Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

17-25’in Gündeme Gelmesi Neyi Çağrıştırıyor?

featured

17-25’in tekrar gündeme gelmesi ve Ca-Ce’nin odasına konuşlanması bizlere neyi çağrıştırıyor? MHP’yi çaktırmadan devre dışı bırakma, yargılatma, mahkûm etme ve de tıpkı FETOŞ gibi hain ilan etme operasyonu ortaya çıkıverdi. Okurlarım, bunu çok önceleri yazdığımı anımsar… AKP’nin elim ayağım bağlanmıştı, bu yüzden, Anayasa’yı bile çiğnedim. Ekonomiyi düzeltemedim,  bahaneleri ve yeni süre istemesi bağnaz ve de biat ehli kişilerde bir avans daha verelim şeklinde tezahür edebilir. “Ama Abi bunlar Müslüman” ehline, bu kadar gerekçe çok bile… Şu an satranç masasında amansız bir mücadele var. MHP, bütün olup bitenin farkında olduğunu her fırsatta gösteriyor ama, Cumhur’a da bağlıyız, mesajlarını ihmal etmiyor. Sistemi kim bozarsa, siyasi maliyetini herkes biliyor, ona göre hamleler yapılıyor… 17-25’in odaya gelmesi demek, “Bunlar düzmece değil, hepsi gerçek elimde belgeleri mevcut” ikazı anlamını taşıyor. Yoksa, laf olsun diye gündeme taşınmaz…

N’oldi… Ağustos da gitti. Geldi mi vatandaşın sıkıntı dönemleri… Okul masrafları, odun kömür, kışlık malzemeler vs. Bu şartlarda hangi biriyle baş edeceğiz. Hoş Ağustos’ta ferahta mıydık, değil ama en azından ekstra masraflar yoktu… Bu tür zamanlar arifesinde her daim Rahmetli Baba’nın (Demirel) sözünü hatırlarım… “Gara gışı (kara kışı) geçirsinler de görek.” Maalesef hep birlikte göreceğiz. Hepinize merhabalar can dostlar…

Bir ülkede Anayasa, uyulsa da olur, uyulmasa da olur noktasına gelmişse, tepeden en aşağıya kadar her kesimde laçkalık hâkim demektir. İşte bu durumda, bir zamanlar ABD’deki vahşi batı noktasına geliriz. Silah, üniforma, siyasal yetki, kanunların önüne geçer ve uhdesinde bulunanlara, yasal olmayan avantajlar sağlar… Biri basından biri de bizzat yaşayarak gördüğüm olayları paylaşmak istiyorum… Malatya ilinde bir trafik polisi, onbir yaşındaki oğluna traktör kullandırıyor, o da gereğini yapıyor, iki evladımızı ezerek ölümlerine sebebiyet veriyor… Çoğunuzun, refleks olarak, görünmez kaza dediğinizi duyar gibiyim ama sahiden görünmez mi yoksa göze soka soka gelen mi? Trafiği düzenlemekle görevli bu memurun marifetleri bu kadarla kalmamış. Komşuları, çocuğuna silah verip atış eğitimini de alenen yaptırdığını, söylüyorlar. Bazılarınız münferit diyebilir ama keşke öyle olsa… Geçtiğimiz günlerde yeşil ışıkta karşıya geçerken, bütün arabalar bekliyordu, trafik polis otosu hiç dinlemedi geçti gitti. Bir yere yetişiyor olsa, çakarları ve sireni kullanması gerekir ama o, yanındaki arkadaşıyla sohbet ederek yavaş yavaş seyretti. Arkasından bağırmamı bile muhtemelen duymadı. Bunlar yaşananlar içinde.  Umman’da bir tas su, denecek oranda birkaç örnek. Öyle bir noktaya geldik ki, kanunları korumakla görevli olanların, kanunları çiğneme hakkı oluştu…

Demiştik ve de sinyallerini vermiştik. 17-25’in tekrar gündeme gelmesi ve Ca-Ce’nin odasına konuşlanması bizlere neyi çağrıştırıyor? MHP’yi çaktırmadan devre dışı bırakma, yargılatma, mahkûm etme ve de tıpkı FETOŞ gibi hain ilan etme operasyonu ortaya çıkıverdi. Okurlarım, bunu çok önceleri yazdığımı anımsar… AKP’nin elim ayağım bağlanmıştı, bu yüzden, Anayasa’yı bile çiğnedim. Ekonomiyi düzeltemedim,  bahaneleri ve yeni süre istemesi bağnaz ve de biat ehli kişilerde bir avans daha verelim şeklinde tezahür edebilir. “Ama Abi bunlar Müslüman” ehline, bu kadar gerekçe çok bile… Şu an satranç masasında amansız bir mücadele var. MHP, bütün olup bitenin farkında olduğunu her fırsatta gösteriyor ama, Cumhur’a da bağlıyız, mesajlarını ihmal etmiyor. Sistemi kim bozarsa, siyasi maliyetini herkes biliyor, ona göre hamleler yapılıyor… 17-25’in odaya gelmesi demek, “Bunlar düzmece değil, hepsi gerçek elimde belgeleri mevcut” ikazı anlamını taşıyor. Yoksa, laf olsun diye gündeme taşınmaz…

Gelelim, denize düşünce sarıldığımız yılana, yani CHP’ye… RTE, mütemadiyen,  rakibini kendi seçer ve kazanır diyoruz ya, o rakip de gereğini yapmaktan kaçınmıyor. Kripto, ABD’den bir kamyon mu hamburger aldı ne anlamadım. Epeyisini Meral’e verdi bitmedi, genel merkezdeki bodrumda bir sürü daha olduğu söyleniyor. Toy Oğlanın sık sık kaçamak yapıp, çaktırmadan depoya gittiği de söylenenler arasında… İşte o hamburger kaçamaklarının birinde yakalanınca, can havliyle Deniz Gezmiş’ten, Filistin’den bahsetti… İleride CB’lığı için yapılacak seçimlerde, külliyatlı miktarda oyu RTE hanesine boca etti… Bize de Aferin demekten başka bir şey kalmadı… Etrafımda “Bu giderse gitsin de, kim gelirse gelsin” diyenler, “Bu gelecekse, mevcut daha iyi’” demeye başladı. Küçük Kripto, şimdiden istenen yola girmiş görünüyor. 3-5 marjinal oy uğruna, milyonlarca mutedil oyu heba etmenin tek izahı var, Kriptoluk…

Bursa’dan sonra, bir teşekkür de Balıkesir BB Başkanı Ahmet Akın’a… Üreticinin elinde kalan bamyayı %25 fiyat fazlasıyla aldı. Tonlarca bamya, açılan satış mağazaları vasıtasıyla, halka arz edilecek. Ahmet Bey, bununla da yetinmiyor. Planlı yapılacak tarıma ata tohumu desteği ve alım garantisi veriyor. Allah ondan razı olsun. Darısı hala uyuyan diğerlerinin başına…

26 Ağustos’ta başlayıp, 9 Eylül’de İzmir’de biten, kutlu yürüyüşün km taşları içindeyiz. İstiklal Madalyalı, Rahmetli Dede’min de genç bir zabıt olarak katıldığı bu kurtuluş günleri hepimize kutlu olsun. Başta Gazi Mustafa Kemal’le 30 Ağustos’ta neticesi belli olan sürecin her dakikasını tebrik ediyorum… Hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!