11/02/2021 Tarihli Akit gazetesinin attığı başlık; “Boğaziçi CIA üssü gibi çalışmış” beni cidden düşündürdü. Yıllar önce okuduğum Necdet Sevinç’e ait “Ajan okulları” adlı kitap aklıma geldi. İstiklal savaşı ve öncesinde Anadolu’da faaliyet gösteren yabancı okulları anlatıyordu.
Arada bir aklıma takılırdı. Günümüzde de yabancılara ait ajan okulları var mı, nasıl çalışırlar, kendilerini ne ile maskeliyorlardı, adları nelerdi, kimler nasıl finanse ediyor gibi sorular aklımın bir köşesinde duruyordu.
Kendi kendime; acaba şöyle olabilir mi, diye sorduğum olurdu: kültür dernekleri, yabancı dil eğitimi veren yabancılarla iltisaklı yapılar, Yabancılara ait kolejler, hastaneler vs. Boğaziçi Üniversitesi’nin eski versiyonu Robert Kolej bize başbakan hediye etmişti, ve daha niceleri.
Adını kesinlikle koyamamakla birlikte bir şekilde Ajan okullarının günümüzde de faaliyette olduğu kanısındayım. Çünkü kültürümüze ters ulusal çıkarlarımızla bağdaşmayan söylem ve eylemler bir dizin halinde devam ediyor.
Örneklemeliyim ki içim yatışsın. “Dünya Yunanca günü Yunan büyük elçiliği -Ankara Üniversitesi-Trakya Üniversitesi Düzenlemeye çalıştı” İnançlarımıza, kültürümüze, anatomimize ters olan neslimizin devamını tehdit eden LBGTİ derneklerini himaye edip savunanların nerelerde yetiştikleri incelenmelidir.
Hafta içinde bir fikir ortaya çıktı, bir hariciyecimiz çıkmış olduğu özel bir televizyonda “Türkiye S 400leri kullanmamalıymış ABD’yi kızdırmamalıymış” gibi kelam eylemiş. Arkadaş, sen ekmeğini yediğin Türk ulusundan ve Türk devletinden mi yanasın; yoksa bizi bir kaşık suda boğmaya kalkan devletimizi tehdit eden içişlerimize müdahale çabasında olan düşmanlardan mı yanasın?
LGBTİ derneklerine finans sağladığı iddia edilen ve birçok iddiaya muhatap olan Osman Kavala gibilerin yargılanmasına bile ABD’nin tahammülü kalmamış. Zaar içimizdeki düşmanlar, dışarıdaki düşmanlarımız için sandığımızdan daha değerli olmalı.
Çılgın Türkler şunu unutmamalı: Yunan başkanı içimizdeki düşmanlarımıza güvenerek Türkiye Cumhuriyeti devletine meydan okuma cesaretini bulmaktadır. Ancak içimizde bulunan düşman dağlara da karlar çoktan yağdı.
Gençliğimizde kulaklarımıza fısıldanan bir şiir vardı “Amerikan maymunundan hesap soracağız” diye işte o gün oldukça yaklaşıyor. Maymunun tüyleri dökülüyor, sanırım uyuz olmuş. Telaşa kapılıp vahşileşmesi, kabalaşması güç kaybından olsa gerek.
Maymunların aparatlarına bu günlerde biraz daha dikkat edilse iyi olacak. Aydınlarımızla-iş adamlarımızla- sanayicilerimizle- yöneticilerimizle yüce Türk ulusunun tüm katmanlarıyla hep beraber titreyip kendimizi buldukça… düşmanlarımızın birer cüce olduğunun çok çabuk farkına varacağız.
Her yurtseverin birinci görevi; ajan okulları ile ilgilenmek ve afişe etmekle başlar. Şimdi kendimizi bulmanın tam zamanıdır. Arayan bulur.
Görklü Çalabımızın görkemli selamları; kendini bulanların, gözünü düşmanlarımızdan ayırmayanların, içimizde alalanmış(kamufle olmuş) düşman teşekküllerini afişe edenlerin üzerine olsun vesselam.