Biz, emeklilere her gün “Pazar” olan bir güne daha geldik. Şükürler olsun ki Yaratanıma bu günleri gösterdi. Ya, bir zamanlar canımız kadar sevdiğimiz dostlarımız, kardeşlerimiz gibi olsaydık. Acaba kaç kişinin kalbinde yaşama şansımız olacaktı… Bizim onları unutmadığımız gibi, onlarda bizlere hatıraların da yer verecekler miydi… İşte sadece sırf bunun için bile olsa, kimsenin kalbini kırmayın, insanlara olumlu taraflarından bakın. Unutmayın ki, biz dahil hiçbirimiz, Peygamber değiliz… Hepinize merhabalar olsun, Can dostlarım…
Şimdi de gelelim, kalbi olmayan insanlar kısmına… Bir çoğunuz, ilk paragrafta yazdıklarımı hatırlatarak “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diyebilir. Yukardaki kısımda kalplerinin esiri olanlardan bahsetmiştim. Şimdi ise kalpleri taşlaşmış veya yok olmuşlardan bahsedeceğiz…
Bir insan hem kuşoğlu olup hem de beyni insan gibi olur mu? Mutlaka olmaz… Siz bu “kuş beyinlileri” bir-iki zannetmeyin. Mebzul miktarda varlar… Bunlardan birisi, geçtiğimiz günlerin birinde, el bombasının pimini çekti hem Parti hem de Millet İttifakı içine bıraktı… Hatırlarsanız yakın zamandaki yazılarımın birinde, gizli ve uyuyan kripto hücrelerin hareket geçeceğini yazmıştım… Başlangıç “Ca-Ce” ile oldu. Gücü azalan sisteme ilk destek veren kripto oldu… Yapılan anketler ve Vatandaş teveccühünün azalması, seçimlerin yaklaşması ve de kazanılamayacağının anlaşılması üzerine panik başladı. Yedekte tutulan materyaller devreye sokuldu… Gene hatırlarsanız, Dersimlinin “Devr-i sabık yaratmayacağız” açıklamalarına da dikkat çekmiştim… Bunlar; AKP tabanına şirin görünmek için yapılan hareketler… Öyle bir imaj oluşsa, “Esasında fena adam değil” dense bile, o seçmen asla reyini K. Kemal’e vermez… Bunum başka sebepleri de var ama şimdilik oraya girmek istemiyorum… Konuyu fazla uzatmadan neticeye geleyim. Kim ki, bu hareketi desteklerse bilin ki kriptodur… Daha önceleri gene tenkit ettiğimiz gibi, ölesiye tek adamlık, hepsinin kanına işlemiş… Sen, hiçbir istişare yapmadan aday olarak ortaya çıkarsan, partideki bütün dinamikleri alt üst edersin… Canla başla, her engellemeye karşı, zafer kazananların çaba ve şevklerini sıfıra indirirsin… Ayrıyeten, aynı ittifak içindeki partileri de zora sokarsın. Konsolide olmaya başlayan seçmenin üstüne kızgın yağ atarsın… Ve en önemlisi, bu olay kimi çok memnun eder… RTE sesini çıkarıyor mu? Allah Allah diyor. Nerdeyse zil takıp oynayacak… Beyler, hiçbir İyi Partili, hiçbir Saadet Partili, hiç bir Demokrat Partili, hiç bir serbest Millet İttifakı seçmeni, “Gandi mi olayım, Dersimli mi olayım” ayrımını yapmamış, ATATÜRK diyemeyenlere kol kanat germiş Kripto kimselere itibar etmez… Kendi başınıza kalır, Muharrem kadar bile oy alamazsınız. Sonun da “Adam Kazandı” deyip işin içinden çıkarsınız. Sizlerin istediği bu ama hiçbirimiz bunu istemiyoruz… Biz Sn. Yavaş’a, Sn. İmamoğlu’na veya herhangi bir ATATÜRK tabanlı adaya oy verebiliriz ama sana asla… Bunları bilmemen mümkün değil. Zaten bildiğiniz için de bu yola tevessül ettiniz… Kuş bile değil beyinliler… Deniz Ağanızın yarım kalan işini size tamamlatmayacağız biline…
