Nüfus, özellikle iyi yetişmiş, kaliteli bir nüfus bir ülke için paradan, puldan, petrolden, doğal gazdan ve uçak, füze gibi savaş araçlarından çok daha önemlidir. Böyle bir nüfus, o ülkeyi ileri götürür, kalkındırır, güçlü yapar. Nüfusun artmaması, aksine azalarak yaşlanması bir ülke için uzun vadeli bir tehdittir. Nüfus azalmasının önüne geçilemezse o ülke için gidişat kötüdür. Sonu yok oluştur.
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, 19 Nisan günü katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada, ülkemizde nüfus artış hızının giderek azaldığını, böyle giderse 10 yıl sonra nüfusun azalmaya başlayacağını, bunun savaştan daha ciddi bir beka sorunu olduğunu söyledi. Bunu daha önce de söylemişti.
Nüfus, özellikle iyi yetişmiş, kaliteli bir nüfus bir ülke için paradan, puldan, petrolden, doğal gazdan ve uçak, füze gibi savaş araçlarından çok daha önemlidir. Böyle bir nüfus, o ülkeyi ileri götürür, kalkındırır, güçlü yapar. Nüfusun artmaması, aksine azalarak yaşlanması bir ülke için uzun vadeli bir tehdittir. Nüfus azalmasının önüne geçilemezse o ülke için gidişat kötüdür. Sonu yok oluştur.
Bir sorunu çözebilmek için öncelikle o sorunun meydana gelmesinin sebeplerini iyi tespit etmek gerekir. Çünkü, sorunun sebeplerini tespit etmeden o sorunu çözemezsiniz. Bir sorunu çözmek istiyorsanız, o sorunu meydana getiren sebepleri çözmeniz gerekir. Sebepleri çözdüğünüz zaman sorun ya kendiliğinden çözülür ya da çözümü oldukça kolaylaşır. Peki, ülkemizde nüfus artış hızının azalmasının sebepleri nelerdir? Nüfus artış hızının azalmasının ve böyle giderse eksiye dönüşme ihtimalinin ortaya çıkmasının iki temel sebebi vardır. Dilim döndüğünce bunları açıklamaya çalışacağım. Şöyle ki;
1- Uzun Yıllardır Devam Eden Hayat Pahalılığı ve Yoksulluk: Uzun yıllardır devam eden yüksek enflasyon nedeniyle mal ve hizmetlerin fiyatları çok yüksek oranda artmıştır ve artmaya devam etmektedir. Ücretlilerin, çiftçilerin, esnafın gelirleri maalesef yüksek enflasyon oranında artmamıştır. TÜİK enflasyonu bilinçli olarak olduğundan düşük göstermesine rağmen dar gelirlilerin gelirlerindeki artış TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının bile çok altında kalmıştır. Yüksek fiyat artışlarına yaygın işsizlik de eklenince çok derin ve yaygın bir yoksulluk oluşmuştur. Bu hayat pahallığı ve yoksulluk nedeniyle evlenme çağı gelmiş olan gençlerin önemli bir kısmı ya evlenmeyi ertelemekte ya da evlenmekten vazgeçmektedirler. Evlenmiş olanların önemli bir kısmı ise çocuk edinmeyi ertelemektedirler. Bir çocuğu olanlar da “Bu hayat pahalılığında bir çocuğa zor bakıyoruz. İkinci çocuğa hiç bakamayız.” düşüncesiyle ikinci çocuk edinmekten vazgeçmektedirler.
2- Ailelerde Gelecek Konusundaki Yoğun Karamsarlık: Sadece dar gelirli ailelerde değil, orta ve yüksek gelirli ailelerde dahi gelecek konusunda yoğun bir karamsarlık vardır. Ülkedeki adaletsizlikler, dengesizlikler, adam kayırmalar vb. pek çok olumsuzluk inanlarımızın kafasını karıştırmış, gönüllerini çaresizliğin getirdiği yoğun bir karamsarlıkla doldurmuştur. Üniversitelerde okuyan gençlerin en az üçte ikisinin daha iyi bir gelecek sağlamak için yurt dışına gitmeyi düşünmesi bu yoğun karamsarlığın sonucudur. Bu karamsarlık içindeki gençler de ya evlenmeyi ertelemekte ya da evlenmekten vazgeçmektedirler.
Ciddi tedbirler alınması ve taviz vermeden titizlikle uygulanması şartıyla yukarıda açıkladığımız sebeplerin telafisi mümkündür. Buna ilaveten Suriyeli’lere ve yandaş kesimlere verilen sosyal yardımlar oralardan kesilerek evlenmek isteyen gençlere bağış ve evli gençlere de sürekli çocuk parası olarak verilirse Cumhurbaşkanı’nın şikâyet ettiği olumsuz durum düzelerek olumlu yöne doğru evrilecektir. Ancak, mevcut iktidar bunları yapabilecek midir? Bence bu sorunun cevabı HAYIR. Çünkü, bu iktidar 23 yıldır işbaşında. Yapabilecek olsa şimdiye kadar çoktan yapması gerekirdi. 23 yıldır yapamadığına göre bundan sonra da yapamayacaktır. Zaten genç nesilin bu iktidara güveni de kalmamıştır. BU SEBEPLERLE, BEKA SORUNU OLAN NÜFUS AZALMASI SORUNUNUN TERSİNE DÖNDÜRÜLEBİLMESİ İÇİN İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİ ŞARTTIR.