Bizce, yapılan açıklamaların 180 derece birbirine zıt olmasının sebebi, taraflardan birinin varılan anlaşmayı açıklamaktan korkmasıdır. Bu korkunun sebebi büyük oy kaybına uğramak ihtimali olabilir. Taraflardan biri oy kaybına uğramak korkusuyla varılan anlaşmayı açıklamak yerine günü kurtarmaya yarayacak beyanlarda bulunmakta, yani doğru söylemekten kaçınmaktadır.
PKK Bildirgesi’nin açıklanmasından sonra bildirgeye karşı kamuoyunda tepkilerin yükselmesi nedeniyle Cumhur İttifakı’ndan “İleri sürülen iddialar doğru değildir. Tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek dil ilkelerinden taviz verilemez.” vb. açıklamalar yapıldı. Samimi olması, geri adım atılmaması şartıyla bu açıklamalardan memnuniyet duyarız.
PKK Fesih Bildirgesi’nde Cumhur İttifakı’ndan gelen açıklamaların tam tersi olan iddialar var. Bu iddiaların özeti: Kürt Sorunu Ortak Vatan ve Eşit Yurttaşlık temelinde çözülecektir. PKK, Ortak Vatan ve Eşit Yurttaşlık kavramlarından ne anlam çıkarıyor? Önce bunu açıklayalım.
PKK, Ortak kavramını şöyle açıklıyor: Ortak vatan, Türkiye ve Kürdistan’dır. Kürtler hem Türkiye’yi hem de Kürdistan’ı ortak vatan olarak kabul edecekler. Türkler de hem Türkiye’yi hem de Kürdistan’ı ortak vatan olarak bilecekler.
PKK, Eşit Yurttaşlık kavramını da şöyle açıklıyor: Eşit yurttaşlık demek, yurttaşlar arasındaki değil, etnik ya da dinsel yapılar arasındaki eşitliktir. Eşit yurttaşlığın dayandırıldığı temeller; çok dillilik, anadilde eğitim, özerk yönetim ya da yerel yönetimlere yetki devridir. Böylece etnik topluluklara hukuksal kimlik kazandırılması sağlanacaktır.
Yukarıda yaptığımız açıklamaları özetlersek, Cumhur İttifakı, üniter-milli devleti savunduğu, bundan taviz vermeyeceği iddiasındadır. PKK ise çok milletli, çok dilli, çok kültürlü federal devlet iddiasındadır. Bu iddiadan vazgeçebileceğine dair bir açıklaması yoktur.
Teröristbaşı Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıdan sonra hem Cumhur İttifakı’nda hem de PKK’nın siyasi uzantısı DEM Partisi’nde mutluluktan yüzler gülmektedir. Bu, tarafların tam bir mutabakata vardıklarının açık ve net göstergesidir. Burada akla gelen soru şudur: Peki taraflar anlaştılar ise yapılan açıklamalar neden 180 derece birbirine zıttır?
Bizce, yapılan açıklamaların 180 derece birbirine zıt olmasının sebebi, taraflardan birinin varılan anlaşmayı açıklamaktan korkmasıdır. Bu korkunun sebebi büyük oy kaybına uğramak ihtimali olabilir. Taraflardan biri oy kaybına uğramak korkusuyla varılan anlaşmayı açıklamak yerine günü kurtarmaya yarayacak beyanlarda bulunmakta, yani doğru söylemekten kaçınmaktadır.
Yalancılarla ilgili “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.” diye güzel bir atasözümüz var. Anayasa değişikliği gündeme geldiğinde hangi tarafın doğru söylemediği ortaya çıkacaktır . Bunu anlamak için hep birlikte bekleyip göreceğiz.