MHP Tüzük Kurultayı yapıldı.
Gayet güzel geçti. Şenlik havasında… MHP büyük buluşmaya gidiyor şimdi. Hem büyük kurultayına hem de büyük diriliş için yeniden Türk milletiyle kucaklaşmaya…
Artık en yakın bir zamanda baskın bir seçim bile olsa MHP muhtemelen –birçok kamuoyu araştırmacısının da altını çizdiği gibi- oyunu birkaç misline çıkaracak gibi görünüyor.
Kurultay öncesi bir davet yapıldı.
Çok anlamlı bir çağrıydı bu.
Şöyle:
“Ben sizi sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye,
Hile, rüşvet ile çiğnenen çiğnetilen hukuk düzenlerine,
Ahlâktan mahrum bir medeniyete çağırmıyorum.
Ben sizi yoksullukla savaşa,
Adaletle yarışa,
Birliğe, kardeşliğe,
Kısacası Hak yolu, Hakikat yolu, Allah yoluna çağırıyorum.
Hareketin adını isteyenlere açıkça ilan ediyorum.
Yeniden maneviyata dönüş.”
“Bu daveti hareketimizin başbuğu merhum Alparslan Türkeş, siyasete atıldığı ilk gün yapmıştı.
Bugün de bir davet yapıyoruz.
Kimler?
Bu harekete ömürlerini vermiş bütün ülküdaşlarımız adına aşağıda isimleri yazılı biz belediye başkanları olarak Türk milletinin makus talihini tersine çevirmek, milliyetçi hareketi iktidar yapmak ve Türkiye’yi içine sokulduğu cendereden kurtarmak adına bir yeni davet yapıyoruz.
O ilk günkü heyecanla yapıyoruz bu daveti…
Hile, rüşvet ile çiğnenen çiğnetilen hukuk düzenlerine karşı devletimizin varlığının teminatı olan adalet anlayışı adına…
Başbuğumuzun ilk günkü keskin ifadeleriyle…
Hak yolu hakikat yolu kısacası Allah yoluna çağırıyoruz.
Adında milliyetçi ve hareket olan bir partinin ilanihaye bu değerlerden uzak tutulmasına isyan için bu daveti yapıyoruz.
Adında hareket olan bir partinin atalete bundan daha fazla sürüklenmemesi için yapıyoruz bu daveti…
Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfının ve büyük medeni kabiliyetinin bundan sonraki inkişafiyle atinin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğmasını temin için yapıyoruz bu daveti…
Ülkücülerin yerlerde süründürülmeye çalışılan itibarını yükseltmek için yapıyoruz bu daveti…
Milletimizin arzuladığı milli birlik ve beraberliği, Ortadoğu’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da barışı temin için yapıyoruz bu daveti…
Çözüm süreci diyerek terör örgütüne olağanüstü inisiyatif sağlayan bu iktidarın dümen suyunda tutulmaya çalışılan Milliyetçi
Hareket’in kurtuluşu için yapıyoruz bu daveti…
Samimiyet, mesuliyet, fedakârlık, vefakârlık, merhamet, sadakat, hürmet, hikmet, irfan, medeniyet ve aşkın davası demek olan davamızın hem ülkemizi, hem de insanlığı içinde bulunduğu açmazlardan kurtarmak için yapıyoruz bu daveti…
Şehirlerimizi ve çevremizi, insan karakterimizi ve toplumsal dokumuzu, kültür ve medeniyetimizi barbarların istilasından kurtarmak için yapıyoruz bu daveti…
Türkiye’yi üç buçuk zağarın kontrolünde bir ülke olmak için kilitleyen bezirgânlardan ve onların taktikleriyle koskoca bir davanın vazgeçilmez siyasi merkezi: Milliyetçi Hareket partimizi barajlarda tutmaya çalışan sözde taktisyenlerden, ucuz hesap adamlığından kurtararak; yeniden davanın ve dava adamlığının yükselmesi için yapıyoruz bu daveti…
Ne diyor fıtratımızın şairi Mehmet Akif:
“Zulmü alkışlayamam
Zalimi asla sevemem
***
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam….”
***
Hak namına haksızlıkların cirit attığı, pespayenin güzideyi kovduğu iklim milletimize asla yakışmaz.
