İran, Perslerin tarihi boyunca gâvur köpeği olmuş halen de olmaya devam ediyor. Haçlı ordularını desteklemiş, dökülen Türk (Müslüman Türk) kanlarında büyük bir paya sahip olmuştur. Başımızın belası Haşhaşileri(Hasan Sabbah’ları) başımıza bela edenlerde yine İran’daki pers yöneticileri idi.
Günümüzdeki durum dünden farklı değil. İran, bugün de Ermenileri kullanıyor-kullanacak. Hatta, İran dışişleri bakanının da bir Ermeni olması rastlantı değil. Türk dünyası ile birleşilmesinin önündeki ilk engel İran’dır. İslam dünyası ile bütünleşmenin önündeki ilk engel yine İran’dır.
Türk coğrafyası, Sasaniler dışında hep Türkler tarafından yönetilmiştir. Türklerin zor bir anı hariç, Türkleri asla yenememişlerdir. Günümüzde ise! Türkiye Cumhuriyeti’ni durdurma gücüne ulaşamamışlardır. Bundan sonra da bizleri durdurma gücüne erişemeyeceklerdir.
Yalnız baş ağrısı olmaya, bir süre daha, belki devam fırsatı yakalayabilirler. İran artık mide bulandırır durumda. Ya tam kontrol sağlanmalı, bizlere kayıtsız şartsız uyum göstermesi sağlanmalı ya da devletimiz, çıkarlarımız yüce duygu ve beklentilerimiz için kurban edilmeli sevabı da, Türk dünyasına ve İslam alemine bağışlanmalıdır.
İran, Emperyalist devletlerce kurgulanmış saatli bombaya benziyor, bizim istediğimiz zamanda patlatılması bizim için olağandır. Her ne kadar ,İran yönetilebilir durumda ise de bu uzun süre devam edemez. İllaki, birileri başımızdaki belayı büyütmeye çalışacaktır. PKK ve başkaları olmazsa! Neden İran! Olmasın.
Kurban, ne kadar büyükse sevabı da o kadar büyük olacaktır. Büyük davalarda merhamete yer yoktur. Duygusallığa da yer yoktur. Hesap- kitap iyice yapılmalı sonrasında tereddüde asla düşülmemeli. İşlemler asla geciktirilmemeli – erkene de alınmamalıdır. Sonra bin pişmanlığın en küçük bir yararı olmaz.
Artık hiç kimse- hiçbir güç, Türkiye ile Türk dünyasının arasına girmeyi düşünememeli-düşünenlerin akılları başlarından alınmalıdır. Aynı şey İslam alemi için de geçerli olmalıdır. Filistin’i de, Doğu Türkistan’ı da kurtarmanın tek yolu budur.
Diğer bir deyişle ; Aklı ve gücü aynı anda en verimli bir şekilde kullanmaktır. İsevi devletler iki şeyin Türklerde aynı anda bulunmasını asla istemezler. Para ve silah. Alt başlıklar ise(enerji- teknoloji- huzur- birlik ve beraberlik) gibi…
Önce tarihi fırsatların değerlendirilmesi ile yakalanan Türk dünyasındaki kardeşlik-birlik ve beraberliği yok etmeye çalışacaklar- İslam aleminde ise, önceki oyunlarını tekrarlayacaklardır.(Lawrens, Topal Molla gibilerin) yeni versiyonlarını hızla çoğaltmaya çalışıyorlar.
Elbet onlar üzerlerine düşeni yapıyorlar – yapacaklar. Esas olan bizim neler yaptığımız-neler yapacağımızdır.
Öyle ise! Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, aklını-bilgisini en verimli şekilde kullanan-bu günlere ve yarınlara tüm gücüyle hazırlanan yıkılmaz! karlı dağlar gibi duranların üzerlerine olsun vesselam.