Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu
Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu

Milliyetçilik: Kutsal Delilik, İsyankâr ve Arındırıcı Güç, Gizemli Görev

Andrey Belıy(Beliy değil, Belıy; ı ile) Petersburg adlı romanında Rusya’nın batıya açılan penceresi olan bu şehrin nasıl devrime öncelik ettiğinin bulgularını işler. Belıy’ın adı aslında Boris Nikoloyeviç Bugayev’dir; Andrey Belıy ismini kendi almıştır. Petersburg romanında ı harfinden nasıl nefret ettiğini ve daha ziyade Tatarların, Kazakların ve diğer doğulu dillerin içinde güçlü bir harf olduğunu işaret etmesine rağmen niye almıştır acaba bu adı?

Biz romanının yazarı Zemyatin gibi o da devrime karşı değildir ama öyle komünistler gibi de tam işin içinde değildir, eleştiri hakkını saklı tutar hep. O tam bir Rus’tur. Zaten Petersburg’la o kadar karakter uyumu içindedir ki, o şehrin adam olarak karşılığıdır adeta… Ona göre Puşkin, Gogol ve Dostoyevski’nin şehri Petersburg çağdaş Rus milliyetinin de özüdür. Zemyatin’e göre de o Rus Joyce’dur. İngiliz dilinde Ulyisis’in yazarı James Joyce ne ise Rus dilinde de Belıy odur.

Belıy’a göre 1917 Ekim Bolşevik Devrimi aslında yeni Rus milliyetçiliğinin enternasyonal açılımıdır. Ekim devrimi onun için yeni milliyetçiliktir. Rusya’nın tükenmişliğine bir çıkış yolu… Kutsal Delilik, İsyankâr ve Arındırıcı Bir Güç ve Gizemli Görev’in gerçekleştirilmesidir.

Kutsal delilik, isyankâr ve arındırıcı bir güç, gizemli görev…

Bu üç ifade milliyetçiliğin en özlüce açıklamasıdır.

Rus modernleşmesinin tarihinde Petro’nun kurduğu şehir olan Petersburg’un büyük yeri ve önemi var. Neva nehri üzerinde kurulan ve yüz binin üzerinde işçinin ölümüyle inşaatı gerçekleştirilebilin bu Rus Venedik’i 18.yy başından itibaren üniversiteleri, aydınları ve siyasi çevreleriyle Rus aydınlanmasının nirengi noktası oldu. Üç yüz yıl boyunca evrimin ve devrimin en yoğun literatürü bu şehirde pişirildi.

İstanbul 18.yy başında Osmanlı medeniyetinin zirvesini yaşıyordu ve bizim de modernleşme tarihimizin başlangıcı III. Selim ve II. Mahmud ıslahatlarında kendini gösterir. Osmanlı-İstanbul aydınları tıpkı Petersburg aydınları gibi Avrupa’da ne varsa şehirlerine taşıdılar. Milliyetlerinin eskinin ısrarıyla ayakta kalabileceğine akılları isyan ediyordu. Bu isyan gizemli görevlere itiyordu onları. Kutsal bir işti yaptıkları ve sonucuna katlanacaklardı. Delilikse delilik.

Bir milliyetçi için devletin resmî bir görevle onu teçhiz etmesine lüzum yoktur. O bu gizemli görevi baştan üstlenmiştir. Bu görevin ifasında ahlaken, ruhen arındığını düşünür. Bir yağmur toprağı, sokakları, kaldırımları topyekün şehri nasıl kirlerinden arındırırsa toplum da bu yeni ruhla, iman tazelendirici maya ile arınır.

Türk milliyeti tıpkı Rus milliyeti gibi derununda büyük birlik felsefesi taşıyan ve tek bir etnik unsurun ötesinde tarihî, coğrafî, sosyolojik ve sosyal antropolojik çok esnek-elastikî (flexible) zengin toplumsal çeşitlilik içeren bir zihinsel ve matematiksel kurgudur.

