Din bezirganlarının ve de bu kisve altında faaliyet gösteren Türk düşmanlarının, Lavrens artıklarının, tek bir hedefi vardı… Türkiye Cumhuriyet’ini yıkıp, Anadolu Federe İslam Cumhuriyetini, kurmak… Bu hedefin neresindeyiz, menzile ne kadar kaldı? Maalesef çok az kaldı. Üstelik zamanı daha da kısaltmak için ilave durumlar oluşturuluyor… İşte, devletler arası mütekabiliyet kuralları hiçe sayılarak, alınan “Irak Vize kararları” bunun son örneği… Onbeş yaşından küçük ve elli yaşından büyük kimselere vize muafiyeti geldi. Bunu birlikte düşünüp ilerde bir değerlendirme daha yapalım… Bu konuyu kapatmadan son bir şey daha demek istiyorum. Hedef devletin adı, revize edildi… Yeni isim “Anadolu Federe Arap Cumhuriyeti” oldu. Yani Türkler, çeşitli sebeplerle, ülkeden uzaklaştırılacak, yerlerine, astronomik üreme kapasiteli, Araplar yerleştirilecek… Bu felaketi, hisseden tek siyasi Ümit Hoca’mız… Milletçe tereddütsüz peşinden gitmeliyiz. Gerisi, diğerleri, lay lay lom…
Eğer sofra başında değilseniz sadece düşünün. Sofradaysanız da gerçekleştirin… En sevdiğiniz lokmayı oluşturup çiğnemeye başlayın. Bütün lezzeti hissedin. Tam yutacakken dışarı çıkarın seyrettikten sonra tekrar ağzınıza almaya çalışın… Evet alamazsınız. Niye, demin o kadar büyük bir hazla çiğniyordunuz ki, tam da yutmak üzereydiniz, neden istifra edecek hale geldiniz… Cevaplar sizde, burası okul değil. Ben yazdım gitti. Hepinize merhabalar…
Geçenlerde AKP’nin kuruluş yıldönümü vardı. O mübarek zatı sanki hiç görmüyormuş gibi, bütün billboardlarda da görmeye başladık. Yanı başında bir yazı yazıyordu “Adı AK Parti“ diye. İtiraz yok, ufak ilave var “Sadece, adı AK Parti” diyorum.
Din bezirganlarının ve de bu kisve altında faaliyet gösteren Türk düşmanlarının, Lavrens artıklarının, tek bir hedefi vardı… Türkiye Cumhuriyet’ini yıkıp, Anadolu Federe İslam Cumhuriyetini, kurmak… Bu hedefin neresindeyiz, menzile ne kadar kaldı? Maalesef çok az kaldı. Üstelik zamanı daha da kısaltmak için ilave durumlar oluşturuluyor… İşte, devletler arası mütekabiliyet kuralları hiçe sayılarak, alınan “Irak Vize kararları” bunun son örneği… Onbeş yaşından küçük ve elli yaşından büyük kimselere vize muafiyeti geldi. Bunu birlikte düşünüp ilerde bir değerlendirme daha yapalım… Bu konuyu kapatmadan son bir şey daha demek istiyorum. Hedef devletin adı, revize edildi… Yeni isim “Anadolu Federe Arap Cumhuriyeti” oldu. Yani Türkler, çeşitli sebeplerle, ülkeden uzaklaştırılacak, yerlerine, astronomik üreme kapasiteli, Araplar yerleştirilecek… Bu felaketi, hisseden tek siyasi Ümit Hoca’mız… Milletçe tereddütsüz peşinden gitmeliyiz. Gerisi, diğerleri, lay lay lom…
Zamlar yağmur gibi diyeceğim tartmıyor, sağanak halinde geliyor diyeceğim, gene tartmıyor. İnanın yazacak bir sıfat bulamıyorum. Çalışanına, emeklisine %19 gibi muazzam zammı reva görenler, köprü ve otoyollara 8,5 ayda %288 zam yaptılar. YİD kapsamındakilerden bahsetmek bile kâbus gibi… Düşünün, İst-İzmir arası yol, otomobiller için 1500 TL oldu. Buna 2500 TL de benzini koy, 4000 TL. Birkaç gün önce alırsan 1000 TL ye uçak bileti var. Karı koca 2000 TL ödersin, aradaki farkı da Kordon’da afiyetle ye… Hep kötüden bahsediyorsun, bu ülkede iyi şeyler de olmuyor mu diyenler de haklı. Mesela, emeklilere bakanlığa ait plajlardaki şemsiyeler ücretsiz oldu. Ömrünü sahilde geçiren, denizden çıkmayan, muazzam emekli maaşlarını, şezlonga kaptıranlara müjdeler olsun. Darısı Yozgat’takilere, Kırşehir’dekilere, Sivas’takilere… Onlarda biraz beklesin, bir daha ki seçimde, hepsine deniz gelecek…
Hatırlayın… Ne demiştim… RTE’den sonra kesinlikle Emine… Onu da kime benzetmiştim? Yerli ve Milli Emita’ya… Emita Hanım, vakti zamanında ne demişti? Porsiyonları küçültün… İşte şu an halk nezdinde de o noktaya geldik. Yapılan araştırmalar sonucu, büyük bir ekseriyet, porsiyonları ufaltmış… Bir hanımefendi ancak bu kadar ileri görüşlü olabilir... Üstelik de Arap… Yani, yakın zamandaki Türkiye nüfusunun ekseriyetine hitap ediyor olacak…
Yalaka ifadesi hoş ve kabul edilir bir ifade değil. Ama yalakalığın da haysiyeti vardır. Bunu ne zaman anladık. Eski Jandarma Genel Komutanının, yaptığı konuşmayla anladık. ATATÜRK’ün, ocağından yetişmiş, sırmanın yanına dört yıldız takmış, bir Or Paşa’nın, düştüğü duruma Allah kimseyi düşürmesin… Bu kadarı da olmaz denilen konuşma, devletin arşivlerine emanet edildi ama Paşa, canını bunlara rağmen kurtaramadı… Emekli edildi. İster misiniz, şimdide çıkıp farklı şeyler konuşsun… Olur mu demeyin. Son AKP transferlerinin daha önceki konuşmalarını inceleyin, ne demek istediğimi anlarsınız… Fırıldak Kubi, herhalde, havlusunu Meclis’te unutmuş, elini kurulayan virüsü kapıyor…
Bu kadar şahsiyetsiz bir millet olunmaz. Artık gına geldi… Ancelotti, antrenmanda, Arda’ya gülmüş, falan makas almış, filan çok güzel pas verdin demiş… Yeter gına geldi. Olay, görmemişin oğlunu da geçti. Yahu Brezilya’nın her ülkenin birinci liglerinde değil ikinci üçüncü kümelerinde bile, binlerce topçusu sahalarda koşuyor. Onlar bizim gibi her dışarıdaki adamlarına bu gözle bakıyorlar mı… Bırakın, Brezilya’yı, yamyamdan bozma Afrika ülkelerinin bile, Avrupa da Amerika da yüzlerce topçusu var… Nasıl bir görmemişlik, nasıl bir eziklik, olmaz, olmaz… Konu futboldan açılmışken, dediklerimi hatırlatıp, diyeceklerimi diyeyim de “Demiştik” depomuz zenginleşsin… Ali Koç, Ali Efendi olmakta ısrarlı… Gene bir tatilciyi buldu, bu ülkenin çuvalla parasını heba ediyor. Aynı hüsran tekerrür edecek gibi… Hacmimi çok aştım. Konuya daha sonra tekrar değineceğim. Zaten, konu da beni içine alacak…
Hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…
