Zaman sanki, freni patlamış kamyon misali… Dakikanın değil artık saniyelerin altın kıymetinde olduğu dönemler de, bu süratte ne… Nasıl bir güzergâh , hiç radar falan koymazlar mı… Herneyse, biz derdimize yanarken , Sizlerde ” Merhaba’ mızı ” muhafaza edin…
Turnuvanın gizli favorisi diye pazarlanan ama bir maç bile kazanamayan, kazara atılan tek gol olsaydı, gol bile atamadan kapatacağımız, Avrupa Şampiyonası, şükrolsun ki, bizim için bitti… Daha fazla rezil olmadan, daha fazla saç baş yoldurmadan kenara itildik…
Her zaman dile getirdiğim, kanaatlerimi paylaşmak istiyorum… Biz Futbole yaptığımız yatırım ve desteğin onda birini , Namağlup şampiyon olan Voleybolumuza ve gene Avrupa şampiyonu olan Besketbolumuza yapsaydık Dünya Şampiyonalarının gedikli, birincisi olurduk…
Bu işin başının eğitim olduğunu bir kere daha gördük. Futbolun eğitim ortalaması ve şampiyon olan diğerlerinin durumu , netice de bize bazı ipucları verir mi, ders olur mu, bana göre mümkün değil vermez ve de olmaz… Bu kafayla çakal görünümlü cahil cühela, taç kararına bile itiraz eden, atılmak için elinden geleni yapan , sporcu rezerviyle baş başa daha nice seneleri heba ederiz…
Tam ne güzel, makam sahibini buldu derken TUİK zırvaladı… Yapılan açıklamayla yoksulların sayısı ,700 bin artış göstermiş… ” Yoksulluğu bitirdik” diyen sadece boynu eğri olmayan , Zümrüt pırlanta eski Bakamayan’ımıza ayıp oldu…
Yarın bir gün sabah kalktığınız da, bir gece yarısı kararnamesiyle , TUİK yeni Patronuyla tanışırsa hiç şaşırmayın…Bu değerli bürokratımıza bir tavsiyem var… Önünde , Performansını göstereceği tek olay kaldı…
Haziran enflasyonu . Çalışan ve emeklilerin zam oranlarının belirleneceği ,Haziran enflasyonu bakımından gerekli başarıyı gösteremezse , yolcudur Abbas, bağlasanız durmaz…
Bu arada bağlantılı olaya da değinmeden geçemeyeceğim. Reis pardon gene yanlış dedik Reyis ihracaat çıtasını 200 milyar $ a yükseltti %5+%7 büyümeyi de mesnet yaptı… Bakalım , 20 senedir hiç olmazsa bu temmuz, çalışanlara büyümeden kaynaklı refah payı verilecek mi… Devekuşu misali, Deve’ lik mi , yoksa Kuş’ luk mu tercih edilecek… Bana sorarsanız verilecek beyanat bile hazırdır… Oynanmış ve ayarlanmış enflasyon baz alınarak ” Çalışanları enflasyona ezdirmedik ” denecektir. Bekeyin görün…
Afganistan Kâbil Havaalanı’nı kaç paraya koruyacağımız, Ben ve Ben gibi düşünen milyonlar tarafından merak ediliyor… Bu paranın ne kadarının, muhteşem beşlere gideceği mutlaka bellidir ama ; yan gelip yatma yeri olmayan askerliğin , fedakâr evlatlarına ne düşeceğini kimse bilemiyor…
Bence , denk gelen bir ikisinin defni sırasında Reyis’ imiz güzel bir nutuk irad ederler. Bu şerefte şehitlerimizin, torunlarının torununa bile yeter… Ayrıyeten, bu kan borsasının birim fiyatı nedir. Herhangi bir zorluk katsayısı var mıdır, bilmek istiyoruz. Mesela ABD , Kuzey Kore’ ye , ders vermek isterse ne kadardan aşağı olmaz… Bu kadar da abartma diyenlere, hala yaşayan Kore Gazi’lerimizi , hikâyelerini ve çekilen filmleri hatırlatırım…
Üretim- Tüketim zinciri bununla alakalı, tarım politikaları, planlamaları maalesef iflas etmiş durum da… Bu sene , patates soğanla başlayan rezalet karpuzla devam etmekte… Daha nelerin ilave olacağını da kimse bilmiyor… Üreticinin alın teri , Adana tarlalarında heba oluyor. Mahsulüyle sürülen tarlalar hem Milli hem manevi yaklaşımlarımıza ters… Bununla ilgilenmesi ve çözümler üretmesi gereken şahıs yani Tarım Bakamayan’ ı , pilotçuluk oynayarak Halk’ ın sabrını test ediyor.
