Memleketimin her yeri, en güzel yerleri, en verimli toprakları, meraları, ormanları, delik deşik olmuş. Onla kalsa iyi, topraklarımıza, yüzlerce yıl etkisi geçmeyecek siyanür bulaşmış durumda… Kısaca özetlemek gerekirse, ülkesinde, kuru dala müdahale edemeyenler, yerli işbirlikçiyle birlikte, yurdumun altını üstüne getiriyor %3-5 rödevans verip enkaz bırakarak gidiyor… Buna, başımıza Yunanı getirsen müsaade etmez. Sizin bu ülke ile alıp veremediğiniz, hesabınız ne?
Nisan yağmuru kısa sürer, Nisan aşkları da yağmurlarına benzer. Şıpsevdi ve bıktı tiplerine uygun bir durumdur… “Nisan yağmuru kadar kısa süren aşkımız” diye başlayan şarkı bize birçok ip ucu vermektedir… İşte bu ay, bütün özellikleriyle birlikte aramızdan gitmek üzere. Aramıza bir daha gelir mi, o da Cenab-ı Allah’ın bileceği bir iş, arayıp bizleri buldu da git mi dedik… Hepinize merhabalar olsun…
Yoğun gündem cenneti Türkiye’de maalesef bazı şeyleri çok kolay unutuyoruz. Zaten, siyasilerimizin sebebi hayatı ve dayanağı da bu. Genelde “Balık hafızası” denen olay hepimizde ziyadesiyle mevcut… Bir p.p.mun yazarı ve katil pilici(oğlu) vardı. Hani Mısır üzerinden ABD ye kaçan… Sisler arasında hatırlayanlarınız mutlaka olmuştur… Hani, Adalet Bakamayanı esip gürlemişti. İade işlemlerini başlattık falan diye… Bu bir yerde dursun gene geleceğiz…Balık hafızalara başka bir şey hatırlatmak istiyorum. Reyis’i bilirsiniz, ondan kuşkum yok da dediklerini hatırlar mısınız? Anlaşıldı, beyin devre ve elektriğinizi harcamayın, ben yardımcı olayım… Bir Rahip Bronson vardı. ABD Vatandaşı olan. Ne denmişti “Bu can bu bedende olduğu sürece, Papazı kimse alamaz” bu kadarla da kalmamıştı, Türk asıllı bir Alman Gazeteci de aynı laflarla gündeme geldi… Her ikisi de ne oldu? Tıpış, tıpış, ellerimizle teslim ettik. Arada olanlara değinmeyeceğim. Demek istediğim, Trump – RTE ve Merkel -RTE farkı… İşte bu farktan dolayı, kıytırık ana – oğlu bile geri alamayız… İçeride Kasımpaşa havaları, kostak kostak yürümeler ancak cahillere bir şeyler veriyor ama dışarda herhangi bir tarafına takanımız yok…
Kanalın biri, her gün, Altın Plak’a aday bir parçayı çalıyor ve neticeyi değerlendiriyor. Tahmin ettiğiniz gibi, “Nereden Nereye” şarkısı ve usta ekonomist, bet sesli solistinden bahsediyorum… Yumurta üreticileri çok şikayetçi. Tavukların yumurtadan kesildiğini dillendiriyorlar. Bizler de baharda ucuzlaması gereken fiyatların niye arttığını merak ediyorduk… Bana göre çözüm çok basit. Programlar önüne uyarıcı şeyler konuyor ya, “+18, +7 vs gibi“, mesela, parça yayınlanmadan üzeri çarpı işaretli tavuk resmi verilirse, herkes tedbirini alabilir diye düşünüyorum…
Sahibinin sesi Ca-Ce, Hadep’ten dolayı, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasına kadar götürdüydü işi. Van Seçim’lerinden dolayı da YSK ya ateş püskürdü… Geriye bir Yargıtay kalıyor. Ona da bir formül bulunursa, herkes rahat eder, cırlak sesli edepsizin sesinden de kurtuluruz…
Sayın okur. İstanbul’dan, Dalaman’a uçarken, yerim cam kenarıydı. Hava da şimdiye kadar görmediğim berraklıktaydı. İnene kadar aşağı baktım. Kaz Dağları üzerinden geçerken yüreğim parçalandı. Birçok altın madeni ve siyanür havuzları moralimi alt üst etti. Bir Ülke, bu kadar hoyratça talan edilir mi? Bu altın merakı nedir. Gün olmuyor ki, bir köy, isyan etmesin, ayaklanmasın… Gelen ve de kesinlikle gelecek facialardan ders çıkaramıyoruz… Memleketimin her yeri, en güzel yerleri, en verimli toprakları, meraları, ormanları, delik deşik olmuş. Onla kalsa iyi, topraklarımıza, yüzlerce yıl etkisi geçmeyecek siyanür bulaşmış durumda… Kısaca özetlemek gerekirse, ülkesinde, kuru dala müdahale edemeyenler, yerli işbirlikçiyle birlikte, yurdumun altını üstüne getiriyor %3-5 rödevans verip enkaz bırakarak gidiyor… Buna, başımıza Yunanı getirsen müsaade etmez. Sizin bu ülke ile alıp veremediğiniz, hesabınız ne?
Şimdi de iki Belediye Başkanı profiliyle, finale gideyim. Birincisi Ankara-Altındağ’da seçilen AKP’li aday Veysel Tiryaki… Daha önceki adayda AKP’li idi ve de gitmeden önce, belediye işçilerine %30 zam yaptı. Çok güzel, bu ekonomik şartlarda az ama gene de Allah razı olsun diyelim. 31 Mart seçim neticeleri, aynı partiden Veysel Tiryaki’ye şans verdi. Keşke vermez olaydı… Hazret gelir gelmez %30’ları geri aldı, sadece almakla kalmadı, birçok kişiyi de mübarek Bayram üzeri, işten attı… Söyleyecek bir laf var mı? Bende bitti. Sizler ise içinizden söyleyin, etrafta çoluk çocuk olabilir… İkinci Başkan’ımız, harika bir kadın. Üsküdar Bld. Bşk ı Sinem Dedetaş. Hani, rahmetli Demirel’in bir sözü vardır “Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” derdi ya, bu hanımda öyle biri. Hakikaten, yaptıklarına bakmak yeterli… Değerli meslektaşlarımdan bir ricam var. Olayı magazinleştirip yozlaştırmayın. İş yapacak kişileri de strese sokmayın. Bırakın rahat rahat çalışsınlar…
Yarın, fazla değil, bir 5-10 dakikanıza daha talibim sonra beş gün rahatsınız. Hepiniz Allah’a emanetsiniz. Hoşça kalınız…