İndifaya hazırlanan yanardağ gibiyiz. İçimiz fokur fokur kaynıyor. Mart Ay’ ının bütün dinamikleri içimizde ,
fışkırmak için bahane arıyor. Coşku , umut , sevgi yepyeni ve en güzel halleriyle göğüs kafesimizi delmek üzere. Tıpkı , yenilerde kupkuru ağaç, bir odun olan dalların taşması , beyaza bürünmesi gibi… Kışın sindirdikleri beyazlıkları , şimdi bambaşka bir şekilde bizlere sunmak üzereler. Bir pıhtıdan başlayan hayatın , farklı versiyonu gözlerimizin önüne serilmek üzere… Hepinize Merhabalar olsun… Kazma kürek sapı yaktırsa da Mart , beklentilerin Ay’ ıdır. Ona kocaman bir hoş geldin diyerek , sunacaklarına hazırlıklar yapmaya başlayalım mı…
Meyvanın olması için ağaç , ekmeğin olması içinde ekin gerekir… Hepsinin olması toprağa , bol olması için de bereketli verimli alanlara ihtiyaç vardır. Elindeki böyle alanları heba edenlere ne denir… En basit tabiriyle ahmak , biraz ileri gidilecek olursa da Vatan haini , diyebiliriz. Bunları niye söylüyorsun , gündemle ne alakası var diyenlere , ” Evet var , hemde çok ” demek zorundayım… Kahramanmaraş’ ta , depremin yıldızı haline gelen , nerdeyse tamamı yıkılan Ebrar isimli bir site var… Ebrar , O meşum güne kadar bize çok hoş gelen bir isimdi. Dünya çapında başarı gösteren bayan voleybolcülerimizden , Ebrar Karakurt isimli bir kızımızdan dolayı. Şimdi bir İtalyan takımında Ülke’ mizi temsil ediyor. Grafiği dimdik yukarı doğru çıkarken , aynı adı alan konut sitesi malesef yerle yeksan oldu. Bu güzel sitemiz , Türk tarımını bitirmek için uygulanan , verimli alanları imara açma ihanetine kurban gitti… Bir zamanlar sulak tarım alanı olan bölgeye yapılması kaderini belirledi… Yunanistan’ dan bile , pirinç ithalimizin altında yatan gerçek bu politikalar… Ebrar , bilineni yaşadı , Ülke çapında ki diğerleri ise sırasını bekliyor. Vatandaş ise , gene kendi kendine yeten Dünya’da ki , yedi ülkeden biri olabilme hayalini muhafaza ediyor… Doğal olarak başımıza gelen herşeyin sorumlusu RTE ise kurulacak şehirlerin , ovalardan dağlara doğru kaydırılacağını söylüyor… Bad-el hareb-ül Basra…Bu kaçıncı hata , bu kaçıncı tornistan. Yeter yahu düş yakamızdan , senin hatalarına ve yaz boz politikalarına artık tahammülümüz kalmadı…
Cahili sevme , ondan medet umma içgüdüsüyle , oluşan okul kapatma histerisinde ki son durum şu : Depremle hiç alakası olmayan yerler eğitime başladı ama , öğrenci motivasyonunun oluşması için kalan zaman yeterli değil. Eğitimi ciddiye almayan ve de korkan bir iktidarın öğrencilere sağlayacağı ne olabilir… Doğasında tatile yatkın kesim bu çarpık politikalara nereye kadar karşı durabilir… Deprem bölgesi talebe yekûnu , diğer bölgelere kaydırıldı. Burada tercih esas kabûl edildi. Yani isteyen isteyen okula gidebildi… Bu kısımda problem yok. Müstakbel problem , seçmen durumunda… İsteyen istediği bölgede seçmen olursa , suistimallerin altyapısı oluşmuş olur… Düşünün , duyarlı kitlenin , ” Bu kişiler bura seçmeni değil ” itirazlarına , ” Onlar depremzede ” cevapları verilebilir… Ve bu ad altında misli uygulamalar devreye sokulabilir. Bu konuda üstat bir kesimle karşı karşıya olduğumuzu da hesaba katarsanız , vay halimize… Buraları da biliyorduk ama İstanbul’ u Millet olarak daha önce bekliyorduk. Peki beklediğimiz olsaydı , felaketin sunturlusuna katlanacaktık. Şu an itibariyle 93 okulun tehlikeli etiketiyle iptal oluşu ne gibi badirelere marûz kalabileceğimizin göstergesi gibi…
