Savaş kelimesini ele aldığımızda; kan -göz yaşı – ölüm- tutulmayan sözler-arkadan vurmalar- katliamlar- soykırımlar- işkenceler ve vahşetin her türlüsü aklımıza gelir.
Bir haftadır, değişik kanalları izliyorum. Haberciler insan hakları-demokrasi, hukuk gibi kavramları dillerine dolayıp hayretlerini ortaya koyuyorlar. Savaş gündeminden bahsediyorsunuz. Bir savaşı canlı yayınla veriyorsunuz. Doğrusu hayrete düştüm. Ukrayna halkı, hırıstıyan olduğu için Ruslar çok kibar davranıyorlar.
Avrupalı vahşiler yine ırkçılığı öne çıkardılar, Ukrayna’dan Afrika kökenlileri kabul etmiyorlar. Ukraynalı göçmenlere , açık kapı politikası uyguluyorlar. Kıyamadıkları paralarını Ukraynalı göçmenlerin ayaklarının altına seriyorlar.
Aynı tutumu Suriyeli ve diğer göçmenler içinde uygulamalarını beklerdik. Heyhat! Onları insandan sayan bile yok. İslam ülkelerinde ve Türk yurtlarında çıkan savaşlara bigane kalmayı kültürlerinin parçası kabul ediyorlar. Ha b u arada, Rusları da insandan saymıyorlar. Irak ve Suriye’de yaşanan vahşeti Başta Fransa olmak üzere tüm Avrupa devletleri desteklediler veya sessiz onay verdiler.
Akılları fikirleri Türkiye’de; nasıl savaşa sokranızın arayışı içindeler. Yüz yıl öncesi yaptıklarının tadı damaklarında duruyor, hala aynı vahşeti işlemenin peşindeler. Bir kaçını hatırlamakta yarar var. “kadınların karnını yararak ceninleri çıkarmak, kadınların ırzına geçmek, kadınların meme uçlarını keserek tespih yapıp boyunlarına asmak, sivilleri diri olarak kuyulara atıp üzerlerini kapatmak!
Sivilleri camilere doldurup yakmak, hamile kadınların ,çocuklarının kız mı erkek mi olduğu konusunda iddiaya girip hamile kadınların karnından cenini çıkarıp bakmak, çocukları havaya atıp altına süngü tutmak ve daha niceleri! Sevgili TV. sunucuları daha sizler korkunç olaylara ve vahşete tanık olmadınız.
Ukrayna’daki çatışmanın ana hedefi Türkiye’dir. Türk ekonomisi ve Türk savunma sanayisidir. Fırsat bulurlar ise; Türkiye’yi haritadan silmektir. Aradan yüzyıl geçti abartıyorsun diyenlere; Bosna Hersek- dağlık Karabağ –Irak ve Suriye’yi- Yemen’i hatırlatmakta yarar görüyorum.
Öyle bir çağ yaklaşıyor ki “ya kuzgun leşe! Ya devlet başa” Yurdunun işgal edildiğini görmek istemiyorsan, birlik ve beraberliğini asla bozma. Askerlik süresi uzatılmalı ,askerliği oyuncak olarak görmemelisin. Erkek nüfusun tamamı ciddi bir askerlik eğitiminden geçirilmeli ,Ukrayna’nın sivillere silah dağıtmasından gerekli dersler çıkarılmalıdır.
Kritik askeri tesisler ve fabrikalar yeraltına taşınmalıdır. Yeraltlarına gıda stokları yapılmalıdır. Ruslara uygulanan ambargoların bin beterini Türkiye’ye uygulamaya herifler dünden razı. Kuzey kuşak bölgesinde çıkan çatışmayı fırsat gören Yunanistan daha da azarak üzerimize gelmeye devam edecektir. Birileri Yunanistan’ın düğmesine bastığında hiç tereddüt etmeden saldıracaktır.
Devletimiz Türk ulusunun her katmanına savaşın ne olduğunu ciddiyetle anlatmalıdır. Türk ulusu ;ruhen ve bedenen savaşlara hazır edilmelidir. Vakit iyice azalmıştır. Yani “düşman çok, vakit az” dır.
Askerlerimizin-bürokratlarımızın- karar alıcılarımızın- planlayıcılarımızın- icracılarımızın –aydınlarımızın ve yüce Türk ulusunun, Ukrayna olayından, çıkaracağı önemli dersler olduğuna inanıyorum. Hatta harp akademilerinde- milli güvenlik akademilerinde ders olarak okutulsa yeri olacağına inanıyorum.
Aklı başında kocalarımızın, şimdiden üzerinde çalıştıkları bazı senaryoların olduğuna inanıyorum Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları; Yüce Türk ulusunun bekası ve hayrı için çalışanların üzerine olsun vesselam.