Tanrı’nın değil, kimin kulu olduğu aşikâr bu salata malzemesi, silahlı kuvvetlerin kimyasal silah kullandığına dair beyanatlar vermişti. Aynı işi yapan TTB Başkanının hapse atılmasına rağmen bunun, Partisince tenkit bile edilmediğini hatırlarsınız ve de yazmıştım… Huylu huyundan, hain ihanetten vazgeçmez… Fezlekesi TBMM ine gelmeden en başta CHP’nin bu adamı (Lafın gelişi ) Parti’den ihraç etmesi gerekirken, milletle dalga geçer gibi, ihraç bir kenarda dursun bilakis savunulmaktadır… Ne yazık ki CHP dümeni bozulmuş gemi gibi açık denizde bir oraya bir buraya savrulmakta ama asla Atatürkçü rotaya girememektedir..
Bir kova suyunuzu hazırladınız mı? Ama durun, durun bu kuraklıkta, siz en iyisi bir bardak su hazırlayın. Soğuk olmasın, o başka bir anlama geliyor… Eylül gitmek üzere, arkasından su dökerek, en azından örf ve adetimizi devam ettirebiliriz. En iyisi merhabamızı çakalım da araya karışıp gitmesin…
Akaryakıta, ikide bir gelen fahiş zamlardan sonra, ister istemez, bazı duyduklarımız beyin kıvrımlarımızda bir o yana bir bu yana habire tahrikkâr dolaşmalarına devam ediyorlar. Bölge ülkelerindeki karışıklıklar, hep malûm birilerinin işine yaramıştır. Yani bulanık suda mebzul miktarda balık tutulmuştur…Irak Petrolleri ile ilgili, Uluslararası mahkemenin verdiği cezadan tutun, bir ara Suriye’de Rus uçaklarının bombaladığı tankerlere kadar, işin ucu hep aynı yönü ve kişiyi göstermiştir… Şu an gene kurtların sevdiği puslu hava kuzey cenahımızda, imkânlar sağlamakta… Doğruluğunu Allah bilir ama söylentileri de paylaşmadan edemeyeceğim. Kararı herkes vicdanında değerlendirebilir… Mevcut duman, bu sefer Rus petrolü rüzgarlarıyla geldi… Söylentilere göre, Rusya’nın tecridine iştirak etmemenin karşılığı, petrolünü 30 $ sabit fiyata almak şeklinde neticelenmiş… Düşünebiliyor musunuz, piyasalarda 95 $ a kadar çıkan, daha da çıkacak olan petrol üzerinden birileri baril başına ekstradan 65 $ kazanıyor… Bu Devlet-Halk sisteminde istifadeye sunuluyorsa mesele yok ama, Irak ve Suriye’de olduğu gibi birilerinin cebine gidiyorsa vay halimize… Görünen ve de kırk liranın üzerine çıkan fiyatlara bakıldığında, bizler 95 $ üzerinden yapılan hesaplamalara göre ödemeler ve satın alışlar yapıyoruz.
Bu, S. Tanrıkulu için zamanında diyeceğimi demiştim. Tanrı’nın değil, kimin kulu olduğu aşikâr bu salata malzemesi, silahlı kuvvetlerin kimyasal silah kullandığına dair beyanatlar vermişti. Aynı işi yapan TTB Başkanının hapse atılmasına rağmen bunun, Partisince tenkit bile edilmediğini hatırlarsınız ve de yazmıştım… Huylu huyundan, hain ihanetten vazgeçmez… Fezlekesi TBMM ine gelmeden en başta CHP’nin bu adamı (Lafın gelişi ) Parti’den ihraç etmesi gerekirken, milletle dalga geçer gibi, ihraç bir kenarda dursun bilakis savunulmaktadır… Ne yazık ki CHP dümeni bozulmuş gemi gibi açık denizde bir oraya bir buraya savrulmakta ama asla Atatürkçü rotaya girememektedir… Yerel seçimlere bu dağınıklıkla gidildiğinde sonuçların ne olacağını kestirmek zor olmasa gerek. Zaten istenen de bu… Bir AKP’li dostumun ikazına harfiyen katılıyorum… Şu an ki CHP’yi görerek, Allah bizi nasıl bir beladan korumuş anlaşılıyor. Diyecek hiçbir laf yok. Ama bu ifadenin bir de ikinci kısmı var… Ne kadar suçluyuz ki, daha büyük bir beladan korunamadık… Bütün bu olanların yegâne sebebi, bizi ya ölüme ya sıtmaya razı etmeye çalışanlara karşı, Milliyetçi – Ülkücü kesimlerin bir araya gelmemesidir. Bunun vebali en az diğerleri kadardır… Gene söylüyorum, kafası sadece kendi ve milleti hesabına tahsis kimseleri bir araya getirememek, tarihin en büyük vebali, ve de olanların sebebidir… Kış kışlığını her daim yapacaktır ama sen gerekli tedbirleri almıyorsan, kışı ve pu..u suçlayamazsın… Tek adam karşıtı tek adamı gördük… Demokrat Dede’nin, demokratlığını da gördük… Hoşgörü pazarlayanlar meğer en hoşgörüsüzlermiş…Diğer sayacaklarım için beni iptal etmeyin biraz da siz düşünün… Bu durumda AKP’ye ( Allah Korusun ) oy verilir ama CHP’ye verilemeyeceği anlaşılmıştır. ABD Derin Devletince uygulanan plan çerçevesinde, belediyelerde şantaj ehlinin eline teslim edilecektir. Bu oyunu bozmanın yegane yolu tabanda birleşmektir… Partisinden istifa edip, bağımsız aday olacaklara, destek vererek, tarihte eşi görülmemiş bir tokat atılabilir… Bunun bir örneğini Şanlıurfa’da hemşehrim, Ahmet Eşref Fakıbaba yapmıştır… “Ceketimi koysan seçilir” diyen RTE’ye karşı, bağımsız girerek, başkan seçilmiştir. Bu Reyis’in tattığı ilk yenilgidir. Bunla kalsa iyi, AKP kalesi, Urfa’da herkes protesto için kapı ve pencerelerine ceket asmıştır…
Bir de işin içine İngiliz Derin Devleti girdi… Anlayanlar anladı, bilinen ama Meral Hanım’ ın itirafıyla aşikârlarsan durum ortaya çıktı… Dersimli, ikbali için, Huber Apo için de çok çalışmış, ikna turları yapmış… Yahu, Ca-Ce bile, “Üzmeyin Kemal Bey’i” diyor varın hesap edin…Hadi biz CHP’li değiliz ama partililerden daha sadık olarak çoğu tatile giderken bekleyip oy verdik, “Tamam artık” deyip döneriz… Kimse de yadırgamaz. Peki, Kemalist, dürüst, vatansever CHP’liler ne yapsın… Bu kadar rezaleti nasıl sindirsinler… Onların yerinde olmak istemem… Yeter mi, yetmez ama tamam diyelim. Hepiniz Yaradan’a emanet olun. Hoşça kalınız.