Bu artistin derhal azledilerek yerine işten anlayan birinin getirilmesi artık şart oldu. Borç harç içinde, traktörü tarlası hacizli kaç çiftçinin daha heba olması gerekiyor anlayamadım…
Kaç ailenin dağılması, kaç ocağın sönmesi gerekiyor… Hükümet tarafın da birşey olacağını zannetmiyorum… İş gene Belediyelere düşüyor… Ekrem Başkan, Mansur Başkan bunu çözse çözse siz çözersiniz. Evet Devlet kadar imkânınız yok. Hastane , Resmi Daire, Askeriye gibi yerlerin yemekhanelerine talimat gitse hem maliyet düşer , hem de ürün değerlenir ama yapılmıyor, niye mi olayın muhteşem beşlerle bir alakası yokta ondan…
Sadece Belediyeler değil , tüm özel fabrikalar , küçük ve orta ölçekli işletmeler , iki öğlen yemeğinde bir defa karpuz verseler, hem memnuniyet oluşur hem de üreticinin yüzü güler… Bu seçeneklerin yanısıra, birileri de çıkıp RTE ye haber verelim , çözse çözse O çözer diye bir işgüzarlık yaparsa, yandık… Hazır olun IBAN a…
1 Temmuz’ a az kaldı… Her türlü hasretin biteceği bir gün. Efendi Hazretleri, boy boyladı, soy soyladı alayımızı azat etti. Yasak hiç bir şey kalmadı… En önemlisi +65 e uygulanan toplu ulaşım yasağı da kalktı. En son İstanbul’ da yüreğim parçalanmıştı. Elinde hastane randevu kağıdını göstermesine rağmen zavallı adamı aşağı indirmişlerdi. Bu gibi olaylar ders olur mu bilemiyorum. Çılgın gereksiz kullanımlar dengelenir mi, doğrusunu isterseniz hiç zannetmiyorum…
+65 lerin O sabah, ilk seferlerle birlikte bütün otobüsleri lebalep doldurup, diğer yolculara , ayakta bile olsa bir kişilik yer bırakmayacaklarına inanıyorum… Hücûm için herkes hazır olsun ki bir dahaki başka bir gerekçe de , şimdikileri aratacak durumlar oluşsun…
Unutulmasın, kim ne ederse kendine eder. Yapılan her uygun olmayan fiil karşılığını mutlaka bulur. İşin acı tarafı , her iki hal de bizi ziyadesiyle üzer… Olgun bir toplum bilincine sahip olduğumuz zaman bu tip problemleri yaşamayız… Ne zaman mı… “Belki yarın, belki yarından da yakın ” demeyi bilseniz ne kadar çok isterim…
İlgili herkesi uyarmıştım. Yasak kalkmadan mutlaka çözüme ulaşın diye. Tekrar ediyorum. Günde bedava iki kullanım.
Kullanılmayan sadece ertesi güne aktarılır. Hala vakit geç değil…
Allah nasip ederse, yarın da beraber olma niyetimiz var. Sizde aynı fikirdeyseniz mesele yok. Şimdilik Yüce Yaradan’ıma emanetsiniz. Hoşçakalınız…
