Bu arada Cumhurbaşkanının maaşı 240 bin TL. ye çıkmış. Haberi dinleyince epey güldüm. Bu mübarek zat para harcar mı? Mesela sabah kahvaltısı için, markete gidip zeytin, peynir almışlığı var mı? Akşama köfte yapalım diye, kasaptan bir kilo kıyma aldığına kim rastladı? Emine Hanım Hazretleri, o mübarek elleriyle telefona sarılıp, “Kocacığım, akşam gelirken iki ekmek al” dedi mi? Toplu taşım kartına para harcar mı, maça giderken para öder mi? Elektrik, doğalgaz, İnternet, su, telefon vs paralarıyla bir alakası var mı? Manda yoğurdu, Medine hurması, kestane balının ücreti kime yazılır… Benzinliğe yanaşıp, “fulle” dedi mi? Evet hepiniz gibi, bende böyle bir şey olmadığını biliyoruz. Peki bu maaş niye verilir, niye sürekli artar?
Geceleri yatmak istemiyor, sabahta kalkamıyorsanız, mutlaka bir problem var demektir. Bunu AKP lisanıyla söylemek gerekirse, hiçbir şey olmasa da mutlaka bir şeyler olmuş demektir. Ben sürekli böyleyim, Ülkemin durumu karşısında gözüme uyku girmiyor ama, şu sıralar benim gibi olmayan kimse kalmadı gibi… Bunu sadece ekonomik kıstaslara bağlamakta doğru değil. Hali vakti çok iyi olanlarda, içinde bulunduğumuz durumlardan derin endişe duyuyorlar… Hepinize merhabalar olsun…
Geri çekilen ama öyle böyle er geç hayatımıza girecek, deli Dumrul vergileriyle 1.5 milyar dolar gelir elde edilmesi planlanmıştı… Hiç kullanamayacağımız ve de elimizde patlayan S-400 Programı için ödenen para bunun iki misli. Bu yüzden çıkarıldığımız F-35 programından da bir o kadar kaybımız oldu… Üretim içinde olduğumuzdan, ucu acık miktarda dolar kaybı da cabası… Bu yüzden, yalvar yakar elde ettiğimiz ama hala ortada neticenin olmadığı, eskimiş teknoloji, dördüncü nesil F-16 modernizasyonu için de 40 Milyar dolar ödeme yapacağız… Bunların hepsini topladığınızda, bizlerden beklenen 1.5 milyarın esamesi bile okunmaz… Peki bu paralar nereye gidecek. Söyleyeyim, biraz dolaşıp kesinlikle, Banker Bilo’ların cebine gidecek… Bu bilinmesine rağmen, sadece kendi destisini dolduran zekâ fukarası Mustafa’nın laflarına ne demeli. Ona bir şey demeye gerek bile yok, derseniz, bu paralar bizleri, Gazze ve Filistin olmaktan kurtaracak mantıklılara ne söylenebilir. En önemlisi bizi bu hallere düşüren, Hükümete ne demeliyiz…
TRT de, Yapımcı- Yönetmen olduğum dönemler, program bütçemizde, kalemler arası aktarma olurunu mutlaka alırdım. Herhangi bir acil ama ödeneksiz kaleme diğer yerlerden aktarma yapardım. Devleti yönetenler, savunma sanayi için, heba edilen diğer kalemlerden aktarma yapsalar olmaz mı? Mesele, Milli (!) Eğitim Bakanlığı bütçesinden, tarikat ve vakıflara aktarılan paralar bu kanalda kullanılamaz mı? Bizi dinden eden soğutan DİB (Diyanet ) Bütçesinde yapılacak ufak tefek tasarruflar bile büyük meblağlar oluşturur. Sadece, Demirören’e yapılan, haddi hesabı olmayan kıyaklar geri alınsa savunma sanayimiz garip(!) kalmaz… Ali Şerbaş’ın lüks araçları, RT’in uçakları, Devlet garajlarındaki lüks araçlar satılsa, dolayısıyla bunların masraflarından kurtulunsa, herkesi ekonomik sıçratacak meblağlar oluşur… Hiçbir ekonomik sorunu olmayan İskandinav ülkelerinde Bakanların işe bisikletle gidiş geliş görüntülerini gördükçe, bizimkiler için “Ayranı yok içmeye…” tekerlemesini hatırlıyorum. Bu arada Cumhurbaşkanının maaşı 240 bin TL. ye çıkmış. Haberi dinleyince epey güldüm. Bu mübarek zat para harcar mı? Mesela sabah kahvaltısı için, markete gidip zeytin, peynir almışlığı var mı? Akşama köfte yapalım diye, kasaptan bir kilo kıyma aldığına kim rastladı? Emine Hanım Hazretleri, o mübarek elleriyle telefona sarılıp, “Kocacığım, akşam gelirken iki ekmek al” dedi mi? Toplu taşım kartına para harcar mı, maça giderken para öder mi? Elektrik, doğalgaz, İnternet, su, telefon vs paralarıyla bir alakası var mı? Manda yoğurdu, Medine hurması, kestane balının ücreti kime yazılır… Benzinliğe yanaşıp, “fulle” dedi mi? Evet hepiniz gibi, bende böyle bir şey olmadığını biliyoruz. Peki bu maaş niye verilir, niye sürekli artar?
Gelelim, bunla da bağlantılı olabilecek başka bir şeye… Emekli milletvekili maaşları da 111 bin liraya çıkmış… Otuz yıl, kırk yıl, elli yıl, devlete prim ödeyen, bu paranın karşılığını alamayan 10 bin lira ile açlığa mahkûm edilenler, ekonominin bu halde oluşunun sebebi ama iki yıl milletvekilliği yapıp 111 bin lira maaş alanlar suçsuz. Arsızlık olur ama bu kadarı da olmaz… Yirmi beş yıl prim ödemek, emeklilik için yeter görülmez ama, iki yıl ödeyenleri sınırsız ikramlara gark ederiz… Sizin yönetiminiz, merhametiniz, adaletiniz batsın e mi…
Somalı maden işçilerini yürekten tebrik ediyorum. İnançla, direnerek nasıl kazanılır, bütün cihana gösterdiler… Ankara’da kaldıkları süre içinde, bizzat giderek, yemek getirerek, üşümemeleri için giyecek vererek, kalbi desteklerini sunan Başkentlileri de kutluyorum…
Final, trajikomik olsun… Sağlık Bakamayanı bile olamayacak zavallı, açıklama yapıyor. Yenidoğan Çetesi, esasında çocukları öldürmek istemedi. Niyetleri Sadece SGK’yı dolandırmaktı… Evvela nereden biliyorsun demek lazım…Hatırlayın Dilan Polat ve Eşi için ne dendi : sadece vergi kaçırmışlar, bu suçtan da içerde yatılmaz…Peki bu çeteye ne denecek? Sadece para çalmışlar, serbest kalabilirler… Bunların alayını Allah’a havale, hepinizi de Yaradan’ıma emanet, ediyorum. Hoşça kalınız…