Bu ayın son Cumartesi, yarın ise son Pazar yazımızı paylaşacağız. İnsanların paylaşacak şeylerinin olması ne güzel değil mi… Gel gör ki artık kimse, mevcut ekonomik koşullardan dolayı, en ufak bir şeyini bile paylaşmak istemiyor. Eskilerde, hesabı ödedi diye küsülen kimseler varken, şimdiler de herkes hesapları nasıl başkasına yıkarım, planları yapıyor… Bunu, vakit olursa farklı bir günde ele almak istiyorum. Şimdilik gündeme çalım atmadan tepesine çökelim. Her kese merhabalar…
Bugün, Demokrasi etrafında dolanarak başlamak istiyorum. İsmini hatırlayamadığım bir düşünürün tavsiyesidir… İlkel ve cahil toplumları, mutlakiyet; gelişmekte olan toplumları, meşrutiyet; gelişmiş toplumları demokrasiyle yönetmek gerekir… Aynen katılıyorum. Kanaatimce, mutlakiyet özentisi sistemlerin, cahil aşkı da bu yüzden oluşmakta… Konuya tarihin derinliklerine inerek devam etmekte fayda var. Böylece beyin kıvrımlarımın deşifresini de yapmış olursunuz… Sokrates, bu konuda en taktir ettiğim kişidir. Hitler ve Mussolini’nin iktidara gelişleri de dikkate alındığında hak vermemek mümkün değil. Bir zamanlar linç ettiğimiz, güzeller güzeli Aysu Kayacı kızımızın da hakkını teslim ederek, iade-i itibar yapmamız gerekiyor… Son siyasal dönemimizin, “Demokrasi trendir, istediğim istasyonda inerim” yaklaşımını da ilave edin, damak zevkinize göre tadını tuzunu da katın, ortaya çıkanı yiyin yiyebilirsiniz…
Muhalif Medya, gene söz dinlemiyor… Bu vatandaş bu parayla nasıl geçinecek, altyapılı haberler, feryat figan vatandaş görüntüleriyle veriliyor… Yahu kardeşim herkes halinden memnun. Emekli 15.000’e gerek yok 2.000 TL ikramiye yeter diyor. 418 milyar dolar, dışardan gelecekte ne olacak, bir o kadar daha gitsin diyor. Enflasyon %100 değil, %39 tabiki maaş zamları da ona göre yapılacak vs. vs. diyor. Size ne oluyor? Herhangi bir sıkıntısı olmayanların, vatandaşa rağmen, vatandaşın yanında olmalarına, üstelik kötü olmalarına gerek var mı?
Seçimlerin, tutan sloganlarından biriydi. Bir oy Kemal’e bir oy Meral’e. Hepiniz mutlaka hatırlamışsınızdır. Ben de çok tutmuştum, bu yüzden yeni versiyonunu sizlerle paylaşmak istiyorum… Bir istifa Kemal’e, bir istifa Meral’e… Maalesef, tutmayacak bir slogan. Çünkü bizde ya Cenab-ı Allah devreye girer ya da sopayla kovalamak gerekir. Böyle bir demokrasi olamaz ve de olmaz olsun. Yahu sizler ne utanmaz adamlarsınız. Yani Allah bizi korumuş. Sizler RTE’den daha ileri derecede tek adamlık, sevdalısıymışsınız… Bazı geri zekalıların sözlerine ufak cevaplar vereyim… Çatlasak ta, patlasak da Kripto Kılıç gitmeyecekmiş. Yahu bizim işimiz devletle, TC gidiyor, bu durumda bir Kemal ne ola ki? Değişimi, kırmadan dökmeden yapmak lazımmış. Evet doğru… Kaybetme manyağı gereğini yapsın, helalleşip gitsin, o denilen hemen olur…Beyler, Türkiye kırıldı. Hanedan kurulmak üzere, siz neyin peşindesiniz? Allah sizin gibi muhalefet ve anlayışını bildiği gibi yapsın… Bu Kemal kendi ikbali için direnmeseydi, seçilecek adayla seçime gidilseydi, bunlar yaşanmayacaktı. Biz sadece bu seçimi değil ilerideki, mesela