O yüzden milletimiz hareketimizden her zamankinden çok daha büyük sorumluluk bekliyor.
Ama ne yazık ki bir tüzüğünü bile düzeltemeyen parti durumundayız
Tüzük kurultayı yapacağız ve büyük kurultayımıza gideceğiz
Bize yakışan bu değil mi?
Sinmekle, korkmakla, istişare etmeden monologcu bir anlayışla nereye varabiliriz?
Sadece monologcu -hadnaşinas, kendi keyfince milyonlarca vatan evladını atalete boğan bir yönetimden; çalışkan ve istişareye önem veren, her vatan evladına güvenen, milletimizin idealinin temsilcisi her ülkücüyü değer bilen, bayrak bilen yeni bir yönetim ihtiyacı olduğu için yapıyoruz bu daveti…
Memleket sathında değişim rüzgârları eserken korkunç bir statükoya hareketimizi mahkum edenlerden kurtulmak için yapıyoruz bu daveti…
Kimsenin korkmasına gerek yok. Kimsenin milletimizin düşmanları ile işbirliğine cüret etmesine de gerek yok.
Aşkla, sevgiyle, kardeşlik türküleriyle geliyoruz.
Kurultayımıza geliyoruz.
Oğuz- Ata’dan bugüne ağuların ancak hile ve desise ile zaman zaman engelleyebildiği ama sonunda kesinlikle hayat bulan kurultayımızı yenilemek için yapıyoruz bu daveti…
Bin yıllık terkibimize yeniden kavuşmak, bütün milliyetçilerle, vatanseverlerle, demokratlarla buluşmak için yapıyoruz bu daveti…
Bütün milletimizi, aziz ülküdaşlarımızı, muhterem Milliyetçi Hareket temsilcisi şanlı delegelerimizi Kurultaya çağırıyoruz.
Tarih ve millet önünde vebalimizi birbirimize hatırlatmalıyız.
Türkiye’yi MHP kongresinden sonra büyük bir değişim ve diriliş bekliyor.
Bunun önünde engel olma vebalinden hiç ama hiç kimse kaçamaz.
Hepimizin tarihi sorumluluğu bulunuyor.
Bu sorumluluktan kaçamayız.
Bugün Türkiye’yi kıskaca alanlar en çok MHP iktidarından korkmaktadırlar. Bunun için MHP tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar MHP üzerine yorumlar yapılmakta ve statükonun muhafazası için şer güçler elbirliği ile çalışmaktadırlar.
Bu güçler bugün bir takım taktiklerle MHP’nin sürekli baraj civarında gezinmesi gerektiğine karar vermiş bulunuyorlar. Böylece mevcut yönetim ne yazık ki hep Türkiye’yi teslim alanların insafına terkedilmiş olarak baraj civarındaki partinin yöneticileri olarak kalmayı fazilet sanıyorlar.
Politika üretmemeyi marifet sayıyorlar. “İktidar bizi bozar” gibi korkunç bir iftiraya bu hareketi mahkûm ediyorlar.
Aziz arkadaşlarımız MHP kurultayımız sadece artık bizi ilgilendiren bir sorun, sadece bir tüzük değişikliği ve sadece bir genel başkan seçiminin çok ötesine uzanmıştır.
Artık milletimizin varlık yokluk meselesidir.
Bu yüzden milletini çok seven; kendini millete, vatana, devlete adayan şanlı ülküdaşlarımızın bu tüzük değişikliği kurultayımızı teşrif etmesi kaçamayacağımız bir görev ve sorumluluktur.
Kurultayda kucaklaşacağız ve hep birlikte bize yakışır bir kongre tertip edeceğiz. Demokrasi yoluyla, siyaset yoluyla ülkemizin bugünkü badireden kurtulmasının yolunu göstereceğiz.
Ve Milliyetçi Hareket tarihe geçecek.
Bu büyük zafere imza atmak, buna ortak olmak istemez misiniz?
Kurultayda bütün ülkücülerin Türk milletiyle buluşmasına, yeni bir bayram yaşamasına çağırıyoruz sizi…
Büyük kucaklaşmaya hazır mısınız?”