Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Bir yiğit muhtaç olmuş kuru soğana

Bir yiğit muhtaç olmuş kuru soğana

Allah nasip ederse ve de tahrik edici ilave olaylar cereyan etmez ise, Nisan ayının son yazısıyla huzurlarınızdayız… En mühim mesele Sizlerin huzur içinde olmanız. Gel gör ki bu konuda çok rahatsız ve tedirginim… Biz gene de “merhaba“mızı çekelim ve de kendimizi kalemin insafına bırakalım…

Ben RTE ve çevresi konusunda ciddi endişeler duymaya başladım. İsterseniz evvela endişelerimin kaynağını değerlendirip final yorumunu sonraya bırakayım…

Hazretin geçen günlerde yaptığı konuşmalarla başlayayım… Birinde: “İşsizlikte iyi durumdayız” dedi… Tam dediği sıralarda, dördüncü mü, beşincimi değişen TUİK Başkanı devlet hormonu aşılanmış değil bandırılmış rakamları ilân etti… İşsizlik binde yedi de olsa artmış.  Esas felaket, ülkemizin teminatı olan genç ve okumuş işsiz oranı, %27’lere dayanmışBu bilgiler ışığı altında olaya bakarsak, iyi durumun esamisine rastlayamayızDevlet her yerde ve olayda olduğu gibi bodoslama, günübirlik politikalarla yönetilemez… Bugün gidip, her ilçeye yüksek okul açabilir ve de bunu siyasi ranta devşirebilirsiniz ama daha sonra çıkıp, “Her okul bitirene iş bulmak zorunda değiliz” diyemezsiniz… Kantin muhasebecilerinin revaçta olduğu ve ülkeyi yönettiği  dönemlerde , eğitim kalitesinden bahsedemezsiniz… Hele hele Kaliteli eğitimi sağlamadan, bunu ağzınıza bile alamazsınız…

Hazret, TV’lerde konuşuyor. Ne zamanı bırakın, hangi saat konuşmuyor ki… “Kamuda ki araç alım ve kiralamaları durduruldu” diyerek tasarruf sinyalleri veriyor ve hepimizi ümitlendiriyor… Derken, haber bomba gibi patlıyor… Saraya, toplam değeri 52 Milyon lira olan üç adet süper lüks Mercedes alınıyor. Bir tanesi, kazara bol maaş Fahrettin’in altında görüntüleniyor ama derhal siliniyor…

Haşmetmeap, “Artık kimse yurt dışına gitmek istemiyor, olay terse döndü, şimdi geri dönüyorlar” diyor… Efendimizin Daha henüz lafının mürekkebi kurumadan, belediyelerdeki insan kaçakçılığı skandalı patlak veriyor… Devlet alet edilerek, devletin özel pasaportları kullanılarak, şeytanın aklına gelmeyecek pisliklerin, tekmili birden devreye giriyor… Yüz bin liralık kamyona mı tav olanı ararsınız, 50 bin €’ya göz kırpanımı ararsınız. Ne isterseniz var. Bir tek doğruluk hariç… Hani üzerine titrediğimiz, uğruna saraylar yaptırdığımız, onlarca uçak aldığımız, “Devletin itibarı” var ya… Yerlerde sürünüyor… Şimdi, başta Almanya ve diğer Ülkeler TC.’ye ait, vize gerektirmeyen görev pasaportlarına itibar etmeseler haksız sayılabilirler mi… Gelelim neticeye… Kim ne derse desin, ne kadar eleştirirse eleştirsin, hiç bir Allah’ın kulu, RTE için, ağzından bir tane yalan söz çıktı diyemezO dünyaya doğrulukları temsilen gelmiş, müstesna bir insandırBütün suçlardan arınmış ve muaf, bizatihi bir şahsiyettir… Hal böyle iken, bunu da , bütün Dünya bilirken, yukarıdaki durumlar nasıl olup da oluşuyor… Evet, bütün liderlerin başındaki ortak belâ… Çevresi… Artık, şek ve şüphe götürmez bir şekilde yanıltıldığı daha ileri gidecek olursak, kandırıldığı ortada… Asrın Liderinin bir kaç kere “Kandırıldım” demesi de, anlaşılan boşuna değilmiş… Bu durumda RTE’nin kendisini yanıltanlara karşı harekete geçip, bir an önce bu asalaklardan kurtulması gerekiyor…

Patates olayı tam bir fiyasko olarak devam ediyor… Batan geminin malları yaklaşımıyla, çiftçinin elinden maliyet altı fiyatla toplanan patates ve soğanlar, el altı telkinleriyle RTE’nin patatesleri olarak lanse ediliyor. Ey Milletim. Bu mallar sana, halkın paralarıyla alınıp, dağıtılıyor… Kimsenin veya kuruluşun, şahsi parası işin içinde değil… Ayrıyeten sizler, memleketim Urfa’daki gibi rezaletlere müstahak değilsiniz… Diğer elden gizlenecek olayı, aleniyete döküp, seni ezilme ve ölüm riskine atanların figüranı olma… Olayı uzaktan seyreden tuzu kurular, “Yetmez ama evet”çiler vs. Resim gurur resmi değildir… Acınacak hale gelişin, Aşık Mahsuni Şerif’in dediği gibi, kuru soğana muhtaç olmanın resmidir... Boğaz tokluğuna razı olmuş ama ondan da mahrum edilen milyonların resmidir… Kısacası, her karesi utanılacak bir görüntüdür… Bundan gurur çıkaranlar, caka satanlar ve bütün kapıkulları esas zavallılar sizlersiniz…

Artık klasik konularımız arasına girdi… “128 Milyar Dolar Nerede“… İktidar çok büyük bir yanlış yaptı, geri de dönemiyor… Afişlerin sökülmesi, Savcıların devreye girmesi, itfaiye araçlarının seferber oluşu vs. sıkıntının büyük ve gerçek olduğunu adeta haykırıyor…artık, Halk para şurada,  burada, kuruşuna kadar hesabı belli,  açıklamalarına itibar etmiyor… Ayrıyeten kimsede olaya yok oldu, buharlaştı gibi de yaklaşmıyor… Sadece kimlere gitti, kaça gitti diye soruyor, bu kadar basit bir sorunun cevabını verememek nasıl yorumlanırsa, biz de aynı öyle,  değerlendiriyoruz… Bu 128 olayı, klişe haline getirilmeli bence… Mesela, 15 Temmuz Şehit ve Gazilerinin 128’i ne oldu…

Deprem Paraları 128’i vs. ne oldu, gibi sorulmalı… Örnek: Konya Valisi açıklama yapıyor. “Belediyeye esnafa verilmesi için 6 milyon yolladım diyor. Belediye de almadım diyor… Bunu nasıl takip edeceğiz… Konya Valisinin 128’i ne oldu…” Anlaşıldı mı… Halk 128 lafını duyunca ne anlaması gerektiğini öğrendi artık… Bu da benin kıyağım olsun, siyasete… Dediğim gibi İktidar çok yanlış yaptı… Savcıyı, itfaiyeyi devreye sokacağına, “Bu CeHaPe bildiğiniz gibi. Gene abuk sabuk konuşuyor. Bunlar bizi 2023 hedeflerimizden saptırmaz” deseydi, inanın halkın %70-80’i doğru derdi… Çok yanlış yaptılar çok…

Tadında bırakarak vedaya geçelim… Hepiniz Allah’ a emanet olun. Hoşça kalınız…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!