Bir gün FETÖ’cü olduğu iddiasıyla bir ticari müessese basılıyor, sahipleri, ortakları içeri atılıyor ya da takibata uğruyor.
Ertesi gün bir kısım hükümet yanlısı gazetelerde boy boy aynı müessesenin ilanları birkaç sayfayı süslüyor…
Duyuyoruz.
Bir takım aracılar türemiş…
Baskı altındaki cemaatçilerin çıkarlarını koruyabileceklerine dair işgüzarlıklar peşindeler.
Bir yazımda belirtmiştim.
Darbe öncesi bir ay ve darbe sonrası bir ay içindeki finans hareketleri takip edilsin diye…
Resmi kayyumlar dışında gizli bir sürü kayyum atanmıştır kim bilir hangi şirketlere…
Para nasıl da akıp gidiyor hızlıca…
Su gibi…
Mecraını buluyor.
Kimler kimlere kefil oluyor dersiniz?
Kimler kimlerden aldıkları yetkiyle kimlerin parasını kurtarıyor?
İşte apaçık A-BİLMEMNE örneği…
Dik Duran Ruh ve Fiziki Bozukluklar
Para karşısında dik duruş bozukluğunun tedavisi üzerine birkaç deneme yazmak gerekiyor bugünlerde…
Ne yazık ki bir köşede birileri para karşısında dik duruş bozukluğunu yazarken başka sayfalarda para karşısında yamulmanın gerekliliği üzerine felsefi ve finansal yaklaşımlar sergilenebiliyor.
Omurgası olmayan insanlar için çelik kuşaklar yapılıyor şimdi…
Fizik tedavi merkezlerinde görülebilir.
Bu çelik kuşaklar sayesinde vücut yamulmadan dik durmayı başarıyor.
Kemik erimelerinde, aşırı kas gevşekliğinde, omurların bozukluğunda, bel kemiğinin hasar görmesinde de kullanılabilir…
İlk gördüğümde tuhafıma gitmişti ama sonra alıştım.
Vücudu dik durmayı başaramayan insanların böylesi çelik iskelelere dayanması kaçınılmaz.
Masum…
Fakat para karşısında dik durmayı beceremeyenlerin girip çıktıkları fırıldaklıkların haddi hesabı yok.
Müslüman dik ruh duruşuna sahip adamdır.
Tamamen hürdür.
Allah’tan başkasına kulluk göstermez.
Allah’tan başkasından da korkmaz.
Ayrıca rızkı veren de alan da Allah’tır.
Müslüman kalbinde Allah’tan başka bir tanrıya yer verirse şirke girmiş olur.
Şirk bütün günahlardan daha büyük bir günahtır.
Şirke girmiş insanların başını bağlaması, namaz kılması, zekât vermesi, yirmi dört saat din ü devlet için konuşup durması anlamsızdır.
Allah indinde hiçbir değeri olmadığı gibi iki defa büyük günah işlemektedir.
Hem şirktedir, hem kulu hem de Allah’ı kandırmaya çalışmaktadır.
Kandırmanın haddi hesabı yok…
Kandırılmanın da…
17-25 Aralık Miladı Doğru mu?
17-25 Aralık Miladı Erdoğan’ın aklıyla alay etmektir.
Bazıları 17-25’in milat olması gerektiğini ileri sürüyorlar.
Yani 17-25 Aralık öncesinde FETÖ’cü olabilirsiniz. 17-25’ten sonra olamazsınız.
17-25’ten sonra kılık değiştirmişseniz yırttınız.
A-BİLMEMNE’nin ilanı da bu minvalde…
“Şirketimiz 17-25 Aralık 2013’ün hemen ardından FETÖ/PDY’ye karşı tavrını belirlemiştir”
Elbette şirket kendini savunacak, bu onun en tabii hakkı…
Ama bazı siyasiler ve medya mensupları da daha evvel yapıp ettiklerini perdelemek için bu milada sarılıyorlar.
İlk bakışta Sayın Erdoğan’ı kurtaran ve darbecileri kıskıvrak yakalayan bir yaklaşım gibi görünse de bu, aslında hem darbecilerin önemli bir kısmının beraatine giden bir süreci hazırlar ve bence Erdoğan’ın aklıyla alay etmektir.
Her şeyden önce Sızıntı dergisinin çıkışından beri bu darbecilerin yaslandığı zemini inkâr olur. Ayrıca darbecilerin Türkiye ve Türk milleti düşmanlığını perdelemiş olur. Darbeciler aynı zamanda bu ümmetin de düşmanıdırlar. Zira bu ümmeti küresel bir gücün hizmetine sokmayı ahdetmişlerdir. İnanca taalluk eden bir meseledir yani…
Darbenin hedefi sadece Erdoğan ve 17-25 Aralık meselesi de tek gerekçesi midir?
Bu belki de dışarıda kendine destek bulacak bir sürü mekanizma yaratılmasına sebebiyet verebilir.
Darbeye teşebbüs edenler 17-25 sonrası buna hazırlanmışlarsa süreç bence bu korkunç yapılanma için hiç de yeterli değildir.
Bence darbeciler baştan beri bu devlete ve geniş hinterlandındaki adandığı ümmete düşmandırlar. Yani İslam medeniyetine…
Üç dini birleştirerek küresel gücün hizmetine sokma iradesi sonunda darbeye tevessül edebilmiştir, o kadar…
Aksini iddia gerçekten Türkiye aklıyla alay etmek demek olur.
Yazık…
RUBAİ
Hak intikam alıcıdır, tevekkeltü tealallah
Sıbgetullah kalıcıdır tevekkeltü tealallah
Mümin asla boş veremez, her geçene paşam demez
Sabır onun ilacıdır tevekkeltü tealallah