Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Cami önü siyaseti

Cami önü siyaseti

En sevdiğimiz Ay, zaferlerimizin ayı güzel Ağustos bu sefer bizleri kederlere gark eyleyerek aramızdan ayrılmak üzere. Uzatmadan konulara girmek istiyorum , tabii ki önce, herkese Merhabalar olsun…

Her gün on kere ekranlara çıkıp, promterleri ısınmaktan yanma noktasına getiren, her konunun tek ve yegâne bilgilisi RTE varken, ondan bahsetmediğimiz yazıların olması mümkün görünmüyor… Çaresizlik içinde başlamak zorundayız… Hazret geçenlerde beyanat veriyor. “Benim Camide namaz kılarken bir tek resmimi gören var mı?” diye. “Doğru yok”, deyip cevaba gelelim… Camiler benim ve benim gibi her Müslümanın ibadet yerleridir. Çok sevap isteğimiz zamanlar, vakit namazlarını cemaatle kılma keyfiyetimiz vardır… Cuma ve Bayram namazları için mutlaka mekâna gelmemiz gerekir. Bunun niye böyle olduğu başka bir yazı konusudur… Yani ben dahil, ülkenin Cumhurbaşkanı da ; işin içinde reklam gösteriş ,kandırma niyeti vs. yoksa namaz kılarken, isteği dahilinde veya haricinde görüntülenebilir. Bu doğal bir durumdur… Peki doğal olmayan ne? Doğal olmayanı, bu işler için tasarlanmış ve uygun görülmüş yerler olmasına rağmen illaki, her cuma günü cami önünde basın toplantısı yapmaktırKalbimizle, vicdanımızla, Allah arasında irtibatı sağladığımız yerin, siyasi ikbal uğruna, fon ve dekor olarak kullanılması,  yüreklerimize tarif edilmez yaralar açmaktadır… Ey RTE, işte bu yüzden, keşke namaz kılarken görüntülensen de bu mübarek yerleri beşeriyete alet etmesen diyorum

Gelelim Afganistan komedyasına. Esasında dedim ama komedi ifadesinin olayı tartmadığının farkındayım…İşin içine ihanet, işbirlikçilik, gaflet, takiye, danışıklı döğüş dahil bir sürü şey giriyor… ABD tarafından dünyanın en donanımlı ordularından biri haline getirilen hükümet güçleri niye tek bir kurşun bile atmadı? Bana göre attırılmadı. Her şey planlanan gibi gidiyor. İşin bir parçası da bizleriz…ABD tarafından eğitilen ve Afganistan’a yollanan Taliban liderleri talimatlar gereği istenileni yapıyor. İş bir müddet sonra çığırından çıkacak, bu da Amerikalıların, düşman ihtiyacını karşılayacak. Tıpkı Usame Bin Ladin örneğinde olduğu gibi, ABD bölgede ne gibi bir faaliyet yapmak istiyorsa, buna gerekçe ve altyapı olacak bir sistem hazır halde tutuluyor. Sizler de olaya farklı yönlerden bakmaya çalışın. İşin aslı çok değişik. ABD istediği gibi at oynatacağı ama seçime falan gerek duymayacak bir kişiyi ele geçirdin mi biat kültürü gereği herkese hükmedebileceği düzeni oluşturdu… Bundan sonrası, züğürdün zevzekliği… Eski Maocu CIA bağlantılı yeni çakma şeyhin lafları asla tesadüf değil… Bu arada, demokrat ve hür (!!!) Dünya içinde gene CIA sponsorluğunda komik görüntüler oluşturulup servis ediliyor… Hele bir tanesine yerlere yatarak tepine tepine güldüm… Dört tane kadın ellerine birer A-4 kâğıdı almış, etraflarında silahlı sakallı şeytanlar, Parlamento önünde gösteri yapıyorlar. Silahlılar “Ne oluyor?” kadrosundan bile dinlemiyorlar , belli ki tembihli ve kontrollü bir durum… Baş şeytan açıklama yapıyor, “hiç kimseye dokunulmayacak” dediği sırada ajanslara, tekli ve toplu infaz görüntüleri yağıyor…  Bu konu uzun süre gündemleri işgal edeceğinden, fazla bulaşmadan kapatayım… Yalnız son bir lafım var. O da içeriye. Ellerini ovuşturanlar, İnşallah bizde böyle oluruz diye moral bulanlara iyi bir teklifim var… Bunlar için , bir ilçe kadar yer ayrılsın. Etrafı tellerle çevrilsin. Aynı sistem uygulansın. Bir sene sonra da , tamam mı – devam mı diyerek , oylama yapılsın… Sonucu ben tahmin ediyorum ama herkese ders olacak neticeye de eminim…

Hayati, yaktın beni ki ne yaktın… “Edip Abi, bir seyrediver” demiştin. Ben de seyrettim. Daha önce evlilik soytarılığı yapan dinozorların hepsi evrilmiş hâkim olmuşlar…  Her şeyin satıldığı (Özelleştirildiği) bir dönemde yargı da aynı akıbete uğramışHer kanala bir mahkeme kurulmuş. İnsanlar oraya toplanıyor biri birlerine hırlatılıyorlar. Sadece hırlasalar neyse. Türk örf ve adetlerine uymayan ne kadar olay varsa hepsi havada uçuşuyor. Ne ar, ne utanma, ne edep, hak getire. Programın temposu düşme eğilimi baş gösterince, önceden hazırlanan kurgu kişiler telefonla olaya dahil oluyorlar… Cep telefonuyla bir saat konuşuyorlar… Emniyetin 5-10 dakikada sinyal tespitiyle ele geçireceği kimselere en ufak bir şey olmuyor… Bizin saf milletimiz de ağzı açık ayran delisi gibi hepsini seyrediyor, reytingleri fırlatıyor…

