Harbiye öğrencilerini kutluyorum. Meşum Fetoş döneminden sonra, fabrika ayarlarına döndüklerini gösterdiler. Allah hepsinden razı olsun. Bizleri, istikbal güzelliklerine motive ettiler. 30 Ağustos’tan beri, geleceğe daha umut ve güven dolu bakar olduk… Mustafa Kemal ATATÜRK’ün isminden, istavroz görmüş vampir gibi korkanlar, soruşturma istediler. Gerekçe, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı CHP toplantılarına aitmiş. CHP’nin her mitinginde, herkesin elinde Türk Bayrağı da oluyor. O zaman, bayrak taşıyanlara da soruşturma açılsın…
Gene denk geldik, ayın on dördüne… Tikim oluşur, bugün ayın ondördü, kız saçını kim ördü der miyim, bilemiyorum… Ama, Yurdumun başına musallat olan siyasal kadrolar, başımıza çorap örmeye devam ediyor. Hepinize merhabalar olsun…
Artık iyice inanmaya başladım. Tarım ve Orman Bakamayanları özellikle, çok ağır mülakat ve incelemeler sonu seçiliyor. Bunlardan daha zekâ fukarasını bulmak mümkün değil. Şu ana kadar gelmiş geçmişlere baktığımızda, tablo gayet açık. Birisi, tarımı, çiftçiyi ihya edeceğine, “Paramız var ki ithal ediyoruz” diyerek, bir bakıma Maliye Bakanlığına soyunuyor… Bir diğer zavallı, akıl düşkünü, çiftçi neyi var neyi yok yollara dökerken, başörtüsünden bahsediyor… Bir gün bir grup, ellerinde tavşan, Hoca’nın kapısını çalarlar, “Tavşanın suyuna bir çorba yap da içelim” isteğinde bulunurlar. Çorba içilince adamlar gider ama iki gün sonra tekrar gelirler. “Hoca, biz geçen gün tavşan getirenleriz, bir çorbasını yap da içelim” derler, çorba gene afiyetle içilir adamlar gider. Bu olay 3-5 derken adet olur. Sonunda hoca, bir bakraç su koyar gelenlerin önüne… “Hoca bu nedir?”, dediklerinde, cevap gelir. “Bu tavşanın, suyunun suyunun suyu”, der… A benim IQ’su kıt Bakamayanım, o başörtü işi artık bitti. 31 Mart seçimleriyle de ilan edildi… Belli ki haberin yok, bari yardım edeyim dedim… Ama, benim sana güvenim tam. Sen bir ay sonra bu sefer, limoncu, portakalcı perişan, ürünü ağaçta kalmışken, “Kabataş’ta, başörtülü kızımızı taciz eden, deri pantolonlu, üstü çıplak kimselerin filmini yayınlayacağım elimde mevcut” dersin… Eminim dersin… Bir İçişleri Bakamayanı düşünün. Adresine kayıtlı, kaçaklardan haberi yok… Bizim malum meşhur Tarım Bakamayanı da Eskişehir’deki çiftçiler toplantısına bağlanıyor. Konuşmacı “Sayın Bakamayanım, Ukrayna’dan bir gemi mısır getiriyorsunuz, niye?” diye sorduğunda, tam beklediğim cevap geliyor. “Onu araştıracağım“. Bu durumlardan Bakanların birinci dereceden haberi olur ama Bakamayanların hiçbir mesuliyetleri yoktur.
Adetim üzre, herkes saldırıp, konuştuktan sonra, özet düşüncelerimi aktaracağım… Harbiye öğrencilerini kutluyorum. Meşum Fetoş döneminden sonra, fabrika ayarlarına döndüklerini gösterdiler. Allah hepsinden razı olsun. Bizleri, istikbal güzelliklerine motive ettiler. 30 Ağustos’tan beri, geleceğe daha umut ve güven dolu bakar olduk… Mustafa Kemal ATATÜRK’ün isminden, istavroz görmüş vampir gibi korkanlar, soruşturma istediler. Gerekçe, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı CHP toplantılarına aitmiş. CHP’nin her mitinginde, herkesin elinde Türk Bayrağı da oluyor. O zaman, bayrak taşıyanlara da soruşturma açılsın… Ey aklı beyni sıfır, beyinciği bile olmayanlar, işi omurilik soğanıyla yürütmeye kalkanlar, asıl suç Anıtkabir’de slogan atmaktır… Bu gürûhu her bayram oraya kim getirir. İçeri kimse alınmazken, bunları kim mozole çıkışına yerleştirir, kim memnuniyet belirtir, selamlar… Açılacaksa asıl bu konuya soruşturma açılmalıdır.
Devlet, sürekli vatandaşını kandırır konumuna getirildi. Bu imajın oluşma aşamasının, en az iki katı süre lazım eski haline gelmesi için. Örnekler o kadar çok ki, konuda sıkıntı yok… Eski ortakla kavgadan sonra, şehir dışına taşınan, askeri birlik yerleri için ne denmişti… Katiyetle imara açılmayacak. Cumhurbaşkanının talimatı var, yeşil alan olarak kalacak diye bizzat Hasseki kameralara konuşmuştu. Zat-ı muhterem, o zamanlar, Şehircilik Bakamayanıydı. Peki sonra ne oldu? Dar gelirlilere konut yapılacak dendi. Yapıldı mı? Hak getire… Sonraki yani üçüncü aşamada maksat hasıl oldu. En ucuzu 18 milyon liraya satılan lüks konutlar hayata geçirildi…
Geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası Başkanımızın ABD de ki bir seyahatinde, başındaki, Coni şapkasıyla resimleri yayımlandı. Bütün ajanslar kovboy(cowboy) şapkası dedi ama ben çevirisi inek, öküz oğlanı olan bu tabiri kullanmıyorum, Coni şapkası diyorum… Göreve geldiği ilk günler, ABD’deki lüks malikanesinin resmini görünce, zaten “Vayyy” demiştim… Bir insanın başındaki neyse, altındaki beyinde, üstündekinin menşeine göre hareket eder. Şapka da bu durumu pekiştiren basit bir aksesuardır… Yeni nesil, yerli ve milli bu zerzevattan pardon zevattan ancak, asgari ücrete ara zammı yapmayın uyarısı alırsınız…
Hepinizi Yüce Yaradan’ıma emanet ediyorum. Hoşça kalınız…