Bu ülkede neye elimizi atsak, elimizde kalıyor… Truvacı İsmail’e karşı, İlker daha iyi dedik ama o da cuma günü öyle bir iş yaptı ki evlere şenlik… En çok aşılama olduğu için mavi renge gelen Muğla B. Şehir Bld. Bşk.ını programa davet edildi… Birçok konuda konuşuldu ama sunum bu şekil yapıldı… Beyler, İlkokul Yurttaşlık Bilgisi dersinden kaç almıştınız… Muğla B. Şehrin aşılamayla ne alakası var? Bu iş direkt sağlık teşkilatlarımız, dolayısıyla da Sağlık Bakanlığıyla alakalıdır… Her gün, her haberlerine güldüğümüz yandaş ve havuzcuları mı kıskandınız? Yapmayın çok komik oluyor… Belki 2-3 ilgiliniz Bodrum’da, Marmaris’te ballı avanta tatiller yapacak diye bu tür durumlara düşmeyin… Paramount Otelin sicilini hep birlikte yaşadık ve öğrendik. Hiç mi tecrübe olmadı? Genel Yayın Yönetmeniniz İnşallah olaya müdahale etmiştir… Hem niye Muğla? Ben bizzat çok şeylerin içinde olduğum ve de şahit olduğumdan söylüyorum… Bu zat, Osman Gürün, aynı Partili olduğu bütün ilçelerle kavgalı olmuştur. Yanılmıyorsan Fethiye Bld. Bşk.ı da istifa edip karşısına aday olmuştur… Böyle şaibeli birini, hem de kendisiyle hiç alakalı olmayan bir konuda ekrana taşımak, olsa olsa ufak hesapların neticesidir… Yayın hayatım da, ekibim bilir böyle bir duruma hiç düşmedim… İzlediğimiz tek tük kanallardan biri olan kuruluşunuzu ateşe atmayın, yazık olur…
İnşallah cennetmekan olmasına dua ettiğimiz M. K. Atatürk bir gece Ankara Palas’ta masa arkadaşlarıyla istişarelerde bulunmaktadır… Şimdiki Atatürk Bulvarı da açılmamaya başlanacaktır… Mühendis gelir, genişliğin ne kadar olacağını sormak ister ama huzura alınmaz. Diretince de yaver “Ben sorarım” diyerek içeri girer… O zamanların Ankara’sın da 3-5 arabanın olduğunu bilen yaver, kıt beyninin emrine girer ve rahmetliyi çok içkili diye değerlendirerek söylenenin yarısını aktarır… Şimdiki durumu görenlere ve yaşayanlara soruyorum. Bulvarın genişliği iki misli olsa böyle sıkıntılar yaşar mıydık? Satrançta önemli bir kural vardır. Kim daha çok hamle ilerisini görürse rakibine göre ustadır… Mesela ben beş hamle ilerisini hesaplıyorum, bu dört hamle ileriyi görene nazaran ustayım demektir… Rahmetli Atatürk yüzlerce yıl sonrasını görebilecek yapıda bir liderdi… O kendisini Dünya Lideri, Asrın Lideri diye tanıtmaya uğraşmadı. Bütün Dünya ağız birliği etmişçesine kabul etti… Onun sarhoşken yaptıklarını, malûm “Ayıklarımız” sata sata bitiremedi… Bu kısım nereden mi aklıma geldi… Koca Bakan karar alıyor… Covid geçirenlerin ikinci aşıya ihtiyaçları yok diye… Sonra Delta mutasyonu yayılmaya başlayınca, iki gün sonra çark ediyor, tekrar programa alıyor… Nereden nereye… Yüzyıllar sonrasını hesap eden Lider’ den, iki gün sonrasını göremeyenlere… Yaparsa AKP yapar…
Hadi kapatalım haftayı… Hepiniz Yaratanıma emanetsiniz. Hoşça kalınız…