Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde yaşayan vatandaşlarımızın esas sorunları, anadilde eğitim, özerklik, Kürtçe’nin resmi dil olması vs. değildir. Bu bölgelerdeki esas sorunlar, İşsizlik ve buna bağlı olarak Yoksulluk Sorunu, Feodalitenin Yarattığı İnsan ve Kadın Hakları Sorunları ile Terör Örgütü PKK’nın Yarattığı Güvenlik Sorunudur. Bu nedenlerle, Cumhur İttifakı, PKK ile yürütmekte olduğu müzakerelerden vazgeçmeli, tüm gücünü halkın esas-gerçek sorunlarını çözmek için kullanmalıdır.
Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde çözüm bekleyen çok önemli sorunlar vardır. Bu sorunlar, PKK’nin iddia ettiği sorunlar değildir kesinlikle. Bu sorunlar, bu bölgelerimizde yaşayan halkın tümünü ilgilendirmekle birlikte bir kısmı itibarıyla kadınları daha fazla ilgilendiren sorunlardır.
İlk mesleğim öğretmenlik. İlk görev yerim Bingöl İli’nin Karlıova İlçesi’nin Kızılçubuk ve Kümbet Köyleri. Buralarda 4 yıl ilkokul öğretmeni olarak görev yaptım. Aşağıda anlatacağım sorunlara bizzat şahit oldum. Bizzat şahit olduğum sorunları maddeler halinde anlatacağım.
1- İşsizlik ve Buna Bağlı Olarak Yoksulluk Sorunu: Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde nüfus artış hızı diğer bölgelerimize göre daha yüksektir. Bunun sebebini aşağıda ayrıca anlatacağım. Bu yüksek nüfus artışına karşı iş imkanları Batı Bölgelerimize göre oldukça kısıtlıdır. Doğu Anadolu Bölgesi’nde kış mevsiminin sert ve uzun sürmesinin bu sorunun meydana gelmesinde önemli etkisi vardır. İşsizlik sorunu nedeniyle bu bölgelerde geniş ve yoğun bir yoksulluk vardır. İşsiz halk yığınlarının bir kısmı işsizlikten kurtulabilmek için Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerine göç etmektedirler. Göç edemeyenlerin erkek çocukları kış mevsiminde özellikle İstanbul’a giderek çoğunlukla inşaat işlerinde çalışmakta, yaz mevsiminde tekrar köylerine dönmektedirler. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan yoksul vatandaşlarımız ilkbahar ve yaz mevsimlerinde mevsimlik tarım işçisi olarak Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerine ailecek gitmekte, naylon örtülerden oluşturdukları çadırlarda son derece zor şartlarda çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Bu insanların bu ağır çalışma şartlarında sosyal güvenceleri olmadığı gibi sağlıklı beslenme, banyo yapma vb. imkanları da son derece kısıtlı olmaktadır.
2- Feodalitenin Yarattığı İnsan Hakları ve Kadın Hakları Sorunları: Feodalite, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde aşiret-toprak ağalığı ve buna paralel şıh-şeyh-tarikat şeklinde karşımıza çıkar. Aşiret-toprak ağalığı ile şıh-şeyh-tarikat yapısı hiçbir zaman birbirine muhalif değildir. Aksine, birbirini destekleyen, onaylayan, tamamlayan yapılardır. Aşiret reisleri, aynı zamanda çok geniş arazilere sahip toprak ağalarıdır. Aşiret mensupları ise aşiret reisinin hem silahlı gücü, hem kayıtsız-şartsız itaat eden tarım işçisidir. Bunlara maraba denir. Marabalar, mülkiyeti aşiret reisine ait olan arazileri işlerler, üretilen ürünün yarısı marabanın, yarısı aşiret reisinindir. Aşiret mensupları için aşiret reisinin otoritesi, devlet otoritesinden önce gelir. Aşiret üyeleri için hükümetin, valinin, kaymakamın dediği değil, aşiret reisinin dediği önemlidir. Aşiret mensupları hiçbir zaman özgür değildirler. Özgür düşünemezler, kendi hayatları için özgürce karar veremezler.
