Birinin bitişi , diğerinin başlangıcına vesile oldu. Gitti Nisan , hoşgeldin Mayıs… Hayatta öyle değil mi. Bir kapının kapanışı , diğerinin açılmasını tetiklemez mi… Bana göre ayların en güzeli. Zorlama Bahar Bayramı da bu ayda , kültürümüzün benimsediği bahar , yani hıdırellez de bu ayda. Laf aramız da hasbelkader Doğum Gün’üm de olurlar… Ya 19 Mayıs’ a ne demeli , O’ da Kan-ka’m Taner’ in doğum günü.
Bu kadar güzel günleri barındıran Mayıs ayı , yıllarca Türk Millet’ ine acı vererek başladı…
Nasıl yalanla başlayan Nisan , Ay’ ın 23 üne kadar kendine gelemiyorsa , Mayıs’ ta öyle. Bize yıllar boyu kavga , gürültü , patırtı ve nihayetin de terörün sağladığı can kayıplarını sunan , Mayıs’ ta Ayın 19 una kadar kendine gelemez… Hep nefsimle mücadele etmişimdir. Bir emekçi olarak , yerimin orda olduğunu düşünmüşümdür. Gel gör ki en ufak bir dayanak bile bulamamışımdır… Çok değerli büyüğüm , Sn. Özgedik Ağabey’ imin dediği gibi , Kıytırık Enver Hoca’ nın bile fosterleri taşınırken , niye Ulu Önder’ imin bir resmi bulunmaz… Onlarca kızıl bayrak varken , niye bir tanesin de, ay-yıldız olmaz… Her neyse , bu acı yılların muhasebesini herkes kendine göre yaptı , bize düşense sadece kutlamaktır… İster Bahar Bayram’ ı densin , isterse de İşçi Bayram’ ı densin , kim ne derse desin , hepimize kutlu olsun…
Ders alınsaydı , tarih tekerrür edermiydi. Elbette hayır. Ama hiç bir zaman da ders alınmaz ve tarih sürekli tekerrür eder…Hatırlayın yakın zamana kadar , neredeyse aramaya başlayacağımız ,Ekrem’ in Oğlan’ ı vardı… Ne demişti, gidişi arefesinde… ” Değil altınız , altmışaltınız da gelse bizi yıkamazsınız ” hatırladınız değil mi… Herkes ismiyle müsemma olur derler ya , Şehircilik Bakamıyan’ ı , Kurum’ da , benzer laflar etti…Allah Edebiyatı yaptı ” O ne derse o olur ” dedi , sanki aksini savunan var gibi. Birde ilave etti , ” Değil yediniz , yetmişyediniz de gelse…. ” dedi. İster istemez akla geliyor. Bir yerlerden tiyo mu aldı. Zat-ı Muhterem’ de mi gidici…
Gelelim , elektrik kesilmesi komedyasına… K. Kemal ilan etti. ” Yılbaşında yapılan %127 lik zam geri alınana kadar , elektrik parası ödemeyeceğim ” dedi… Beklenen oldu. Parasını ödemeyen her kes gibi de kesinti uygulandı. K.Kemal bunu , zamlara dikkat çekerken aynı zamanda propoganda vesilesi olarak ta kullandı. Bu da çok doğal. Siyasetin kuralları için de mevcût… ” Ben ödeme gücü olan biriyim ama halkımın çektiklerini anlamak için karanlıkta kalacağım ” dedi. Çok yüksek bir düşünce , itirazım yok… Bu arada , ittifâk dahili bir Sn. Lider , K. Kılıç’ ın Eş’ini arayarak , ” Faturayı Ben ödeyeyim” diyerek olayı ne kadar anladığını deşifre etti… Esas tuzu biberi ne ekti… Dersim’ li , ” Bir hafta sonra ödeyeceğim ” dedi… Doğal olarak acaba RTE ile bir irtibatı oldu da , O’ da ” Sık dişini zamları haftaya geri alacağım mı ” dedi… Hakikaten , böyle eğlenceli bir Ülke yok. Başka yerlerde yaşasak , inanın sıkıntıdan patlardık… Komedya burda bitiyor mu , tabi ki hayır.iki kere ikinin dört etmediği yegane Ülke’ de bitmesi de mümkün değil… K. Kemal , 4 milyon abonenin elektriğinin kesildiğini söylüyor. Bir yerde ” Gri propoganda ” doğru yıl içinde toplam sayı bu… Kesilenlerin çoğunun yapacağı gibi , gidip borç harç , Ana’ dan , Baba’ dan , konudan komşudan para alınıp , açtırılır… Anlı şanlı Bakamıyan’ ların dediği 290 bin kişi , bu işi de yapamayanların sayısı. Malûm Zevat’ ta , bu durumu övünerek söylüyor… Beyler kendinize gelin. Sosyal bir hukuk devletinde bir kişinin bile aydınlıktan mahrûm kalması asla affedilemez… Gelelim başka bir açıya ve bitirelim. Mazeret üretenler. Arınç Abi’ nizin eli kulağındadır. Bu gün yarın ” Siz bir faturanın ne kadar geldigini biliyormusunuz ” diyiv erir , sap gibi ortada kalırsınız…
