Cumhur İttifakı’nın gündemi ile vatandaşların gündemi birbirinden tamamen farklıdır. Ne Açılım Süreci ne de Yeni Anayasa vatandaşları sorunlarını çözmeyecek, beklentilerini karşılamayacaktır. Siyasetçinin gündemi ile vatandaşın gündeminin aynı olması gerekir. Siyasetçinin görevi, vatandaşların sorunlarını çözmek, beklentilerini karşılamaktır. Siyasetçi, halkın gündeminden farklı konularla uğraştığı zaman doğal olarak halkın teveccühünü kaybedecektir. Bugün olan tam da budur.
Cumhur İttifakı, 2024 Ekim ayından beri iki konuyu ön plana çıkartmış durumda. Birincisi kendi deyimleriyle Terörsüz Türkiye Süreci, gerçek anlamıyla İkinci Açılım Süreci, ikincisi Yeni Anayasa konusu. Cumhur İttifakı, vatandaşlarımızın bu iki konuya olumlu baktığını, büyük destek verdiğini iddia ediyor. Ama, gerçek öyle değil. Vatandaşlarımız bu iki konuya olumlu bakmıyor, destek de vermiyor. Neden mi? Açıklıyorum:
PKK’nın yurt içinde terör eylemi yapma yeteneğini kaybettiğini vatandaşlarımız görüyorlar, biliyorlar. PKK, yurt dışındaki tüm ağırlığını Suriye’deki YPG/SDG’de toplamış durumda. YPG/SDG’nin 80-90 bin civarında silahlı militanı, uçak dışında binlerce tır ağır silahı var. ABD ve İsrail bu yapıyı destekliyor. Vatandaşlar bunları biliyorlar. Vatandaşlar, PKK’nın gerçek anlamda silah bırakmayacağını , Terörsüz Türkiye söyleminin tanıtıldığı gibi olmadığını, PKK ile gizli pazarlıklar yürütüldüğünü düşünüyorlar. Bu nedenlerle, Terörsüz Türkiye Söylemi’ne olumlu bakmıyorlar, destek vermiyorlar.
Vatandaşlarımızın çoğunluğunun anayasa ve içeriği konusunda bilgisi az. Doğu, Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımızın bu konuda hemen hemen hiç bilgisi yok denilebilir. Diğer bölgelerde kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımız ile şehirlerin varoşlarında yaşayan vatandaşlarımızın da bu konuda bilgileri yok denecek kadar az. Anayasa konusunda az çok bilgisi olan vatandaşlarımız ise bu konuda tereddütlü ve güvensiz. Anayasanın ilk dört maddesinin kaldırılabileceği, Kürtçe’nin resmi dil olması, anadilde eğitim, yerel yönetimlere özerklik vb. PKK ve uzantılarına alan açabilecek değişiklikler yapılabileceği endişesi ve kaygısı anayasa konusunda bilgisi olan vatandaşlarımızı rahatsız ediyor. Bu nedenlerle, vatandaşlarımız yeni anayasa konusuna olumlu bakmıyorlar, destek vermiyorlar.
Vatandaşlarımızın beklentileri Cumhur İttifakı’nın söylediklerinden çok farklı. Vatandaşlarımızın beklentilerini üç başlık altında açıklıyorum.
- Enflasyonun Önlenmesi-Yoksulluğun Giderilmesi: 2021 yılı öncesinde de enflasyon ve hayat pahalılığı ile bunlardan kaynaklanan yoksulluk vardı. 2021 yılından sonra enflasyon iyice artmış, yüksek enflasyona bağlı olarak hayat pahalılığı ve yoksulluk dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Özellikle büyük şehirlerde asgari ücretle çalışan, emekli olun vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu kirada oturmaktadır. Ev kiraları asgari ücretin büyük kısmını götürmekte, emekli maaşları ise çoğu zaman ev kirasının altında kalmaktadır. Eskiden emekli vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu kurban kesebiliyordu. Bu bayramda emklilerin çok büyük çoğunluğu kurban kesemedi. Hayat pahalılığı asgari ücretle çalışan veya emkli olan vatandaşlarımızın üzerinden dozer gibi geçmiştir. Bu durumdaki vatandaşlarımızın durumu çok, ama çok kötüdür. Bu vatandaşlarımızın gelirleri açlık sınırının da altındadır. Bu nedenle vatandaşlarımızın Cumhur İttifakı’ndan birinci beklentisi enflasyonun önlenmesi-yoksulluğun giderilmesidir.