Aşiret mensupları aralarında hukuki uyuşmazlık çıktığı zaman devletin mahkemelerine değil, o yörenin şıh-şeyh-molla diye tabir edilen dini otoritesine gitmek zorundadırlar. Halk arasında bu “Şeriata Gitmek” diye isimlendirilir. Şıh-şeyh-molla denilen dini otoritenin verdiği hüküm tartışılamaz. Uyulması zorunludur. Savcı ve hâkimin res’en harekete geçtiği ceza ve kamu davalarında halk zorunlu olduğu için mahkemeye gider.
Feodaliteden kaynaklanan sorunlar sadece yukarıda saydıklarımızdan ibaret değildir. Feodalitenin yarattığı çok olumsuz gelenek, görenek ve adetler nedeniyle bu bölgelerde çok ağır kadın hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Kadın hakları ihlallerini örneklendirerek açıklayalım:
- Yüzyılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde hala kız çocukları evlendirilirken başlık parası alınmaktadır. Baba, kızını sevdiği gence değil, en yüksek başlık parası veren kişiye vermektedir. Kız çocuklarına evlenme konusunda hiçbir zaman fikri sorulmamakta, rızası alınmamaktadır.
- Yüzyılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde hala birden fazla kadınla evlenme uygulaması devam etmektedir. Zengin erkekler, kızı yaşındaki kızları yüksek başlık parası vererek ikinci, üçüncü eş olarak alabilmektedirler.
- Başlık parası alan kız babası aldığı başlıktan kızı için ya hiç harcama yapmamakta, ya da çok az yapmaktadır.
- Kız çocuklarına mirastan pay verilmemekte, kız çocukları için mirastan pay talep etmek çok büyük günah, ağır bir suç olarak nitelendirilmektedir.
- Dini nikah kıyılırken dahi kız çocuğuna rızası olup olmadığı sorulmamaktadır.
- Özellikle kırsal bölgelerde resmi nikah yapılmamakta, çocuklar okuldan diploma alacağı zaman okul idaresinin ısrarları sonucunda resmi nikah kıyılmış gibi evraklar doldurularak nüfus idaresine verilmektedir. Bingöl İli’ndeki görevim sırasında gerçekte 11-12 yaşında, ama nüfus kaydına göre 6 aylık-1 yaşında öğrencilere diploma verdiğimizi hatırlıyorum.
- Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde özellikle kırsal kesimde kadına hak ettiği değer verilmemekte, kadınlar doğum makinesi-çocuk bakıcısı olarak nitelendirilmektedir. Şıh-şeyh-molla diye tabir edilen dini otoriteler doğum kontrolünü çok büyük günah olarak propaganda etmekte, doğum kontrolü yapmak isteyen kadınlar çok büyük günah işlemekle suçlanmaktadırlar.
3- Terör Örgütü PKK’nın Yarattığı Güvenlik Sorunu: PKK, eylemlerine başladığı 1984 yılından itibaren Doğu ve Güneydoğu Bölgeleri’nde yaşayan vatandaşlarımız üzerinde ağır bir baskı kurmuş, PKK’yı desteklemeleri, çocuklarını PKK için dağa göndermeleri için zorlamış, kabul etmeyenleri de vahşice katletmiştir. Türkiye’yi yönetenler, zamanında gerekli radikal tedbirleri uygulamadıkları için PKK taban bulmuş, etkisini artırmıştır. Güvenlik güçleri halkı PKK’yı dinlemeyip devletin yanında yer almaları için zaman zaman zorlamış, ancak can ve mal güvenliği tam olarak sağlanamadığı için halk devletin güvenlik güçleri ile PKK arasında sıkışıp kalmıştır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da can ve mal güvenliği halen tam sağlanabilmiş değildir. Bu sebeple, halk huzursuzdur, tedirgindir.
Yazdıklarımızı özetleyecek olursak; Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde yaşayan vatandaşlarımızın esas sorunları, anadilde eğitim, özerklik, Kürtçe’nin resmi dil olması vs. değildir. Bu bölgelerdeki esas sorunlar, İşsizlik ve buna bağlı olarak Yoksulluk Sorunu, Feodalitenin Yarattığı İnsan ve Kadın Hakları Sorunları ile Terör Örgütü PKK’nın Yarattığı Güvenlik Sorunudur. Bu nedenlerle, Cumhur İttifakı, PKK ile yürütmekte olduğu müzakerelerden vazgeçmeli, tüm gücünü halkın esas-gerçek sorunlarını çözmek için kullanmalıdır.