Kastamonu-Ilgaz günlerimiz biteviye de olsa bizleri sıkmadan, en azından bunaltmadan geçip gidiyor. Birkaç haftadır, bilhassa sahil kesiminden sımsıcak mesajlar ve yakınmalar alıyorum. Hadi evleri olanları bir kenara bırakalım da geçici tatilcilere ne demeli… Niye kimse, Bir Ayder Yaylasını, bir Bülbülan‘ı ve yatık dönerini, bir Fırtına Deresini aklına getirmez? Aklına getirmeyi bırakın, niye başına getirmez… Allah’ın emri midir, En sıcak zamanlarında en sıcak bölgelere akın etmek…Uzungöl yaylasında mis gibi kuru fasulye veya alabalık yemek dururken, sabah kahvaltısını kuymakla yapmak varken niye 600-1000 liraya Bodrum lahmacunları tercih edilir? Ahhh, ahh, İşuk’cuğum da iç çekiyordur şimdi, İzmir’in sıcağında… Tamam tamam, kızmayın uzatmıyorum…Hepinize merhabalar olsun…
Son ayın en istismar edilen konusu emekli zamları oldu… İnternet haber sitelerini yokladığımızda ilk haberler mutlaka, benim gibi emekli olan kesimleri ilgilendiriyor… Ca-Ce ile başlayan kurgu mizansen, paslaşmalarla devam ediyor. Mümkünü yok havası verilen olay; bir tekeden on post çıkarma becerisi olan hükümetçe, çok güzel kullanılıyor… Bilinçli haberleri her gün okuyan ve dinleyen emekliler, hükümetin kendileri için ne büyük çabalar (!!!) içinde olduğuna şahit oluyorlar… %50, %770 zam seyyanen 5000 lira, 7000 lira… Hatırlarsanız seçimden önce de ikramiyeden başlayan, maaş zamlarında biten yüzlerce asparagas haberi merakla okumuştuk. Hepsinin ortak özelliği RTE biraz evvel duyurdu diye servis ediliyordu… Ne oldu… Emekli ikramiyesi bir lira bile arttı mı? Hani maaş miktarlarına göre kademeli iyileştirmeler yapılacaktı? %40 %45 lafları havada uçuşuyordu, n’oldi? Aynı senaryo tekrar uygulamaya girdi ben de yağmur gibi yağan bu şişirme kirliliği sizler için özetlemeye karar verdim… Bu haberler bir Ekim olan TBMM açılışına kadar devam edecek… Meclis açılınca bir iki ayda, teklif hazırlanıyor, komisyonda, genel kurulda filan feşmekan faslı sürecek…Yıl başına doğru kesinleşince de Ocak ayı ödenecek… Henüz gelmemiş, ama gelecek olan zamları da yiyecek olan emekli kardeşlerimiz eline geçecek üç kuruş ile geçici bir ferahlama yakalayacak, ve doğal olarak Mart’ta ki yerel seçimlerde Sahip Efendimizin işaret ettiği yerlere oylarını atacaklardır… Ancak bu kadar özetleyebildin, daha iyisini beceren gelsin yerimi ve kalemimi derhal teslim edeyim…
Adam uğraşıyor büyük zamları gördünüz hem de 15 temmuzda, fırsattan istifade… Ah bu CeHaPe yaptı gene yapacağını, sırf sizin için uğraşan kardeşinizi zor duruma düşürmek için. Bir eserleri var mı? Ama yapmayacakları vaat çok… Ayıp değil mi… Bütün emekliler bekledi…Hala bankamatikleri yoklayanlar var… Nerede 15 bin lira? Nerede çitçinin borç faiz silmeleri, vs? Nerede? İşte bir daha gördünüz CeHaPe’nin gerçek yüzünü… Bu kardeş iniz ne yapsın, bir bayram kutlaması sela derken başa geldi bela… Sokuşturuverdiler dünya zammı… İşte bizdeki muhalefet böyle, sırf iktidarı ve de RTE yi zor duruma düşürmek için ellerine geçirdikleri en ufak bir fırsatta, gözlerini kırpmadan vatandaşı ateşe atabiliyorlar.
İşin esprisi bir tarafa ama onsuzda olmuyor. Yaşananlar karşısında yapacak başka bir şey yok. Ya deliliğe vuracaksın ya da duymaz geleceksin. Bizde delikanlılığın mirasıyla birinci yolu tercih ediyoruz… Türkiye’de muhalefetin olmadığını, mevcut kırıntının da esas bela olduğunu sanırım herkes anladı. Bu yüzden RTE bizle eğleşiyor. Bir önceki dönemini muhalefet kabul ediyor ve vaatlerde bulunuyor ama hepsi aynı… Nedenini başta söyledim… Hala ilk on ekonomi deniyor, hala tek rakamlı enflasyon deniyor, hala ucuzluk bolluk vs akla ne gelirse 20-25 yıl önce ne deniyorsa aynısı deniyor. Bu çok acı bir durum… Urfalıların kullandığı ve sevgili dayılarım, Mehmet Sükrü ile Bekir Sıtkı’ nında çok müracaat ettiği bir yerel lafı söylemek durumundayım…”Tamam sen bizi eşek yerine koydiy” İşte ben şahsen kendimi “O” durumda görüyorum. Görmeyenlerin de her ihtimale karşı, kulaklarını yoklamalarını tavsiye ediyorum…
Gitti mi hafta, gitti. Geride ne kaldı. Sadece kumu… Hepiniz Yaradan’a emanet olun. Hoşça kalınız…