Öteden beri, vahşi dünya ülkeleri, kafayı Türkiye Cumhuriyetinin sınırları ile bozmuş haldeler. Duygu ve düşüncelerini, haritalar üzerinden göstermekten büyük zevk alıyorlar. Fransız AFP haber ajansının son haltı, bunun ilk örneği değildir. Son örneği de olmayacaktır. Vahşi dünya ülkelerinin elitleri arasında tek kural varadır; kuralsızlık. Ahlaktan erdemden, ahde vefadan bahsetmek ve onlarda aramak abesle(pislikle) iştigaldir.(meşgul olmak)
Vahşi dünya ülkeleri ile müttefik olmak , gizli köleliğe imza atmak anlamınadır. 1950 Yılından bu yana Türkiye’yi müstemleke gibi yönettiler. Mandacı zihniyet, kendini gizleyen azınlıklar ve ihaneti alışkanlık haline getiren zümreler(guruplar) eliyle yönettiler.
Saydığım kesimlerin, etkileri Türkiye’de halen kalkmış değil. Türk yönetim dişlilerinin arasına, yabancı madde atmaya devam ediyorlar. Türkiye’nin asıl beka sorunu buradan başlıyor. Bunların çoğunluğu sermaye piyasasında- bürokraside, üniversitelerde- basında ve sivil toplum örgütleri ile tarikat ve cemaatlerde melanetlerine devam ediyorlar.
ABD düşünce kuruluşlarında, NATO toplantılarında, sınırlarımızla oynanmış, Türkiye haritaları ile çok kez karşılaşıldı. Bundan sonrada çok karşılaşacağız. Yunanistan’ın Bir ABD üssü haline getirilmesi ile İstanbul ve Trakya bölgesinin işgal edilmesi arasında ciddi bir bağ olduğunu düşünenlerdenim.
Adamların 1453ten beri değişmeyen düşleri İstanbul’u Türklerden geri almak. Bu düşü ,özellikle Türk dostu olarak algıladıklarımız görüyor. NATO’NUN asıl kurulma nedenlerini yeniden incelemek araştırmak ve değerlendirmek zorunluluğumuz doğmuştur.
Dünyanın neresinde bir oyun kurulursa kurulsun dönüp dolaşıp bizim başımız dolanıyor. Bu dünde böyle idi bugünde böyle, yarında böyle olmaya devam edecektir.
Bizim etki alanlarımıza saldırılar Osmanlının son dönemlerinde nasıl yapıldı ise bugünde öyle yapılıyor. Galiçya savaşları SİVASTOPOL (KIRIM) Savaşları- Pilevne- Balkanlar- kuzey AFRİKA (TIRABLUS GARP) SAVAŞLARI Kafkas savaşları- ve diğerleri.
Saydığım coğrafyalarda halen savaşlar devam ediyor. Vahşiler sırayla saldırıyorlar. Kimin saldırdığı önemli değil herkes aynı amaç için saldırıyor. Ruslarda aynı amaç için hazırlanıyorlar. Stalin’in konuşmaları ve Atatürk’ün hamlelerini hatırdan çıkarmamak gerek.
Acilen ordumuzu-Ağır sanayimizi- ekonomimizi ,Tam bağısızlık şartlarına uygun hale getirmeliyiz.Türkiye artık var olmak için, NATO ve benzeri kuruluşlara muhtaç olmaktan kurtulmalıdır. Tam bağımsızlık önce beyinlerde ve yüreklerde yeşertilmelidir.
Türkiye Cumhuriyet,i önce cephe gerisini sağlama almalıdır. Sitemindeki yabancı unsurları ,değişik bahanelerle temizlemeye devam etmelidir. Azerbaycan ve diğer Türk devletlerinde NATO’nun ve vahşilerin yerleşmelerine asla izin vermemelidir. Adamlar bizleri soydaşlarımızla vurmayı düşünüyorlar.
Türkleri orta Asya’ya sürme projesi, hala gündemde ve işletilmeye devam ediyor.Şakaları yok! Tıpkı İstiklal savaşında olduğu gibi, Tüm Avrupalılar ve ABD ile aynı anda savaşmak zorunda kalacağımız günler pek uzak görünmüyor. Düşman çok vakit az!
Sanırım ABD ordusunun, Türkiye’nin işgali ile bağıntılı tatbikatları olumlu sonuç verdi. Sınırlarımıza hızla yerleşiyorlar. NATO’nun doğu Avrupa’da genişlemesi Rusya’dan çok Türkiye Cumhuriyetini rahatsız etmelidir. Adamlar yine Yunan-Bulgar ve Ermenileri kullanacaklar.
Türkiye, hava savunmasını hızla bitirmek; ve uçak sayısını en az 10.000 olarak tamamlamayı düşünmeli, gereğini yapmalıdır. Gerçekleşecek her türden saldırıyı sınırlarımız dışında karşılamaya gücümüz yetmelidir.
Birde ;futbolda yerli ve milli olmak zorunluluğumuz var. Yabancı futbolcu hâkimiyetine son verilmelidir. Takımlarımızdan bazıları İstiklal marşımızı okuyamaz hale geldi.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, yaklaşan felaketleri önlemek için çalışan tüm kişilerin üzerine olsun vesselam.