dokuz ay sonraki mahalli idareler seçiminin de moral motivasyonunu kaybettik… Muhalefetle uğraşmak moda olmuş… Bre akıl fukarası, sorarım sana… Bir iktidarın gitmesi için daha ne yapması gerekirdi? Muhalefet daha nelerin olmasından sonra iktidara gelebilirdi? Bu sistemi bir daha bu durumda yakalayamazsınız… İşte kör olası Kemal bu pozisyonları heba etti… Anladınız mı, beyinsiz takımı? Hiç zannetmiyorum… ABD’nin, bu “B Planını” tasviye etme vakti geldi geçiyor… Belli bir örnekle bitireyim… RTE, montaj olduğunu kabul etti ve de o videoyla seçim kazandı… Peki siz gerçek görüntüleri niye devreye sokmadınız… Oslo, Habur, Cobanı, Akıl İnsanlar niye hiçbir miting alanında gösterilmedi… Geri zekalı bir TV kanalının, şuursuz destekleri yüzünden LGBTİ olayı da ilavelerle seçim malzemesi yapıldı ve netice alındı ama, kimse, zinayı suç olmaktan çıkaranın AKP olduğundan bahsetmedi… Beyler, ihanet tek koldan ilerlemiyor. Dört bir yandan saldırıyor…
Hazır ihanet demişken devam edelim… Çerkez, Millî görüşçü, CHP’li milletvekili Abdüllatif efendiyi hepiniz ibretle dinlemişsinizdir… Bakın hem vallahi hem de billahi, bana “Demiştik” fırsatı versin diye, kendilerinden hiçbir ricam olmadı. CHP, şu an bütün peyk kanallarından, linç kampanyası yaparken, esasında kendi kendine yapıyor. Bu olaylarda Bebecan ve Devitoğlu dahil hiçbirinin bir oy bile faydası olmayacağını defalarca söylemiştik. İlgili, bu meşum TV. programında, kendi oyunu bile vermediğini itiraf etmiştir. CHP, sürekli bu kafayla askere gitmiştir ve de almıştır (!!!) tezkere… Domates Deniz’in Kara çarşaflılara, rozet takmasıyla başlayan süreçte, karşı kesime ilave milletvekilleri hediye edilerek şu an ki sürecin sonuna gelinmiştir. AKP kendi siyasal gücü dışında, rakip sistemlerden 40 civarı daha milletvekilliği kazanarak, Anayasa değişiklikleri için elini bayağı rahatlatmıştır… Abdüllatif Efendi, AKP’den kimseyle görüşmediğini, sadece Bülent Arınç’la yemek yediğini söyledi… Acaba, CHP’den istifasının arkasında Bülent’in kendisine “Şeyini şey ettiğinin Abdullatif’i” demesinin etkisi olmuş mudur, bilemiyorum… Akılsız Çerkez battıkça batıyor… Susup, olayı eskitmek yerine, kaybeden kumarbaz psikolojisi ve hareketi izliyor. En son laf, “Kafa bulmak için öyle söyledim” Dikkatinizi çekerim… Bu soytarı, Başbakan Yardımcılığı yapmış bir kişi. Düşünebiliyor musunuz, canlı yayında, milyonların huzurunda, ciddiyet yerine kafa bulmakla uğraşmış… Ben genelde bu zavallıya fazla bir şey demeyeceğim. Denecek bölge CHP… FETÖ olayında RTE nin çıkıp, “Allah ve milletim affetsin“i, gibi bir lafla işin içinden sıyrılmaya çalışılıyor… Özgür Özell, onun yerine harcanan gerçek CHP’liden özür diledi ama, Bad-el harab-ul Basra…
Kapatmadan İYİ bir şeyler de söyleyelim ama pek iyi olmayacak gibi… Edepli, politik, hissettirmeli hiçbir laf anlaşılmıyor veya anlamazlıktan geliniyor… Bu yüzden fazla uzatmadan bodoslama girelim… Meral, lütfen defolup gidiniz…Artık, Ülkücülerin sığınacağı liman olma özelliğinizi kaybettiniz…
Hepiniz Yaradan’a emanet olun. Hoşça kalınız…