Aslına bakarsanız , en başta değinmek istemiştim. Vazgeçtim. 23 Nisan’ ın sevincini kısıtlamayalım diye düşündüm ama , yazıya başladım başlayalı ,adeta içim kemiriliyor. Daha fazla da karşı koyamıyacağım… Geçen hafta Van İl’ imizde , atanamayan öğretmen evlatlarımızdan biri daha intihar etti… Kaçıncı olduğunu söyleyerek, işi rakam meselesine çevirmek te istemiyorum… Yirmili yaşlarda pırıl pırıl bir genç niye yapar bunu. Daha yetiştireceği , umut aşılayacağı o kadar çok talebesi olması gerekirken , niye canına kıyar… Suçluları açıklayayım mı… 1- Üniversite sayımızı , şu rakamdan bu rakama çıkardık diyerek , dört duvar yapmakla işi çözdüklerini zannedenler… 2- Memleketin kaynaklarını belli kimselere peşkeş çekerek , vatandaşa kaynak bırakmayanlar… 3- Çok maaş alanlar , hatta 10 maaşa kadar çıkanlar… 4- Hemen finale geleceğim , Ve de olup bitenlere duyarsız kalıp aynı mevcût sisteme sürekli ” Oy ” verenler… 5- Muhalefet yapması için oy almasına rağmen , aldığını iktidara devşiren mezar kaçkını Ca-Ce ve etrafında bulunan ve de üç kuruşluk ikbal için gözlerini kapatanlar… Sevgili öğretmenim. Sen işinin gereği , bir talebe bile eğitemeden , ahrete intikal ettin gibi olsa da durum farklı… Hepimize öyle bir ders verdin ki , bu dersi yüz yıl okusak bile alamazdık… Meslekdaşların bir sınıfa ders verirken , Sen koca bir Millet’ e ders verdin… Şimdi de geri dönerek , ufak bir muhasebe yapalım… Eyyyy RTE ,Üniversite açmayı dört duvar inşa etmekle bir tutarak , mezûnlarına iş bulamadın. İlçe teşkilatlarına iltisakli olmayanları , mülâkatlerde eledin. Layık olmayanlara ekmek verdin ,onurlu kimseleri de yok ettin. Şimdi için rahat mı. Vijdanın sızlıyor mu… Çok maaşlı , hiçbir iş yapmayan zevat. O paraları yerken birşeyler hissetmiyor musun… Yemek borundan güzelce mi geçiyorlar yoksa yakarak yırtarak mı geçiyorlar… Ve en önemlisi Oy verenler… Ülke yağmalanırken , talan edilirken ,torunların dahil borçlandırılırken , sen “Ama abi bunlar müslüman ” diyecek kadar cahilsin… Son sözü bir İslami talimatla bitiriyorum… Haksızlıklara , elinle edemiyorsan , dilinle müdahale et. Her ikisini de yapamıyorsan , içinden bûz et… Ayrıyeten , işin için de dilsiz şeytanlık ta var…
Şu cürete bakar mısınız… Garo Efendi. Paylanma vaktini çoktan geçirdin… ” Nush ile uslanmayanı etmeli tektir ; tektirle uslanmayanın hakkı kötektir ” Bil bakalım hangi safhaya geldin… Ey HDP ,eline gelen Türkiye Partisi olma fırsatlarını çok bonkörce harcıyorsun… Bakın ve aklınızı başınıza alın. Bu Millet gerekirse , tükürüğüyle boğar sizi… Bu Ulus’ un aleyhine ne varsa , tarlanız da filizleniyor… Yeter artık denmek üzere , haddinizi bilin , bilmezseniz de bir bildiren çıkıverir… Meşhûr Atalar sözümüz ne der ” İt ürür kervan yürür ” Biz bu kervanı her halikarda yürütürüz biline… Kırık Mine gibiler çıkar diyede fazla ümitlenmeyin…
Final , final , final… Bir sonraki birlikteliğin habercisi olmasa , ne kadar kötü bir laf… Bu arada koskoca Ramazan’ ı da iç ettik… Mükâfatı belli değil. Cenab-ı Allah , onu Ben taktir edeceğim , Ben vereceğim diyor… Yaradan’ ımın gönlünden kopanın kırıntısı bile yedi sülalemizi âbat eder , bizleri Cehennem ateşinden muaf tutar. Bu taktire mazhar olan kullar arasındayızdır , İnşAllah… Son olarak hepinizin Ramazan Bayram’ ını kutlarım. Allah’ a emanetsiniz. Hoşça kalınız…