Ekranlar bu kadar sahipsiz bu kadar sorumluluktan uzak kalmadı. Gecen gece hanımla birlikte kanalın birini seyrediyorduk. Daha doğrusu kumanda onda ben sadece yancılık yapıyordum… Bir soytarı çıktı. Elinde bir ilaç, “Kalp krizinden, ayak kokusuna kadar” iyi geldiğini sıralıyordu… Bu sadece orda mı, bilhassa sabah yayınlarının hemen hemen hepsinde aynı manzaralar var… Her hastalığın ama her şeyin mutlaka bir ot karışımı mevcut… Devlet biraz uyanık davransa , çok büyük kâra geçer. Her kanala bir yaş bakla görevlendir, yüzlerce hastaneyi kapat, tıp fakültelerini lağvet. Eczaneleri kapat, fakültelerini İlahiyatlara çevir… Bu konu çok su kaldırır da ana konumuz değil… Şimdi bir külfet daha yok olmak üzere… Yargı özelleşti.  Sunucular hâkim oldu. Yüzlerce “Adalet Sarayı” da İmam Hatip’e dönüştürülebilir

Yandaş ve yalaka artist Memur-Sen’in Başkanı’nın yaptıklarını gördünüz… Benim için sürpriz olmadı. Olay aynen yazdıklarım gibi gelişti… “One minute” modunda , danışıklı kodunda esti gürledi ve sonunda Bakamayanının yanında kuyruğunu kıstı %1’e memurunu sattı. Artık sarıyı da taşıyamaz hale geldi. Turuncuya doğru gidiyorKabul edilemez, müzakere bile etmeyiz dediği %5 + %6’lık zamma %1 ilave edilince büyük başarı elde ettik noktasına geldi. Bana göre bari Hakem Heyetine bıraksalardı onlar utanıp daha fazlasını verebilirdi… Bu ihtimali bile devre dışı bırakacak yol ve teslimiyeti tercih ettiler… Drama çektiğim zamanlara denk gelse idi bu artiste kesin başrol verirdimBunun yeri Memur Sendikası değil olsa olsa Devlet Tiyatrolarıdır… Şimdi daha iyi anlıyorum. Eskiden tiyatrocuların şahitliği uygun görülmezmiş. Yalanı , doğru gibi oynayabilirler diye… Biz maalesef , bu tiyatroculara rahmet okutacak yaş baklaların esiri ve mağduru edilmişiz… Tek merak ettiğim. “Allah razı olsun. Adam Hükümetle çatır çatır pazarlık etti istediğini de koparttı” diyecek aptal birileri var mı, inanın çok merak ediyorum… Bunun ne yapacağını harfi harfine biliyorum ama , bu işe Kamu-Sen’in de alet edilmesine çok üzüldüm. Bir zamanlar 10-15 tabela şubeden alıp 100 Şubeye çıkarttığım sistemin devamının da bu oyuna alet oluşu ciğerimi dağladı… Allah hepinizin müstahakkını versin. Ne bu dünyada ne de inandığım diğer tarafta hakkımı helâl etmiyor, haram ediyorum… Örgütlü diğer memur sendikasının başı olsam , bu yaş baklaların genel merkezine “Hakkımız haram olsun” telgrafları çeker onları milyonarca kâğıda boğardım… Bu da yetmez… Koparılan ve büyük başarı olarak duyurulan ve de aklımızla alay eden , %1’i daha zammı almadan adreslerine havale ederdim. Başımızın gözümüzün sadakası olarak… Bu arada iyi haberi de atlamayalım…Yandaşlarıyla buluşan Artist Ali (Adına kurban olsun) alkışlarla karşılanıyor. Büyük tezahüratlar eşliğinde yaptığı konuşmada %28 zam aldıklarını anlatıyor… Konservatuvarın tiyatro sınıfını andıran topluluk hakikaten bizle alay ediyor. Yani; toplu sözleşmeler, on yıllık yapılsaydı bu soytarılar “Memura %120 zam aldık” mı diyeceklerdi. Buna da inanmamızı mı bekleyeceklerdi… İyi haber bu kadar değil… RTE de yapılan zammı %31,2 olarak açıkladı. Birkaç gün daha geçsin %100’e dayanırız, cepte değil kâğıt üstünde… Rakamlarla bu kadar oynanırsa, bizlere dünyada kimse inanmaz… Hong Hong’un bile kırmızı listesindeyiz…

Eksi 53 milyar rezervi artı 109 milyar gösterip, IMF’nin adını söylemeden gelecek parayı da ilave edip 115 milyar dolar diyoruz ve yüzümüz kızarmıyor. Kolay anlaşılması için basit bir örnek vereyim… Bir milyon borç alıyorum, 900 bini harcıyorum, cebimde kalan 100 binle de hava atıyorum. İşte durum tam anlamıyla bu…

Bu arada İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Burak Kavuncu saldırısını da es geçemeyiz. Bunları bekliyoruz, yalnız merak ettiğim sey, henüz iyi günlerde miyiz yoksa kötü günlere adım attık mı?

Almış başımızı gitmişiz. Bana yazık değilse okuyucuya da mı yazık değil… Hepiniz Allah’a emanetsiniz. Hoşça kalınız…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!