Moskova’nın bölünük prenslerinden ibaret olan Rus milliyeti Tatarlar karşısında nadir olan zaferlerinden biri sayesinde genişleme imkânı bulduğu 13.asırdan itibaren bu Rus milliyetinin izini sürdü hep. Zaten hangi Rus’u kazısanız altından Tatar veya Kazak çıkardı. Deli Petro bu milliyete ikinci dalga olarak yeni bir kan verdi. Petersburg şehrini kurdu ve Rusların Avrupalı olma yolunda iddialarını hızlandırdı. Avrupalı ve Hıristiyan… tam bir Hıristiyan…

Son çöküş dönemeci bütün imparatorlukların lağvedildiği bir dönemdi. İngiliz emperyası yeni konseptin belirleyicisi olsa da, Osmanlı’yı Avrupa’dan atma sürecinde başrol oynasa da, Rus imparatorluğunu çökertse de kendisiyle beraber bunu yapabildi… o da çöktü. İmparatorluklar devri kapanıyordu.

Gerek Rus, gerekse Osmanlı aydınları yeni dönemde eski emperyal miraslarını yeni bir modelle nereye kadar taşıyabileceklerini hakikaten çok çileli olarak tartıştılar.

Osmanlı için Balkanlardan koparıldıktan sonra yeni emperyal mirası sürdürebilecekleri çevre olarak iki coğrafya ve onun üstündeki kültürler-milliyetler tebellür ediyordu: biri İslâm-Arap coğrafyası, diğeri de yine İslâm-Turan atlası…

İkisi için de kafa patlattılar.

Turan ideali İngiliz emperyasının entelijansiyasının Arap dünyasındaki provokasyonları sonucu ikinci merhalede tercih edilen yol oldu ister istemez.

Zaten İslamcılıkları için de doğru bir hedef teşkil ediyordu ve geniş Türk kimliği içinde proje daha akla yatkındı yeni emperyal ideal için…

Bir imparatorluk kolay kolay emperyal yapısını, yönetimini, mekanizmasını bozup kendi kendine hiç ulus devlet haline gelir miydi zaten?…

Yeni Türk ulusalcılarının hiçbirinde böyle bir anlayış yoktu. Durduk yere emperyal vizyonu bırakıp geç ve dar milliyetçilik peşinde olmadılar… Onlar da Rusların yaptığını yapmak istediler; Çarlık emperyasından yeni ve çağdaş başka bir forma geçişi inşa edebilmek ve Rus hinterlandının dağılmasını önlemek. Gizemli görev, kutsal delilik, isyankâr ve arındırıcı yeni güç buydu. Bolşevizm…

Türkçülük, Turancılık, İslamcılık ve hepsinin babası Osmanlıcılık biçimindeki milliyetçilik de benzer isyankâr ve arındırıcı güç peşinde yepyeni bir gizemli göreve talip olmak demekti. Bu kutsal delilik sonuçta koca imparatorluğun çökmesine sebep oldu. Ama zaten ortada eski Osmanlı’dan da eser yoktu ki… çöküş kaçınılmazdı. Çöküşü yükselişinden muhteşem olan Osmanlı, yeni bir emperyal çevreyi Balkanlar’da tesis edemeyeceği için Türkistan’a açıldı. İslam birliği ideolojisi de bunun kan kardeşiydi aslında…

Kimi aydınlar gerçekçi bir coğrafya olarak gördükleri Turan için ekonomi politiğin de önemi üzerinde durdular ve Rus devrimine paralel bir uzamı kavramsal olarak da pratik olarak da ortaya koymaya yahut inşa etmeye çalıştılar. Sosyalizm bayrağı ne yazık ki dalgalandırılamadı, onu dalgalandıracak rüzgâr bu kültürde gelişmemişti.

İslâm böyle bir ideolojik-zihinsel atmosfer hazırlayabilirdi ve fakat İslam düşünürleri yaratıcı entelektüalizme pek uzaktılar, pek tutucu ve ezberci idiler.

Geçen asırda kaybedilen bu emperyal mirası yaşatabilecek yeni şifre olarak arındırıcı güce adanmış gizemli görev sahipleri yeni milliyetlerinin sınırlarını, imkân ve kabiliyetlerini yeniden tartışmalılar.
 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!