- İşsizliğin Önlenmesi: Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’nin ç kesimlerinde sanayi yatırımları oldukça azdır. Bu nedenlerle, bu bölgelerde yoğun bir işsizlik vardır. İşsizlik nedeniyle bu bölgeler sürekli göç vermektedir. Marmara , Ege, Akdeniz Bölgeleri’nde diğer bölgelere göre nispeten iş imkanları bulunmakla birlikte bu bölgelerde yoğun bir şekilde üniversite mezunu genç işsizlik sz konusudur. Üniversite mezunu gençlerin 1/5’i işsizdir. Bu, çok vahim bir orandır. Hayatının baharında hem kendisine hem ülkesine en fazla faydalı olabilecek yaştaki, hem de üniversite mezunu insanların beşte birinin işsiz olması hiçbir gerekçe ile izah edilemez. 18-35 yaş arasında olup da işsiz olan bir gencin anne-babasından harçlık istemesi son derece zor, moral bozucu bir husustur. Bu nedenlerle, vatandaşlarımızın Cumhur İttifakı’ndan ikinci beklentisi işsizliğin önlenmesidir.
- Haksızlıkların Önlenmesi-Adaletin Gerçekleştirilmesi: Vatandaşlarımız arasında kamu hizmetleri sunulurken, kamuya personel alınırken partizanlık yapıldığı, iktidara yakın olanların kayırıldığına dair yoğun şikayetler vardır. Bu şikayetlere şahsen ben de zaman zaman tanık olmaktayım. Gene, mahkemelerde davaların çok uzadığı, verilen kararların adaletin gerçekleşmesine hizmet etmediği, yapanın yanına kar kaldığı, suç işleyenlerin ya hiç cezaevine girmediği, girse dahi çok az yatıp çıktığına dair şikayetler de vardır. Mesleğim dolayısıyla bu tür şikayetlere daha çok tanık olmaktayım. Sonuç olarak bu konulardaki şikayetler vatandaşlarımızı son derece rahatsız etmektedir. Bu nedenlerle, vatandaşlarımızın Cumhur İttifakı’ndan üçüncü beklentisi haksızlıkların önlenmesi-adaletin gerçekleştirilmesidir.
Görüldüğü üzere, Cumhur İttifakı’nın gündemi ile vatandaşların gündemi birbirinden tamamen farklıdır. Ne Açılım Süreci ne de Yeni Anayasa vatandaşları sorunlarını çözmeyecek, beklentilerini karşılamayacaktır. Siyasetçinin gündemi ile vatandaşın gündeminin aynı olması gerekir. Siyasetçinin görevi, vatandaşların sorunlarını çözmek, beklentilerini karşılamaktır. Siyasetçi, halkın gündeminden farklı konularla uğraştığı zaman doğal olarak halkın teveccühünü kaybedecektir. Bugün olan tam da budur. Cumhur İttifakı, halkın gündeminden uzaklaştığı için halkın teveccühünü, güvenini kaybetmekte, bu kayıp oy kaybına da sebep olmaktadır. Cumhur İttifakı sürekli oy kaybetmektedir. Böyle giderse oy kaybı artarak devam edecek, Açılım Süreci ve yeni anayasa konusu Cumhur İttifakı’nı iktidardan düşmekten kurtaramayacaktır.