Az gittik , uz gittik , dere tepe düz gittik , döndük bir de baktık ki Kasım’ ın yirmisi oluvermiş.Memlekette dereyi , tepeyi , ormanı hesaba katan da kalmadı ya… Gönlümüzün sinir ateşine bir tutam su. Danıştay , maden işletmesi için zeytinliklerin yok edilmesine dur dedi. Duran olur mu yoksa , ” yasaklar çiğnemek içindir ” diyenler , gene bildiklerini okur mu bilinmez… Benim şu an bildiğim şeyse Merhabanızı aksatmamak. Yoksa İşuk Kardeş’ imin fırçası hazır… Hepinize Merhabalar olsun can dostlar…
Bir 10 Kasım daha geçti ama , yankıları hala sürüyor. Ali Efendiyi tanırsınız. Hani her gün beddua ettiğiniz , er değil şer dediğiniz Ali Efendi var ya , ondan bahsediyorum… Evela adına kurban olsun , sonrada Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ e… Bu Ali efendi bir buçuk ayda altı yurt dışı seyahati yapmış ama katılmadığı Anıtkabir Protokolleri yirmi yediyi bulmuş… Ali Efendi , Şerbaş kulağını aç ve beni iyi dinle . Sana uzun uzun yazıp kalemimi heba etmiyeceğim… Sakın ola ki , bu yüce mabede uğrama. Varlığın Ulu Önder’ imizin ruhaniyatını rahatsız edebilir. O mubareği böyle bir azapla karşılaştırmamak için , bana kalırsa girişinde yasaklanmalı… En fazla , kapıdaki, 8-9 kişilik “Reyis” korosuna katılabilirsin. Böylece riyakarlık sıkıntın da olmaz…
Sahibimizin , Efendimizin kıymetini her geçen gün daha fazla hissediyoruz. O kadar çok ki , doğal olarak , hangisi diyebilirsiniz… Susbanse edilen doğalgaz ve elektrik faturalarından bahsediyorum… Ben bile bu paranın hazineden çıktığını düşünüyordum. Meğerse iş çok farklıymış. Asrın Lider’ i , ” Biz ödüyoruz ” dedikten sonra kafamıza dank etti. Ne kadar gurur duysak gene de az. Demek ki Sahibimiz arada ki farkı , dillere destan kendi servetinden ödüyormuş… Her ne kadar muhalifte olsak , hakkı teslim etmemiz lazım diye düşünüyorum… Bu arada yürekten tebrik ediyorum. Özbekistan’ da yapılan Türk Devletleri Toplantısında Efendi’mize ” Türk Dünyasına katkı ve hizmetlerinden ” dolayı üstün hizmet madalyası verildi… Bunlar da çok yaman. Nereden duydular , Andımızın kaldırıldığını , nereden duydular ” Ne mutlu Türküm ” diyen yazıların silindildiğini , nereden duydular , Milliyetçiliğin ayaklar altına alındığını , çok yaman bunlar çok…
Sevgili okurlarım. Cumhur ittifakı , Millet İttifakı ve HDP nin pozisyonuyla alakalı , perde önü ve arkası olan bitenden biraz haberi olan kimse olarak bir kaç satırı , güncellemesiyle birlikte paylaşmak istiyorum. Eski okurlarım , AKP – HDP , gizli aşkının devam ettiğini düşündüğümü bilirler. Bu kanaatim artarak devam ediyor. Yalnız iş çok kurnaz ve muhatabı mecburcu duruma sokacak biçimde kurgulanarak tatbikata geçildi… 1- HDP , terörle yanyana ki öyle , bir hava oluşturuldu. Bunun oluşması için de fazla bir çabaya gerek yoktu. 