Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Anayasa sorunu nasıl çözülür?

featured

Yıllardır, Askeri Anayasa diye lanse edilip, yenisine yol aranıyor… Böyle böyle denilerek 174 maddenin değişmeyen sadece 24-25 maddesi kaldı. Değiştirilemeyecek dördünü de düşerseniz, geriye 20 kalıyor. Bütün günah bunların mı? Demek ki askeri Anayasa’dan cüzi bir miktar kalmış. Peki bu telaş niye… Cumhurbaşkanının görev süresi ve 66. madde… 66’dan Türklüğü çıkarırsanız ve de RT’ye ölene kadar cumhurbaşkanı olma hakkı verirseniz iş çözülür, memleket de boşa vakit kaybetmekten kurtulur…

Sadece yepyeni bir ay mı? Yepyeni de bir mevsim. Yaza resmen merhaba dedik. Kimse telaşlanmasın, bunun size söyleyeceğim merhaba ile hiçbir alakası yok. Onu zamanı gelince çaktırmadan deyiveririz… Haziran’ın hemen başında Kurban Bayramı karşımıza çıkacak. Geçen sene emekliler kurbandı, anlaşılan bu sene aileler kurban olacak… Aman, Devlete sürekli hizmet eden, bu şerefi kimseye bırakmayan iş adamlarımıza bir şey olmasın, onlar Londra’nın tamamını ele geçirsinler, biz Devlete bakarız, kurban oluruz, merak etmesinler. Şimdi sıra size geldi. Hepinize merhabalar olsun can dostlar. Türkiye birden büyüktür…

Toplum öyle bir trans hale getirildi ki, beyaza siyah deseniz tepki gösterecek mecali kalmadı. En bariz örnek Anayasa. Yıllardır, Askeri Anayasa diye lanse edilip, yenisine yol aranıyor… Böyle böyle denilerek 174 maddenin değişmeyen sadece 24-25 maddesi kaldı. Değiştirilemeyecek dördünü de düşerseniz, geriye 20 kalıyor. Bütün günah bunların mı? Demek ki askeri Anayasa’dan cüzi bir miktar kalmış. Peki bu telaş niye… Cumhurbaşkanının görev süresi ve 66. madde66’dan Türklüğü çıkarırsanız ve de RT’ye ölene kadar cumhurbaşkanı olma hakkı verirseniz iş çözülür, memleket de boşa vakit kaybetmekten kurtulur…

Umudunuzu kaybettirecek çok şeyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu gibi durumlarda, Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe seslenişini bol bol okuyun. Her kelimesini inceleyin… Biraz düzeldiğinizi umuyorum. O zaman başka bir telkinde bulunayım. Fetoş zamanından beri Harp Okulu soruları çalındı birilerine verildi. Peki sonuç ne oldu? Mezuniyet töreninde, bir ağızdan “Mustafa Kemal’in Askerlerimiz” diye bağırdılar… Valiler çok ince elenip sık dokunarak seçiliyordu. Her birisi AKP İl Başkanı gibi çalıştıTunceli Valisi, yukarıdan talimat gelmesine rağmen, terörist anması karşı durdu… Sonraki gün de 19 Mayıs Törenlerinde, hüngür hüngür ağladı… Büyük kurtarıcının dediği gibi… Toroslarda bir yörük çadırı bile tütse, umut var demektirBu meşum iktidar bir gitmeye görsün, bakın ne teğmenler ne Valiler çıkacak. Umutsuzluk yok… Bunu en iyi kendileri biliyor. Onun içinde her şeyi göze almış durumdalar ama nafile…

Sayıştay raporlarına baktığınızda, yolsuzluklar ve Devleti zarara uğratma suçları, ciltlere sığmıyor. İstanbul ve Ankara’nın ortaya çıkardığı ama İçişleri Bakanlığının el koyduğu suçlamalar, sumen altı…  Gel gör ki, bütün bunlara rağmen, henüz ispat edilemeyen, ortaya çıkarılamayan suçlardan (!) dolayı İBB Başkan’ı aylardır tutuklu, daha ne kadar kalacağı da belli değil. Peki, eskileri bir kenara bırakalım yeniler ne alemde? Mesela Yunus Emre Vakfı diye bir yer var. Başkanı heybeyi doldurup kaçtı da bir altındakilere ne oldu? Hani, MHP’nin ayyaş bir yarması var ya, onun oğlu ve tesettürlü Bakanımızın kocası niye sadece istifa ettiler ve sorgulanmıyorlar? Sizce ikinci ve üçüncü adam olanlar, birinci adamdan habersiz olabilir mi? Bana göre mümkün değil… Devlet sisteminde 40 sene 7 ay çalışmış biri olarak size durumu kısaca özetleyeyim. Diyelim ki program için bir harcama yapmam lazım…  Evvela, imzam lazım sonra şube Md. Yrd. ve şube Md.ü, sonra program Md. Yrd.’sı ve müdürü daha sonra TV. Md. Yrd. ve Md.ü , miktara göre Daire Bşk. Yrd.sı ve Bşk.ı, limit arttıkça Gn. Md. Yrd. ve Gn. Md., hatta Yönetim Kurulu imzası ve oluru gerekir… Basitini ele alacak olursak, en ufak harcamam için yedi imzaya gerek var. Böyle bir Devlet mekanizmasında, ikinci ve üçüncü adamların, bihaber olmaları mümkün değildir… Adını bilmiyorum. Belçika’dan ithal, başı çulluya soruyorum. Bu durumun onda biri, Belçika’da olsaydı, neler olurdu? Evet, evet, sen o koltukta bir saniye oturamazdın… Bu arada bir milletvekilimiz de vardı. Adını gene bilmiyorum ama, soyadı Yankesicioğlu’ydu yanılmıyorsam. Hatırlayın canım. Müslümanlığına (!) halel gelmedin diye, denize girmek için 200 milyon liralık yat alan var ya. Hani Kocası banma ustası Ünsal (herhalde) Ban var ya. Bunların yaptıkları sadece çalma ile kalmıyor. Evrakta sahteciliğe kadar ne ararsan var… Boş verin, biz imamı alalım, bir suç, nasıl olsa buluruz… Eyyy akılsızlar, Eyyy “Ama abi bunlar Müslümancılar” hala uyanmadığınıza göre, ölmüş olmanız gerekir…

Yaradan hepinizi korusun. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!