Av. Mehmet Bacaksız
Av. Mehmet Bacaksız

Fesih Değil, İtham ve Meydan Okuma Bildirgesi

featured

PKK Kongresi, bu bildirgeyle Türkiye Cumhuriyeti’ni itham etmekte, Devletimize meydan okumaktadır. Kanlı terör örgütü PKK, öncelikle haddini bilmelidir. Türk Milleti, bu itham ve meydana okuma bildirgesini asla kabul etmeyecektir.

Günlerdir PKK Kongresi’nin toplanarak fesih kararı alacağı medyada konuşuldu. Hem gazeteciler-televizyoncular, hem de siyasiler bunu parlatarak anlattılar. Kongrenin toplandığı haberi yayıldı. Ama, ortalıkta karar diye bir şey yoktu. Birkaç gündür de bu kararların neler olabileceği gündemi meşgul etti. Sonunda 12 Mayıs 2025 günü kongre kararları “Tarihi Karar” diye açıklandı. Özellikle yandaş gazeteciler-televizyoncular ve onların ağababaları olan siyasetçiler, bu tip haberleri kendi amaçları doğrultusunda çarpıtarak, ilaveler yaparak takdim ederler. Kendiniz araştırmadan, sadece bu gazetecilerin-televizyoncuların ve onların ağababaları olan siyasetçilerin anlattıklarını yeterli görürseniz, aldatılma ihtimaliniz en az %90’dır. Bu, zaman zaman %100’e varabilir. Yandaş gazetecilerin-televizyoncuların asıl işi halka haber vermek değil, yalanlarla, çarpıtmalarla halkı kendi amaçları doğrultusunda yönlendirmektir. Daha kibar bir ifade ile söylersek; asıl işleri kamuoyunun doğru oluşmasına katkı sunmak değil, kamuoyunu kendi amaçları doğrultusunda manipüle etmektir.

Yandaş gazetecilerin-televizyoncuların yalanlarına, çarpıtmalarına kapılmadan doğru haber alabilmek, doğru bilgiye ulaşabilmek için haberin kaynağına inerek bizzat okuma-araştırma-değerlendirme yapmak şarttır. Ben her zaman öyle yapıyorum. PKK Bildirgesi konusunda da aynısını yaptım. PKK Bildirgesinin tam metnini internetten buldum. Ayrıntılı okudum, değerlendirdim.  Vardığım sonuçları siz değerli okuyucularımla paylaşıyorum.

1-  Bildirgede, Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası ile Kürtleri inkâr ve imha siyasetinin başlatılarak uzun yıllar uygulandığı, buna karşılık PKK’nın Kürt Özgürlük Hareketi olarak tarih sahnesine çıktığı iddia ediliyor. Lozan Antlaşması, Türkiye’nin tapusudur. 1924 Anayasası, etnik kökeni ne olursa olsun tüm vatandaşlarımızın eşit yurttaş olduğu çok değerli bir hukuk metnidir. Bildirgedeki bu iddia,  Lozan Antlaşması’na ve 1924 Anayasası’na, sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne yöneltilmiş son derece haksız, insafsız bir suçlamadır.  BU NEDENLE, BU BİLDİRGE ASLA KABUL EDİLEMEZ.

2- Bildirgede, Devletimizin 40 yıldır yürüttüğü terörle mücadele, Türk-Kürt Savaşı olarak nitelendiriliyor. Bu, nitelendirme, başından sonuna kadar yalandır, yanlıştır. Türk Ordusu, 40 yıldır Kürtlerle değil, PKK’lı teröristlerle savaşmıştır. Sağ ve ölü ele geçirilen teröristlerin içinde aslen Ermeni olan pek çok terörist vardır. Bu, Türk Ordusu’nun, 40 yıldır Kürtlerle değil, PKK’lı teröristlerle savaştığının en kesin delilidir. BU NEDENLE DE BU BİLDİRGE ASLA KABUL EDİLEMEZ.

3- Bildirgede, alınan fesih ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararının uygulanması için Öcalan’ın doğrudan süreci yürütüp yönlendirmesi, PKK’lılara siyaset yapma hakkı tanınması, sağlam hukuki güvenceler verilmesi gerektiği iddia edilmektedir. Yani, daha açık ifade edersek alınan kararların uygulanması için Öcalan ve tüm PKK’lıar için genel af çıkarın, siyaset yapma hakkı tanıyın, Öcalan ve PKK kadrosu açısından gözaltına alınma, tutuklanma, yargılanmayı önleyecek sağlam hukuki güvenceler sağlayın denilmektedir. Bu ifadelerin zıt anlamından, bu şartlar yerine getirilmezse tekrar silahı elimize alırız, terör eylemlerine yeniden başlarız tehditi çıkmaktadır. Halkımızı ikna etmek için “PKK ile pazarlık yok, müzakere yok, şart yok” diye söylenen sözlerin hepsinin yalan, çarpıtma olduğu böylece ortaya çıkmıştır. PKK’lılar yayınladıkları bu bildirge ile koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni İSTEDİKLERİMİZİ YAPMAZSANIZ ALINAN KARARLARI UYGULAMAYIZ, TEKRAR SİLAHI ELİMİZE ALIRIZ diye tehdit etmektedirler. BU NEDENLE DE BU BİLDİRGE ASLA KABUL EDİLEMEZ.

4- Bildirgede, PKK’nın talep ettiği hukuki düzenlemelerin yapılması için TBMM’nin rolünü iyi oynaması telkin edilmektedir. Bu, PKK’nın fazlasıyla haddini aşmasıdır. PKK, bir terör örgütüdür. TBMM, Türk Milleti’nin iradesinin tecelli ettiği Yüce Gazi Meclis’tir. Kanlı Terör Örgütü PKK’nın TBMM’ne telkinde bulunması hadsizliktir, en büyük terbiyesizliktir.  BU NEDENLE DE BU BİLDİRGE ASLA KABUL EDİLEMEZ.

5- Bildirgede, hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere mecliste temsili bulunan tüm siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, din ve inanç toplulukları, basın kuruluşlarını, kanaat önderleri, aydınlar, akademisyenler, sanatçılar, işçi-emekçi sendikaları, kadın-gençlik örgütleri PKK’nın dizayn ettiği sözde barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağrılmaktadır. PKK, bu konuda da fazlasıyla haddini aşmış olmaktadır. PKK, kanlı bir terör örgütüdür. Onbinlerce masum insanın hayatını kaybetmesinin sorumlusudur.  PKK’nın saydığımız kişi ve kuruluşlara böyle bir çağrı yapmaya asla hak ve yetkisi yoktur.  BU NEDENLE DE BU BİLDİRGE ASLA KABUL EDİLEMEZ.

PKK Kongresi, bu bildirgeyle Türkiye Cumhuriyeti’ni itham etmekte, Devletimize meydan okumaktadır. Kanlı terör örgütü PKK, öncelikle haddini bilmelidir. Türk Milleti, bu itham ve meydana okuma bildirgesini asla kabul etmeyecektir.  

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!