Ekonomide sanayide-bilimde- kültürde, millileşmeden bağımsızlıktan söz edilemez. Hele seçim zamanı beka konusu olan konularda, siyasilere! Haydi iş başına desek ne olur; kıyamet mi kopar.
Kapitülasyonları ve yabancı sermayeyi çok iyi bilen Gazi Mustafa Kemal Atatürk; sömürülmenin önüne geçmek için, önce kapitülasyonları kaldırmış, yerli sermayeye çok önem vermiş, maden yasasını çıkarmış, Etibank kurulmuş, madenlerimiz , yerlileştirilmişti.
Gazinin vefatından sonra, yerli fabrikalarımız kapatılmış, savunma sanayiimizin köküne kibrit suyu ekilmiş, gereksiz borç paralar alınmış, yerli bankalarımız kapatılmış, bankacılık sektörü yabancıların eline verilmişti.
NATO ile yabancı unsurlar, devlet sistemimize yerleşmiş, Marşal yardımı ile bağımsızlığımız büyük zarar görmüştü. Wilson mektubu, bunun tipik bir örneğidir. Kıbrıs’a müdahale edilememişti.
Akla zarar şartlarda, Marşal yardımı kabul edilmiş, Reolar 70 yıl süreyle oldukları yerde boş-boş çalıştırılmıştı. Benim ergenliğe geçtiğim yıllarda Türkiye toplu iğne yapamıyor, diye açıkça söylenir, siyasetçilerin sesi bile çıkmazdı.
Devletin hassas noktalarına danışman adı altında yabancı kontrolörler yerleşmiş, zaman içinde devletin işleyişine çomak sokmaya devam etmiş, hiçbir siyasetçi, bunları kovmayı düşünmemişti. Örnek: Milli eğitim Bakanlığındakileri söyleye biliriz. Öğretmen liselerinin kapatılması, 90 günde öğretmen yetiştirilmesi, eğitim müfredatının yozlaşması, Milli güvenlik derslerinin kaldırılması., Dilimize yapılan saldırılar, turizm adı altında, yer isimlerinin Helenleşmesi.
Sözde ve özde Atatürkçü olanlar neredesiniz? Atatürk’ün mirasına neden sahip çıkmıyorsunuz! Yabancı sermayeye, neden karşı çıkmıyorsunuz! Anlaşılan yabancılar çalıyı dolanmayı pek sevmişler, insanımız kanı üzerinden siyaset yapmayı bırakın, yabancı ortaklı şirketlerin ülkemize-geleceğimize zarar vermelerine engel olunmalı.
Sevgili siyasetçilerimiz, neden birilerinin ülkemizi, örtülü sömürge yamasına karşı çıkmıyorsunuz, bir dönem ki siyasilerimiz gibi bu konuda üç maymunu oynuyorsunuz. Siyasal iktidar iş bu konuya derhal el atmalı madenlerimiz-bankacılık sistemimiz – ve diğerleri hızla milli ve yerli olmalı, bu konuda siyasal iktidardan- tüm siyasi yapılardan hızlı olarak olumlu ataklar beklemek benim hakkımdır.
Konya’daki altın madeninde, ciddi sorunların olduğu duyumunu aldım. İkinci bir facia yaşanmaması için sorumluların araştırmaya başlaması dileğimdir.
Ekonomide sanayide-bilimde- kültürde, millileşmeden bağımsızlıktan söz edilemez. Hele seçim zamanı beka konusu olan konularda, siyasilere! Haydi iş başına desek ne olur; kıyamet mi kopar.
Terörle mücadelenin, neden bu kadar uzadığını düşünmek zorundayız. Çekiç gücü yurdumuzdan kovuncaya kadar canımız çıktı. Etrafımız kuşatılmış durumda, ülkemdeki ABD üsleri kapatılmalı, NATO üsleri sınırlandırılmalı- Avrupa’nın hava savunma anlaşması daha dikkatli olarak gözden geçirilmeli; ne dersiniz.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, madenlerimizi tekrar millileştiren- sanayiimizi yerli ve mili yapmaya çalışan, insanımızın ve ülkemizin sömürülmesine engel olma, uğraşı veren, şimdiyi ve geleceğimizi kurtarmanın yollarını arayan yurttaşlarımızın üzerine olsun vesselam.
NOT: Bu yazı, İliç’teki altın madeninde şehit olan yurttaşlarımıza ve e diğer madenci şehitlerimize anısına yazıldı .
