O zaman akla; bir şeyler gözlerden kaçırılmaya mı çalışıyor sorusu akla geliyor. İlk akla gelen, Fener Rum Patrikliğinin gizli faaliyetleri. Bizler basit şeyler ile uğraşırken, adamlar Ekümenik devleti kurmaya hız verdiler galiba. Bir Sabah uyandığımızda kucağımızda başkenti İstanbul olan Vatikan benzeri bir devleti kucağımızda bulma olasılığı oldukça ciddi.
Toplumun dikkatinin dağıtılması, ortalığın toz duman edilmesi, gereğinden fazla gündemdeki konuların irdelenmesi, dikkat çekici şeyler!
Ramazan ayı süresince Gazze ile yatıp kalktık. İyi de hiçbir konuşmacı, Siyonizm’e güç devşiren masonik örgütlere dikkat çekmedi. Mason teşkilatlarının kapatılmasını önermedi. İçimizdeki düşmanı değerlendirmeye tabi tutmadı.
O zaman akla; bir şeyler gözlerden kaçırılmaya mı çalışıyor sorusu akla geliyor. İlk akla gelen, Fener Rum Patrikliğinin gizli faaliyetleri. Bizler basit şeyler ile uğraşırken, adamlar Ekümenik devleti kurmaya hız verdiler galiba. Bir Sabah uyandığımızda kucağımızda başkenti İstanbul olan Vatikan benzeri bir devleti kucağımızda bulma olasılığı oldukça ciddi.
Yunanistan Türk azınlığa olan baskılarını artırdı. Onların da bu kafayla gidilirse, Gazzellilerin kaderini paylaşmaları işten bile değil! Yunanistan tarihi boyunca ; işkence- soy kırım- zulüm ve vahşette sınır tanımadığını ve uzmanlığını ispatlamış durumda.
Sanırım unuttum. Siyasal İslamcılar, ümmet kavramını yalnızca Araplardan ve Filistinlilerden ibaret kabul ediyorlar! Doğu Türkistan’daki ehli sünnet ve itikatta İmamı Maturidi’ye tabi olan Uygur Türkü soydaşlarımızı yok farz ediyorlar!
Onlara uygulanan soykırımı, çok çeşitli işkenceleri görmezden geliyorlar. Filistin İsrail sürtüşmesine alıştık. Biraz da Türklere yapılan soy kırımları dile getirseniz kıyamet mi, kopar! Yoksa; günaha mı girersiniz!
Sizin anlayışınızla Ümmet’in ağzına eden Siyonist teşkilatların kapatılmasına yardım etseniz, Haçlı dostlarınızın üzüleceğinden mi endişe ediyorsunuz!
Kendinizden başkasını tu kaka olarak algılamanız Kur’ana ve sünnete aykırı değil mi? Sizlerin ki nasıl bir İslam anlayışı anlamakta zorluk çekiyorum.
Eğer sosyal medyadaki iddialar doğru ise, Suriye’deki Türklerin devre dışı bırakıldığını görmek işten bile değil! “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” ata sözümüzü hatırlamak ve hatırlatmak gereğini görüyorum. Cevaplamak ise siyasal iktidara düşer.
İçimizdeki düşmanlara operasyon başladığını hissediyorum. Genişletilmesi gerek. İçimizdeki düşmanlara çüş diyecek baba yiğitleri görmek için sabırsızlanıyorum.
İran’a gösterilen hoşgörünün sonlanmamasından endişeliyim. Siyonist ve Haçlı müttefiki İran’ın sınırlandırılması gerektiğine inanıyorum. Ermenistan hala, kendine haçlı ittifakı arıyor. Geç olmadan boynuzunun kırılması kulaklarının kesilmesi gerektiğine inanıyorum. Devletimizin gücünden bugüne kadar asla şüphe etmedim. Belki işlerin vaktinde yapılmamasından endişe ettim.
Her ne ise; biz yine dualarımızı edelim dilek ve temennilerimizi dua şekline sokalım. Ve selamlarımızı gönderelim belki dualarımız kabul olur, selamlarımız yerine ulaşır.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları içimizdeki düşmanlarımızı başı boş bırakmayan, dışarıdaki düşmanlarımıza haddini bildiren, gücümüze güç ekleyen, yetkili veya gayrı resmi çalışan fedakarların üzerine olsun vesselam.
NOT: Tüm okurlarımın ve sevenlerin Ramazan Bayramını en içten duygularımla kutlarım.
