ATATÜRK Havalimanı, Aile havaalanına dönüşünce, tekrar eski haline ve de durumuna kavuşamasın diye bir sürü faaliyet yapıldı. Millet Bahçesi gerekçesiyle pistler söküldü, binalar yapıldı vs. İşte bu telaş ile kırk beş günde bir de hastane yapıldı. Yandaş müteahhitlerin kılı kırk yaran yaklaşımları (!!!) işe yaramadı ve sistem çöktü. Küvöz odasında bulunan bir bebeğimiz öldü. Ölen sadece yavrucak değildi. Esasında ölmüş olan sağlık sisteminin, tescili oldu..
Pazar’ın gelişi, cumartesiden; cumartesinin gelişi, cumadan; cumanın gelişi, perşembeden belli… Bu memlekette her şey o kadar çok belli ki, hatta gözümüzün içine soka soka yapılıyor ama bir türlü uyanmak istemiyoruz. Ayı kadar bile olamadık. O kış uyuyor, bahar ve yaz uyanık. Biz 7-24, dört mevsim uyuyoruz… Hepinize merhabalar olsun can dostlar…
Geçtiğimiz günlerde öyle bir şey oldu ki, başka bir yerde, bir Afrika muz cumhuriyetinde bile olsa, sağlık bürokrasisinin tepeden tırnağa istifa etmesi ve de hesap vermesi gerekir. Bizde bir özür, başsağlığı bile gündeme ve de kulağımıza gelmedi. Niye, ucu O malûm zata uzanıyor… ATATÜRK Havalimanı, Aile havaalanına dönüşünce, tekrar eski haline ve de durumuna kavuşamasın diye bir sürü faaliyet yapıldı. Millet Bahçesi gerekçesiyle pistler söküldü, binalar yapıldı vs. İşte bu telaş ile kırk beş günde bir de hastane yapıldı. Yandaş müteahhitlerin kılı kırk yaran yaklaşımları (!!!) işe yaramadı ve sistem çöktü. Küvöz odasında bulunan bir bebeğimiz öldü. Ölen sadece yavrucak değildi. Esasında ölmüş olan sağlık sisteminin, tescili oldu... Eğer kulağıma gelen haberler doğruysa, Deprem konutlarına da girmeyin. Eski hasarlı binalar daha sağlam deniyor. Olay, Hatay’da patlak verdi. İşçiler isyan etti, görüntülerle durum gözler önüne serildi… İnşallah, asparagastır diye dua ediyorum. Hatay – Maraş – Adıyaman – Malatya gibi illerde yapılan toplu deprem konutları, bu bölgede bir dahaki deprem 400 sene sonra olacak, mantığıyla yapılıyormuş. Malûm, müteahhit kardeşlerimiz, ayakta dursun yeter, sistemini devreye sokmuşlar… Seçimin bereketi gidince elde ne gaz var ne de petrol… Karadeniz gazı ülkenin 30-40 yıllık ihtiyacını karşılayacaktı, hatta daha ileri gittik ihracatçılığımızı ilan ettik, damadın kulakları çınlasın… Seçim öncesi kimse tarla süremiyordu, karasabanın değdiği yerden petrol fışkırıyordu ama ah şu Lozan. Gizli anlaşmalar yüzünden çıkaramadık. Ne, o süre doldu mu, 2023’te mi doldu…Yoksa, gizli anlaşmalar, 60-70 yıllık mıydı? Ay işini hiç karıştırmayacağım. Sert inecektik, yumuşak inecektik. Mutlaka olmuştur. Koca Reyis yalan mı söyledi? Milli güvenlik açısından ilan edilmiyordur. Belki Ay’ı pas geçip, direk Mars’a gideriz… Siz inanadurun, ben sadece tavlada olacağı kanaatindeyim…
Klasik İsrail politikaları devam ediyor. Danışıklı döğüş taktiklerinin hepsi yerli yerinde. Hatırlayın, ticaret var diyenlere, neler dendi. 5. Kolcu bile ilan edildiler, peki sonra ne oldu. Kabul edildi, sözüm ona da durduruldu. Medya olayın üstüne gitmese idi, şimdi, başka ülkeler üzerinden olmasına gerek kalmadan, yandaş gemiler vızır vızır gidip geleceklerdi… Aynı sistem, soykırım mahkemesi müdahilliği içinde çalıştı. Bizim durumumuz, gene medya sayesinde şekillendi. RTE’nin bir dakikada çıkarma gücü olmasına rağmen, iş üç ayda ite kaka oluştu. Şu an, soykırım davasına müdahiliz ama, aklıma bir Anadolu sözü geliyor. “Gönülsüz davara giden it, sürüye kurt getirir” Bu arada, İsrail İstihbarat Bakanının RTE için söylediklerini yabana atmayın. Ne mi demiş, onu da bir zahmet araştırın, “Armut piş ağzıma düş, sapı da yukarda olsun” olmasın. Madem ısrar ediyorsunuz, özetin özetini söyleyeyim. İçerde eser gürler, dışarda mutedildir, demiş…
Aklın yolu birdir ve de demiştik diyelim… Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde +65 ücretsiz toplu taşıt biniş hakkını, günde dört hakla sınırladı. Çok isabetli bir karar almışlar, umarım, bütün Türkiye sathında uygulanır. Burada bir şey hatırlatmak istiyorum. Ücretsiz taşımaya karşı değilim, istismara karşıyım. Birileri olur mu diye sızlanıyorsa, günde sayısını kendinin bile bilmediği kadar kullanım yapıyor demektir… Ayrıyeten, bunlara dur denmesi, gerekli hallerde binenlerinde elini rahatlatacaktır.
TBMM Olağanüstü toplandı. Birileri konuştu. Bana Başçavuşun makam aracı sesi gibi geldi Kimse farklı yönlere çekmesin, yani Jeep sesi gibi geldi. Dinlemedim. Sadece merak ettiklerim var… Bu zat-ı muhterem, benim Reyis’imden özür diledi mi? Konuştuğuna göre herhal dilemiştir… Abbas Efendi, Kıbrıs Rum Kesimine ve de Ermenistan’a desteğini devam ettirecek mi? Bu konuda bir şeyler dedi mi? Dese ne demese ne de merak ettik işte. Meraktan bir şey gelmez başımıza İnşallah…
Allah nasip ederse, haftaya buradayız. Hepiniz Yaradan’a emanet olun. Hoşça kalınız…
