Son seçimde birinci parti olmasına rağmen, özgüveni olmayan, hükümet olursam, ne yaparım, düşüncesindeki CHP’ve silleyi yemesine rağmen, özgüvenli duruşunu bozmayan, kuyruğu dik tutan AKP… Bu tablodan erken seçim çıkmaz, çıkarsa da RTE’nin üçüncü kere seçilmesini sağlayacak sistem gündeme gelir…
İnsan ömrü, hayatının devamı ve kalitesi, anlık kararların isabetiyle şekillenir. Direksiyon başındaki refleksinizden tutun, canlı yayında saniyeden kısa sürede vereceğiniz kararlar yaşamınızın her safhasında yanı başınızda, sizi yalnız bırakmazlar… Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki “Ben size ölmeyi emrediyorum” komutu, bir savaşın kaderini belirlemiştir… Ömrünüzün her safhasında aniden vereceğiniz kararların isabetli olmasını diliyorum. Hepinize merhabalar olsun…
Hayat kimileri için çok kolay, kimileri için ise çok zor. Ben öyle kimseler tanırım ki, bir yüzükle yola çıkıp, sadece kamyonların taşıyamayacağı nakde sahip olanları… Bu kimselerin gidişatını incelediğinizde, “Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz” deyiminin, doğruluğunu anlarsınız… Bu eli uzunların, karısını, kızını, oğlunu, torununu da incelediğinizde, aynı genetik mirası görürsünüz… Kim söyledi bilmiyorum ama siyasetimizde bir aralar çok kullanılırdı “Hırsızlık, oğuldan babaya değil, babadan oğula geçer” denilmişti, aynen katılıyorum… Bakıyorsunuz, aptallığı dillere destan olanlar, milyarlık sistemleri yönetiyor… Garibin, iki doktoralı, oğlu ise asgari ücretli iş arıyor…
Ülkemiz yirmi beş yıldır, İslami esaslar öncelikli yönetiliyor… Her türlü rezalete “Ama abi, bunlar Müslüman” diyecek kimselerin oluşması için, çoğu riya uygulamalar yapılıyor. En son Maarif rezaleti de sırf bu iş için devreye sokuldu. Bilgiden uzak, körü körüne İslam düşüncesi, her türlü olumsuzluğa, hatta açlığa rağmen prim yapıyor. Gel gör ki, pazarlanan yeni dinin, İslam’la en ufak bir alakası yok. Bu dinde, yalan, talan, rüşvet, darp, iltimas, çalma çırpma, sahtecilik dahil her şey serbest… Tek başa çul geçirmek ve sakal bırakmak mensubiyet için yeterli. Bunların en son örneklerinden biri, Avrupalılar tarafından yüzümüze çarpıldı… “Balı arı ve Türkler yapar” lafı Atasözü oldu. Bir yere gitmeyin. Sadece devletin, emniyet kayıtlarını inceleyin, görürsünüz. Aklınıza gelebilecek ne kadar adi ve yüz kızartıcı suç varsa, bu dönemde zirve yapmış… Bir örnek: Rüşveti veren ve alan, bir müddet sonra, ilgili kurumun mescitlinde yan yana saf tutuyorlar… Ziyaretine gittiğim, ticarethane sahibi, malını nasıl fahiş fiyata sattığını, ballandıra ballandıra anlatıyor ve de “öğlen çıkmak üzere, hemen farzı kılıp geliyorum” diyebiliyor…
“Ekonomi iyi yolda”, bininci kere de “zor kısmı gitti” diyen biri ve iyi ekonomiye rağmen, garsonun bahşişine göz diken, Kürt asıllı İngiliz Memoş’umuzdan hangisine inanacağımızı şaşırdık. Bu arada, rezalete beni de ortak edin diyen CHP’nin çabalarını da yabana atmayın. Reyis’in ve Memoş’un yerine olsam, Özel’in önerilerini aynen uygulayacağım derim. Muhalefeti, iktidar yapmadan, elimine edecek çok büyük bir koz ele geçirdiler ama heba etmek üzereler… Bir Don-kişot’luk ta benden. Bilhassa İstanbul’da her durakta, mebzul miktarda SMA hastaları için bağış kumbaraları var… Anladınız siz onu… %20-30 vergiyi koyun, kaynağında da kesinti uygulayın, en azından Varank’ın, hac masrafı, jetinin yakıtı çıkar…Bir akıl daha, ama her zaman olmaz. Bugün bonkörlüğüm üzerimde… Özel şahıs otobüs firmalarına, emeklilere %20 indirim diyeceğinize, dağıtım yapın… Mesela, Şamil Moç Turizm’e 500, Meteor Turizm’e 700, Pamoşkelle Turizm’e 400 emekliyi teslim edin, maaşlarını ödesinler...
Finalde, Erken Seçim tartışmalarına gelelim… Son seçimde birinci parti olmasına rağmen, özgüveni olmayan, hükümet olursam, ne yaparım, düşüncesindeki CHP’ve silleyi yemesine rağmen, özgüvenli duruşunu bozmayan, kuyruğu dik tutan AKP… Bu tablodan erken seçim çıkmaz, çıkarsa da RTE’nin üçüncü kere seçilmesini sağlayacak sistem gündeme gelir… Kapatıyoruz. Yılbaşı’nda, SSK ve Bağ-Kur Emeklileri, memur emeklileri kadar para alsın, adalet sağlansın diyen beyinsizlere ve kışkırtan, popülist yaklaşımlı kalemşörlere sesleniyorum. Şimdi de memur eşit alsın diye zırlasanız ya… İşi teferruatlı olarak anlatmıştım… Ama kimse, hiçbir geri zekalı anlamamış veya anlamak istememişti… TÜİK’ten, gelen enflasyon rakamlarından, emekliye 3-5 kuruş vermemek için yapılan tarih tezgahlarından, bayrağımızı parçalayan ve de TIR’larımızı yalanlara sağlanan kaynaklardan bahsetmeye gerek var mı, yoksa ciddiye almadan, cebimizde hissederek, hayatımıza devam mı edelim. Ne dersiniz?
Hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…
