar kıskanmasın da ben mi kıskanayım… Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bizi Corona mücadelesinde Dünya’ya örnek(!) gösteriyordu ya… Bu Avrupa gene kıskancından çatlıyor… Seyahat edilebilir Ülkeler listesinde biz yokuz. Neymiş efendim: Onlarda 40-50’ye düşen vakalar bizde 1000-1500 civarında imiş… Dışişleri Bakan ımız Cavuş’un dediği gibi , tamamen siyasi bir karar… Katılıyorum.

Son olarak, rica etmiştim: Bana RTE’nin ve DB’nin birebirlerine tamamen zıt konuşmalarını yollamayın diye… Bir tane gelmiş. Hazret; kimin CB olamayacağını madde madde sayıyor, sonunda da Sen CB olamazsın RTE diyor. Salon yıkılıyor. Herkes ayakta alkışlıyor… Sonrası malûm. Bizim adayımız RTE’dir diye ilân edişini… Salon gene ayakta, alkışlar… Bende Sizleri ayakta alkışlıyorum. Bu Ülke sadece sizleri değil, çocuklarınızı ve torunlarınızı da unutmayacak… Loyd George, İngiliz Meclisinde çok sıkıştırılır… Söz alır kürsüye çıkar ve tarihi konuşmayı yapar… Dünya’ya her yüz yılda bir dahi lider gelir. Bu yüzyıl, Türklere nasip oldu, O da benim karşıma çıktı, ne yapayım der… Bizim durumumuz da farklı değil…  Dünya’ya, yüz yılda bir, bu kadar dönek siyasetçi gelir…  Son yüzyıl, şans Türklere güldü…O’ da geldi bize Gn. Bşk. Oldu, biz ne yapalım

Finali, hakkını teslim edeceğimiz kişiyi unutmadan yapalım… Ne kadar engel çıkarsalar da, ne kadar köstek olsalar da, Mansur Başkan, tam gaz harikalar yaratıyor. Elinde hiç sebze olmadan ve sebze alması yasaklanmasına rağmen, harika “Sebze Çorbası” üretiyor… 900 ton fiğ tohumu dağıtacak. İktidar ve yandaşları, ithal saman getiriyor, O yemlik tohum veriyor… Her gün balık vereceğine, tutmasını öğretiyor… 5000 çiftçi müracaat etmiş… AOÇ arazisine ekilen fiğ de ihtiyacı olanlara balyalanıp dağıtılacak… Daha ne yapsın. Bana kalsa, Tarım Bakanlığını kapatırım. Ekrem’in oğlana da bardakları kırmadan yapacağı bir iş bulunur elbet

Bugünü de bitirdik. Allah; huzuruna çıktığımız da mahcup olmayacağımız daha nice nice günleri bitirmeyi de nasip etsin… Hepiniz, O güzel Mevla’ma emanetsiniz. Hosça kalınız…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!