Çadır kentler cıvarında ki mahdut kesim aynı zamanda Hükümet yetkililerinin de ilk ve tek ziyaret yerleri oluyor. Etrafta genişleyerek oluşmuş halkalar ise sadece muhalefetin gündeminde. Talep eden , şikayet eden , rahatsız olan kimselerin tek dayanağı muhalefet MV. leri. Onları susturmanın çözüme bir fayda getirmeyeceği ortada. Vatandaşı susturmaya kalkarsanız onu baskı altında tutmaya kalkarsanız , belki içine atar ama zembereğini sandığa boşaltır… Helallik isteyerek ve de nadametle varılacak herhangi bir sonuç yok. Duygu sömürüsü yapmanın , esas helalleşmenin olacağı zamana , ahirete hiç bir faydası yok… Gitmediğiniz iki günde , eksi derecelerde ki Adıyaman şartlarında enkaz altında donarak ölen onbinler , O kullar orada haklarını alacaklardır. Bizim inancımız bu , sizin ki ne şüphedeyim…
Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarlarını can-ı gönülden kutluyorum. Halkın süzmesi , ufak bir modülü olduklarını gösterdiler. Ağzından köpükler saçan malûm kişi , hani emri Hak için dua ettiğimiz olanı var ya , çok rahatsız oldu… Maçlara seyirci alınmamasını istedi… Bu , ” Şu okullar olmasa Marif’i ne güzel yönetirdim ” zihniyetinin hortlaması anlamına geliyor. İşin ucu başka yerlere kadar da uzanabilir. Mesela , Benim yazı sayfamın boş , beyaz olarak yayımıda gündeme gelebilir… Bütün bunlardan kurtulmanın tek yolu var. Ağzı bozuk , edepsiz ne kadar adam (lafın gelişi ) varsa , örnek : Meclis’e alınmasın… Bu kutsal , demokrasi mabedine girişleri yasaklansın… Ağızlarına biber sürülsün diyeceğim ama Urfa’ lılar mutlaka itiraz eder , isot sıkıntısı oluşur diye…Futbola siyaset girmesin diyeceklere , bu güzide klüplerimizin , Kurtuluş Savaşı öncesi ve esnasında yaptıklarını hatırlatmak isterim. Bana tarih dersi verdirmeyin bir zahmet araştırın… Siyaset nereye girmemeli biliyor musunuz. Bilmediğiniz uygulamalarınızdan belli… Cami ve kışlaya… En azından her Cuma , cami önü basın toplantılarını iptal edin…Sonra da vatandaşın yasal hakkını gasp etmeye uğraşın…
Ölenlerin anısına saygı gereği istifa ediyorum , diyor. Kim mi… Yunanistan , Ulaştırma Bakanı…Niye diyor. Tren kazasında elli kişi öldü diye… Acaba Elli bin kişinin öldüğü Ülke’ mize bir ayar mı veriyor…Yok yok , ben böyle bir şeye ihtimal bile vermem. Bizimkiler gaza gelip asla bir çılgınlık yapmazlar , emin olunuz… Sen nerden eminsin diyenlere hatırlatırım. Pamukova da ki kaza sonrası , istifa edecek misiniz , diyenlere zamanın Bakan’ ı Binali (milyarali ) ne demişti…” Niye edeyim , ben makinist miyim , makasçı mıyım ” hatırladınız mı. Bu istifa çocuk oyuncağı mı ne herkes aklını başına alsın kötü örnek olmasın . Bir devlet adamı (lafın gelişi ) kolayına mı yetişiyor…Aklıma ne geldi. Mutlaka şeytan sokmuştur… Acaba , “Keşke Yunan kazansaydı” diyen fesli , fessiz deliler bu günlerimi görüpte mi, işaret ettiler…
Hayır olsun deyiverinde rüyamı anlatayım. Gerçi rüya değil tam anlamıyla kâbustu… Allah gecinden ve de en hafifinden versin , İstanbul Deprem’ i oluyor. Bütün ikazlara ve Soylu Bakamıyan’ ın söylediğine göre hazırlıklar buraya göre yapılmasına rağmen ilk on gün sokaklar ulaşıma bile açılamıyor. kurulan üç beş çadırın önüne Asrın lideri Sahip , Efendimiz geliyorlar. Maraş , asrın felaketiydi , bu milenyumun ki oldu. Oralar için bir yıl istemiştik ama bura için on yıl istiyorum diye konuşuyordu. Halk galeyana gelmiş “Allah seni başımızdan eksik etmesin , Yasa Varol ” diye çılgınca alkışlıyordu… Efendimizde galeyana gelmiş 200 lük desteleri halkın kafasına saçıyordu… Kan ter içinde uyandım. Hayrolsun İnşAllah…
Gene geldik finale… Alaattin Kardeş’ im konu sensin. Bu Ülkeye yaptığın hizmetler kimseye nasip olmaz. Allah senden razı olsun. Ülkücülerin İdolü durumundasın… Senin kimseye borcun yok…Siyaset çirkefine bulaşma ne olur. Allah yol göstericin ve yardımcın olsun…
……….