2- Bu imaj iyice oturunca , HDP nin Millet İttifakının gizli ortağı olduğu defalarca bütün yandaş ve havuz medyasınca tekrarlandı. Bir adama kırk kere deli derseniz , deli olur misalinde olduğu gibi , düşünmeyi fazla sevmeyen denilene inanan halkımız yazılanları kabullendi… 3- Başta İYİ Parti olmak üzere Millet İttifakının çoğu , bir daha görüşemeyecek pozisyona geldiler… 4- Olanlara elini oğuşturanlar , HDP nin çaresiz kaldığına , tek tercih durumunda kaldığına , iyice kanaat getirince , ilk adımı attılar…5- Eski dost düşman olmaz denilerek , gizli gizli süren temaslar , güneşle buluşmaya başladı… Daha çok madde varda , ana konularda kalalım… Peki bu durumda ne olacak… Meslekte olsaydı , işi bırakmak duruma gelecek Nesrin Topkapı’ yı kıskandıracak davranışlar nasıl Millet lehine devre dışı bırakılabilir… Evela , neresinden kıstırıldığı belli olmayan , salya sümük bet sesiyle bağıran çağıran Ca-Ce yi , bütün Ülkücüler yalnız bırak malı… Geçici olarak mevcut milliyetçi partilere gelmeli… AKP ile HDP nin gizli veya açık ittifaki , vasat beyinlileri uyandırıp yerlerini sorgulamalarını sağlayabilir. Buda sonları olur. İki belâ aynı anda yok olur gider… Bu konuyu epey satıhtan yazdık. Gelişmelere göre derinlere inebiliriz…
Müzik hayatımızla , siyasetin çakıştığı bir noktayla finale doğru gidelim mi… Sizleri Rahmetli Ecevit ve Kıbrıs çıkarması günlerine götürmek istiyorum. Gemi azıya alan ve işi katliamlar noktasına taşıyan , palikaryalar , Türkiye’ nin uyarılarına , radyolarından çaldıkları , ” Bekledim de gelmedin ” şarkısıyla cevap veriyor , adeta dalga geçiyorlardı… İşte tam bu sıralarda , bizim radyolarımızda da ” Bir gece ansızın gelebilirim ” çalmaya başladı ve biz , bir gece ansızın gittik… Bunları niye mi yazdım… Bir gece ansızın gelebilirim yalama oldu ve kimse üzerinde herhangi bir caydırıcılığı kalmadı. Bu işinde kahramanı gene RTE… Suriye için dedi…Yunanistan için dedi ama hiçbirinden de netice çıkmadığı gibi Miçotakis , “Gece değil , gündüz gel gibi laflarla kafa bulmaya başladı…Bizi bu hale düşürenleri kınarken , tek gereğini yapan , Rahmetli Ecevit’ i de saygıyla anıyorum… Bu işler , kabadayı kabadayı yürümekle olmuyor. Atalar ne demiş , ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz…
Finalde , artık hepimize sıkıntı veren bir konuyu , özetin özeti olarak anlatıp kapatmak istiyorum. İktidarda ki parti ne yaparsa yapsın , CHP nin oyu %25 bandının üzerine çıkamıyor. Bu da Kripto Kemal’ in , hiç bir şekilde seçim kazanamayacağı anlamına geliyor. Bu iş nasıl çözülür… Altılı masanın ortak adayı olunursa. Çok şüpheli olmasına rağmen denenmek isteniyor. Adeta yalvarılıyor. ” Bir de beni deneyin ” diye… Bu durum oluşursa , yani RTE nin istediği noktaya gelinirse , Kripto için kaybedecek bir şey yok. Seçim gecesi , Muharrem gibi çıkıp ” Adam Kazandı ” der sıyrılır da , bize ne olur hiç düşündünüz mü… Bir daha bu durumda yakalanması mümkün olmayan iktidar beş veya beş seneler daha kalsa Millet olarak halimiz nice olur , hiç düşündünüz mü… Adama , kazanda ye derler. Hani oy oranı %35-40 olurda , gerisinin tamamlanması gerekir ama olay farklı. Vaziyet böyleyken , etik olarak CHP içinden ama seçilebilecek birinin düşünülmesi gerekmez mi. Bu duruma uyan yegane kişi de Mansur Bey’ dir… Anlaşıldı herhalde…
Haftaya da hepinizi eksiksiz bekliyorum. Yok başım ağrıyordu , yok canım sıkkındı vs. mazeretler kabûl edilmeyecektir. Aile hekiminden alınan raporlarda geçersiz sayılacaktır. Tam teşekküllü hastane raporuyla bu haftaki yazıları okumayabilirsiniz… Hepiniz Allah’ a emanetsiniz. Hoşça kalınız…