Hafta içinde Azerbaycan’dan aldığımız acı bir haber, yüreklerimizi dağladı. Helikopter düşmesi sonucu, on dört yiğidimizi toprağa verdik. Her olaydan ders çıkarmasını bilmek lazım . Bu helikopter kazası bana Türkiye’de yaşananları hatırlattı.
Eşref Bitlisin, Uçağının düşmesiyle başlayan süreçte, bir çok helikopter kazası yaşandı. Orgeneral rütbesinde ve daha alt rütbede birçok subay ve ast subayımızı yitirdik. Ancak onları unutmadık.
Böylesine olaylar devletlerin hafızasında; adeta kazınır, asla unutulmaz, not edilir. Yerine ve zamanına göre, hazırlık yapılır ve intikamları bir güzel alınır. YALNIZ! Serin kanlı olmak, aklı ve bilimi göz ardı etmeden ortaya net tavırlar koymak gerek.
Devlet bazında; böyle, şaibeli olaylar yaşandığında, önce araştırılır, teyit(doğrulama)yapılır, kurumlar arasında ayrıca değerlendirilir olayın adı konur. Sonra tepki gösterilir. Çoğu zaman duygularımız içimizde saklanır. Kan kusulsa bile , kızılcık şerbeti içtik denir.” Yahut; “kol kırılır yen içinde kalır” denir.
Kamu oyunun önüne, buruk bir ses tonuyla çıkmak herhalde yanlış olur. Analar ,bacılar, yiğitler kocamışlar en öne çıkar , yiğitçe tavırlar ortaya korlar. Tıpkı Karabağ savaşında, atılan Ermeni füzelerinin tahrip ettiği alanda ortaya konan tavırlar gibi , milli haykırışlar gibi.
Ulusal birliği pekiştirici, düşmana korku salan davranışlar gibi. Düşman saldırısından olumsuz etkilenildiği sergilenirse ; düşman yeni saldırılar gerçekleştirir. Ulusu; çözülme sürecine götürecek daha feci sonuçlar doğuracak yeni saldırıla gerçekleştirir. Çok dikkatli olmak gerek.
Puslu havalarda ulusal birlik ve beraberliği güçlendirecek olaylar ortaya koymak , düşman karşısında yılgınlığa neden olabilecek söz ve davranışlardan kaçınmak gerek. Bir şiir hatırlıyorum. “ Bu vatan kimin. ” Çocukluğumdan itibaren benliğime işlemiş bir şiir.
“Bu vatan toprağın kara bağrında yatanlarındır- Gül bahçesine girercesine toprağın kara bağrına girenlerindir. Sınırdan sınara yol bulup koşanlarındır. Sıra dağlar gibi duranlarındır. Şu sıralar bu şiir her yerde dolaşıma sokulmalıdır. Yazmış olduğum dizelerde hata olabilir. Herkes bu şiiri araştırmalı, tümünü her ortamda dolaşıma sokmalıdır.
Bir şiir daha hatırlıyorum. Kokma açıl şen yurdum, açık denizlerine süngümle kilit vurdum.” Bu şiiri de ,bulanlar derhal yayına sokmalı , mavi vatan kavramını desteklemelidir. Doğu Akdeniz’de ve Adalar (ege) denizinde verdiğimiz mücadeleye destek olmalıdırlar.
Meydana gelen kaza ,değerlendirilirken, Türk devletler birliği teşkilatının faaliyete başlaması, Libya –Yemen, Balkanlardaki hareketlenmeler, Ukrayna’daki olaylar, Türkiye’nin bağımsız dış politika izlemeye başlaması-Afganistan da yaşananlar neden olmuş olabilir.
Azerbaycan’da yaşanan bu helikopter kazası; Azerbaycan’dan ziyade Türkiye’ye verilen bir mesaja benziyor. Sanki Türkiye’nin ayağına kurşun sıkıyorlar. Türkiye’yi Kızıl Elma’ya giden yolda topal bırakmak istiyorlar.
Yemezler. Türk dünyası bir bütündür asla parçalanamaz. Türk dünyası; Türklerin çıkarları doğrultusunda tekrar birleşiyor. Bu birleştirmeyi kimse durduramaz, yavaşlatamaz. Tüm çabalar nafile!
Hainlere gelince , her daim olagelmişlerdir, her hain, eninde, sonunda belasını bula gelmiştir. Hainleri kendilerine yoldaş edinenlerin sonları hüsran olmuştur. Şimdilerde dik durmanın diklenmenin birlik ve beraberliğimiz ortaya koymanın sırasıdır.
Bu yazımı özellikle ; Azerbaycan’daki helikopter kazasında şehit olanlara, tüm şehitlerimize ithaf ediyorum.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları , şehitlerimizin ve onların intikamını alanların üzerine olsun vesselam.