Uzlaşı demek , benim dediğime gelmenizdir… Sizin fikirlerinizin gündeme gelmesi , uzlaşmanın bozulması demektir… Bu zihniyetin anlamı despotizmin , hoşgörü ve uzlaşma olarak pazarlanmasıdır… Mesela trübinden RTE diye bağırırsan serbest ve demokrasi , İstifa diye bağırırsan yasak ve spora siyaset , gibi… Dün olduğu gibi , sabit gündemleri kaleme aldığımız yazının altına bu günde bir ilave ihtiyacı hissettik… Hepinize taze Merhabalar…
Kripto’ nün ABD Hamburger macerası esnasında kulağına neler fısıldandığını , şu an daha net duyabiliyorum… RTE nin seçilemiyeceğinin kesinleşmesi sonrası yeni plan devreye kondu. Yeni sisteme , prüz olabileceklerin ayıklanıp , yenilerin ilave olması gerekiyordu. ABD , körfez krizinde olduğu gibi yeni bir muhtıra krizi yaşamak istemiyor. Sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyor… Büyük bir telaşla sol partilerle görüşmeler HDP ile yakınlaşmalar mesajlaşmalar… Evet taşlar yerine oturuyor. Ey Millet , mideme oturmaması için , oyunun farkına varman gerekiyor… CHP nin LGBTİ kolları sorumlusu , Halk TV. başta olmak üzere diğer küsûrat medya da elinden geleni yapıyor. Kitleleri yanıltmak ve ihanet havasına sokmak için büyük bir çaba içindeler. Bunlara kalırsa 3-5 istifa , neredeyse İYİ Parti” nin içi boşaldı diye servis ediliyor…
Okurlarıma ; bir iki çağrışım yaparak , ek bölümden veda ederek ayrılacağım. Kızgınlıktan değil sürekli yazdığım için bir iki hatırlatma yapmak istiyorum… CHP sizce ATATÜRK’ ün Parti” si mi… Eski bir CHP li Muharrem ince’ ye göre değil… Kendisine göre de değil. Yoksa Ben Dersim’ li Kemal’ im diye ortaya çıkıp ,Rahmetli’nin karşısına dikilmezdi… En büyük il başkanı , ATATÜRK’ ün Askeri olmadığını çığlık çığlığa haykırıyor…Aylin Nazlı Aka’ nın da taraf olduğu TBMM deki ATATÜRK Resmi’ yle alakalı skandal olayları bir yol hatırlayın…Daha çokta yazdıklarımı tarayın…
Peki CHP , Türk Millet’ inin yanında bir parti mi… Türk Tabipler Birliği Başkan’ ı
TSK kimyasal silah kullandı dedi diye , içeri tıkıldı. İyiki de tıkıldı… Peki aynı lafları eden Sezgin Tanrıkulu isimli MV ine ne yapıldı…O zamanlar yazdığım gibi uyarı dahi yapılmadı… Kime uyarı yapıldı , ihraca yeltenildi… Bolu Bld. Bşk. ına. Niye, Suriye’ lileri istemiyor diye…
Anti havuz yandaş medya saldırıyor. Başkanları isteyeceğine kendin aday ol diye… Arkadaşlar. Akşener aday olmayacağını başta açıkladı zaten. Bunun ikinci bir anlamı daha vardı. Sende olma. gel pırıl pırıl birini bulalım dedi , kime mi , muhatabına… Muhatabı ” Onlar Belediye Başkanlığı yapacak ” diye sistemi tıkadı daha doğrusu demokrasiyi tıkadı , paralel dikta ağırlıklı bir duruşu tercih etti… Peki daha önce niye aday olmadın. Muharrem İnce’ yi aday gösterdin , Çünkü kazanamıyacağını biliyordun. Muharrem’ i de harcaman , başından defetmen gerekiyordu Bir taşla iki kuş vurdun… Ekmelettin konusunda niye aslan kesilmedin niye… Şimdi iktidar yıprandı , bulanık su oluştu , oltayı atmanın tam zamanı… Yok öyle , sahte kahramanlık yok
Sana ” He ” denirse , demokrasi , uzlaşı , hoşgörü , sadakat vs vs her şey var , yok diyen hepsinden mahrum… Ne güzel pazar…
Bu Truva atlarını içeri alma diye yırtındım. (Gelecek-Deva ) Niye aldın. Hamburger sohbetlerimi etkili oldu, ne dersin… Toplamları %2-3 etmeyecek alayına ; yatalak ve RTE nin hamisi Deniz Baykal’ a MV liği verdiğin gibi ulufe sözü mü verdin. Bakanlıkları CB Yardımcılıklarını babanın malı gibi peşkeş mi çektin , o niye… Sana destek olsunlar İYi Parti” nin ağırlığı kalmasın diye…Hadi şimdi hayrını gör…
Yazının ilave kısmı uzadı bile , en iyisi vedalaşmak. Hepiniz Yaradan’a emanetsiniz. Hoşça kalınız
