RT’nin karşısına dikildiği anda, büyük ihtimal kazanacak durumdakiler, çeşitli sebeplerle devre dışı bırakılacak. Bunun için hiçbir şeyden kaçınılmayacak ve de çekinilmeyecek. İmam’ın durumu daha kolay. Muhtemel CB adaylığına müracaatı kabul edilse bile, seçim arefesi çıkarılacak bir kararla saf dışı bırakılabilir… Mansur’un durumunu çözmek daha zor. Onla ilgili devam eden bir dava yok. Konser vs üzerinden yapılanlar ters tepti. Haciz işlemleri bile mağduriyeti tetikledi… Bu yüzden KK (Küçük Kripto) devreye sokuldu. Desteğinin, İmamoğlu’ndan yana olduğu gösterildi. Esasen bu izlenimin verilmesi CHP’nin ilerleyişi bakımından doğru olmadı… KK’nın, Deniz Gezmiş ve de marjinalliği bile kalmayan Komünist sistemler üzerinden söyledikleri ve yaptıkları da dahil olunca bir de CHP’yi deneyelim diyen, muhafazakâr ne milliyetçi seçmenleri çember dışına itildi…
Köpeğin önüne kemik atılır. Yiyeceği en iyi şey, üzerinde azıcık et kalmış kemiktir. Bu onun için, son noktadır. Hiçbir zaman et yeme şansı yoktur. Ama Kurt sadece et yer ve etini de kendi tedarik eder, kimseden beklemez. Boynunu başkalarına teslim etmez, birileri istiyor diye habire elini kaldırmaz, patilerini uzatmaz… Hepinize merhabalar olsun.
Eski yıldan almaya başladığım ve yeni yılda da artarak burnumu rahatsız eden kokulardan başlayarak, siyasetin kısa bir özetini yapmak istiyorum. Arada sık sık, “Demiştik” demem gerekecek ama yazıyı lüzumsuzca uzatmak istemiyorum. Sadık okurların zaten “Adam kazandı” pardon, “Adam demişti” diyeceklerdir…
Evvela, her sene tekrar eden asgari ücret senaryosundan başlamak istiyorum. Sarının anavatanı ve dağıtıcısı aynı zamanda görevlendiricisi olan sistem ile, sapsarı bir sarışın görünümündeki Türk-İş’in müştereken oynadıkları senaryo gene gözlerimizin önünde tekrarlandı… Sansasyon haberlerinden reyting uman medyamız, işi neredeyse müşterek bahis konusu yaptı… Haftalarca şöyle olursa bu olur ; böyle olursa şu olur, demekten bıkmadı ama bizleri de bizar ettiler. Bu yüzden o zamanlardaki harmanlara karışmadım, şimdi ise sadece durum değerlendirmesi yapıyorum. Türk İş Gn. Bşk. ı Sarışın Ergun‘un, özel hayatında kimlerle beraber olduğunu bizzat bilen birisi olarak, işçilerin, asgari ücretlinin, vay haline diyebilirim… Bu sistemden, işçi adına müspet hiçbir şey çıkmayacağı biliniyordu. İş sadece bununla kalsa iyi ama resmen dalga geçildi. Ücret ve ön konuşması ibretlikti. Hükümet adeta “Ben ne yaparsam yapayım sadece bana mecbursun” demek istedi… Bunu sizlere yani, akılsız Türkmen’e, “Ama abi bunlar müslüman“cılara ve kriptolara güvenerek yaptı.
Türkiye, Kart Kripto veya Kripto Kemal(KK) ile yavrusu Küçük Kripto(KK) üzerinden dizayn ediliyor. Yazımın bu kısmında veya başkalarında (KK) ibarelerini gördüğünüzde durumu anlayıverin… Yapılmak istenen, çok açık biçimde devreye sokulmuş durumda ama anlamak isteyenlere. Anlamak istemeyenlere zaten yapacak bir şey yok… RT’nin karşısına dikildiği anda, büyük ihtimal kazanacak durumdakiler, çeşitli sebeplerle devre dışı bırakılacak. Bunun için hiçbir şeyden kaçınılmayacak ve de çekinilmeyecek. İmam’ın durumu daha kolay. Muhtemel CB adaylığına müracaatı kabul edilse bile, seçim arefesi çıkarılacak bir kararla saf dışı bırakılabilir… Mansur’un durumunu çözmek daha zor. Onla ilgili devam eden bir dava yok. Konser vs üzerinden yapılanlar ters tepti. Haciz işlemleri bile mağduriyeti tetikledi… Bu yüzden KK (Küçük Kripto) devreye sokuldu. Desteğinin, İmamoğlu’ndan yana olduğu gösterildi. Esasen bu izlenimin verilmesi CHP’nin ilerleyişi bakımından doğru olmadı… KK’nın, Deniz Gezmiş ve de marjinalliği bile kalmayan Komünist sistemler üzerinden söyledikleri ve yaptıkları da dahil olunca bir de CHP’yi deneyelim diyen, muhafazakâr ne milliyetçi seçmenleri çember dışına itildi… Birinci parti konumundan 5-6 puan farkla ikinci parti konumuna gerilemek böyle başladı… Dönelim mevzumuza, her zaman ne dedik… RT rakibini kendi seçer. Şimdi ve gelecekte de durum böyle… Şansı yüksek iki aday da bertaraf edildiğinde meydan kime kalacak KK’ya yani küçük Kriptoya… İşi sağlama almak için KK yani Kart Kripto’nun da devreye girmesi gerekiyor… Adam evine kapandı, siyasi bir tehlike olmaktan çıkmasına rağmen aleyhine, 18 tane dava açıldı. Böylece hem hatırlatılmış hem de mağdur edilmiş hem de gündemde kalması sağlanmış oldu. Bu durumda ilerideki seçimde tekrar adaylığı mevzu bahis olabilir… Bu da RT’nin şek ve şüphe götürmeden kazanması demektir… Diyeceksiniz, iyi güzel de Anayasa’ya göre tekrar seçime girmesi, aday olması mümkün değil… O zaman kitabın ortasından değil tam sonundan gideyim… İstediği zaman, Anayasayı değiştirebilir. İstediği zaman, TBMM’den seçilmesini sağlayacak kararı çıkarabilir… Hatırlayın… Altılı masa kurulduğunda ne demiştik… KK, içine “Truva Atları” doldurdu… Kendi seçmeni oyunu, AKP’ye pazarladı… Devitoğlu’nun durumu buna örnek…O hemen gelecekte, AKP’liler ağırdan alıyor, naza çekip, tadını çıkarıyorlar… Serok’a, Üniversitesini versinler, bir dakika içinde orada… Bebecan ise daha kolay… Ekonominin günahını, İngiliz Memo’nun sırtına yüklersin, buna da gel ekonominin başına geç dedin mi , pabucu yolda giyer… Ca-Ce’nin el sıkmasıyla başlayan süreci, Sayın Abdullah Öcalan Beyefendi İtinin de yardımıyla sonlandırır, DEM’lendikten sonra referanduma bile gerek kalmadan Anayasa ayarlanabilir… Aklımda iken söyleyeyim… CHP içinde daha ne teğmenler var…
Finalde, %100 artan poşet fiyatlarına değineceğim… Nazarım değdi. Yazıyı, gazeteye yolladıktan birkaç saat sonra zam geldi… Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Hoşça kalınız…
