Bayrağıma göz diken-kötü gözle bakanlar çoğaldı-pervasızlaştı. “Sana benim gözümle bakmayanın gözünü oyacağım- seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım.” Şimdi kötü gözlüleri işaret eden basından birkaç seçme sıralayacağım.
İsveç’i NATO ya alacaklarmış.S400leri ABD’yi tatmin edecek şekilde çözeceklermiş. ABD ile savunma iş birliğine gideceklermiş. Suriye ve Irak’tan askerleri çekeceklermiş. ABD VE TERÖR. Ateist gazetelerde Aksa istismarı.
O İsveç ki, devlet daireleri önüne PKK paçavrası asıyor, Ülkemize ambargo uyguluyor, suçluları iade etmiyor. Teröristleri finanse ediyor-koruyor. Yahu arkadaş sen şehit analarından mı ,yanasın, yoksa ülkemin düşmanlarında mı yanasın.
S400leri işe yaramaz hale getirip, ülkemizi ne ile savunacaksın. O ABD ki; ülkemizi bölüp yok edeceğini açıkça söylüyor, eylemsel olarak da iş başında. Sen bağımsızlığımıza son vermek mi istiyorsun. Bir de Savunma iş birliğine gidecekmişsin. Tıpkı MARŞAL yardımını kabul edip ülkemi Haçlılar karşısında maymuna çevirenler gibi.
Suriye ve Irak’tan askerlerimizi çekecekmişsin. ABD binlerce kilometreden gelip Irak ve Suriye’yi mahvedip sömürürken sen ne yapıyorsun! Askerlerle deniz kenarında piknik mi yapacaksın. Oralardaki çatışmaların ülkeme sıçramasını nasıl önleyeceksin! Çiçekler arasında poz vererek mi önleyeceksin. Veya ben Aleviyim mi direk engel olacaksın!
Bir de bölücü ve ateist gazetelerde Filistin ve mescidi Aksa istismarına başladılar. Din sömürücüleri yetmedi bir de siz mi çıktınız?
Tüm siyasilere derim ki! ABD, dünyanın yasa tanımaz en büyük teröristidir. Tüm teröristlerle stratejik ortaktır. Bölgemizin yakınından-uzağından kovulmadıkça- içinden bölünmedikçe hem bize hem de dünyaya rahat yoktur.
Geçmişimizde olduğu gibi, bugün de tüm emperyalistleri yenecek, sürecek güçteyiz ve süreriz de! Yalnız; İzmir’in kanımızla sulanmış sokaklarında, her yerinde Haçlıların sembolü olan haç kimilerinin boynunda kimilerinin parmağında sıkça görülür oldu. O haçları bulundukları yerden koparıp atacak – İstanbul’da ayaklar altına alınan camilerimizi ayağa kaldıracak bir güce, hem de siyasi bir güce, acil ihtiyacımız var. Haydi bakalım muhafazakarlar- dindar geçinenler neredesiniz açın ağzınızı, çıkın ortaya da sevinelim. Yoksa sizlere de ne deneceğini tahmin edersiniz.
İçimizdeki ve dışımızdaki düşmanlarımıza, vurdumduymazlara derim ki, şanlı Türk bayrağına selam durun-önünde eğilin. Yoksa sürüleceğiniz- yenileceğiniz-kem gözlerinizin oyulacağı-yuvalarınızın bozulacağı günler belki yarın! Belki de yarından da yakın.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları; şanlı Türk bayrağını sevgi ile, saygı ile öpen ve önünde eğilenlerin, düşmanlarımıza haddini bildirmeye hazırlananların üzerine olsun vesselam.