Türkiye’nin kaderine hâkim olanlar ülkücüler…
Kimi Ak Parti içinde, kimi Külliye’de, kimi Ana Muhalefet Partisinde, kimisi Yardımcı Muhalefet Partisinde, kimi ocakta, kimi bucakta, kimi bürokraside, kimi medyada filan…
Akademya da onların elinde…
Paralel yapıda bile az değiller. Hatta cemaatin öteden beri has çocukları korku belası orayı terk ettiler ama kahraman ülkücüler hattı müdafaa yapmaya devam ediyorlar…
Güneydoğu’da savaşan da ülkücü…
Türkmen Dağı’nda ülkenin onurunu kurtaran da onlar…
Rus uçağını düşüren de ülkücü…
O uçağın ölen pilotunun ailesine jest yapan ve Kemer’de Rus pilotun ailesine ev hediye eden de ülkücü…
Devlet Bey ülkücüleri sokağa bırakmamış ama her yere salmış anlaşılan…
***
Devlet Bey’in Kemer Belediye Başkanı’nın işgüzarlığını eleştirmesine hak vermemek elde değil.
“Düşen Rus uçağının pilotuna ev verecekmiş. Tam bir akıl tutulması…”
Devlet Bahçeli böyle tweet atmış.
Kemer Belediye Başkanı bu jesti ne akla hizmet yaptı acaba?
Turizm bölgesi olan Kemer’de acaba Rus turistlerin ağırlığı bu akıl tutulmasına sebebiyet verecek boyutlara nasıl ulaştı, insan merak etmeden geçemiyor…
Öyle ya “Rus geldi aşka, Rus’kun aşkı başka” nakaratlı ne eğlencelerimiz vardı eskiden…
İNGİLİZ’İN BİR BİLDİĞİ VAR
İngilizlerin istihbaratı ve operasyonel istihbarat kaabiliyeti eskiden beri pek tesirlidir.
İngiliz istihbaratı mutlaka bir haber almış yahut güçlü bir önseziye kapılmıştır.
Yoksa Avrupa Birliği’ni bir felaket mi bekliyor?
Bu beş yüz yıl önceki Nostrodamus’un kehanetinin bugünlerde gerçekleşme ihtimali içine girmesi olmasın?…
Ya da AB’yi sırtlayan Almanya’nın başka hesaplara kapılmasını İngiliz menfaatlerinin hoş karşılamayışıdır, kim bilir?
Genişleyen AB’nin Türkiye sınırına dayanması ya Türkiye’nin AB’ye alınmasını icap ettiriyor, ya da Türkiye’yi tampon ülke yaparak Ortadoğu’dan gelebilecek tehditleri emisyon hacmini genişleterek yutan bir ülke olarak yeni bir rol üstlenmesini…
Bu amaçla dünyanın en aptal anlaşmasını imzalayarak şimdiden uluslararası göçmen kampı oldu bile…
Ne demişti Nostrodamus: “Güneyden ve Doğu’dan üç milyon kara adam Avrupa’yı istila edecek…”
Bütün tedbirlere rağmen söz konusu üç milyon kara adam gerçekten Avrupa’yı istila edecek mi?
Türkiye’nin tehdidi emmesi, göçmen kampı haline getirilmesi yahut da olmadı, doğrudan hedef yapılarak savaşın içine sokulması bile muhtemelen Avrupa’ya göçmen akışını önleyemeyecek.
İngilizler işte bu istihbaratı edindiler. Doluya koydular almadı, boşa koydular dolmadı…
Malum daha Osmanlı İmparatorluğunun en başından beri o küçücük ada ülkesi kendi söküğünü dikemezken, adayı bile birleştirememişken büyük hesaplara girişmiş ve bunu Osmanlı üzerinden planlamıştı.
Bizi kullandığını düşünerek üzerinde güneş batmayan ülkeler topluluğuna erişmişti.
Yine öyle bir fiksiyon peşindedir muhtemelen.
Ya biz?
Suriyelilere vatandaşlık vererek emisyon hacmimizi genişletiyoruz.
Bu aslında Ensar ve Muhacirin kavramlarının ötesinde bir küresel hesabın izdüşümleri…
Küresel bir hesabın ve/veya küresel bir ‘vehim’in…
Bizden hatırlatması…
BAHÇELİ’YE SAHİP ÇIKANLAR
MHP’nin çeşitli yargı oyunlarıyla kongreye gidememesi Bahçeli’yi rahatlatmışa benziyor.
Bugünlerde hangi MHP’liyle hatta doğrudan Merkezci ve Devlet Bahçeli’yi seven, ona bağlılığı devam eden hangi MHP’liyle konuşsam her türlü tenkide karşı çok müsamaha içindeler. Hiç sinirlenmiyorlar, kızmıyorlar. Bütün eleştirilerin yerinde olduğunu kabul ediyorlar.
Ama hangi Ak Partiliyle konuşsam dayanamıyor. Devlet Bahçeli eleştirilerine Akpartililerin hiç ama hiç tahammülü yok.
Sanırsınız eleştirilen kişi Recep Tayyip Erdoğan.
Ahmet Davutoğlu’nu yerden yere vursan bu sefer onların sesi çıkmıyor. Ama Devlet Bahçeli’ye acayip sahip çıkıyorlar.
Seçimlerde kamuoyu araştırmacıları MHP’nin oylarında düşüş bekliyorlar ya, bazıları da barajın hayli altında olduğunu söylüyorlar; statükonun bence bir bildiği var.
Muhtemelen ödünç oylar söz konusu olacak.
Nereden mi çıkarıyorum?
Belli değil mi?
MHP’DE MUHALEFET
MHP’de Muhalefet kararlı olduğunu gösterdi Temmuz ayı girende.
Temmuz’da kongre olmayacak ama sular da durulmayacak.
Merkez alabildiğine masraf yaparak sanki kongre olacakmış gibi bilbordları donattı.
Seçimlerde bile böyle kampanya yapmamıştı.
Pabuç pahalı, anlaşıldı…
Şimdilik yargı oyunlarıyla Temmuz kongresi ertelendi. Ertelendi de nereye kadar?.
Bundan kurtuluş var mı?
Eninde sonunda değişim galabe çalacak ve MHP, hakkı ve görevi olan kongresini yapacak ve muhtemelen önümüzdeki dönemde Türkiye siyasasını şekillendirecek ana aktör olacak.
Bundan kaçış yok…
İster iyi saatte olsunlar, ister eşref saatinde fark etmez…
Su akar mecraını bulur.
O kadar…
Zaten Temmuz ayı girende muhalefet birlik içinde olduğunu tekrar gösterdi.
Aklın yolu bir…
Akıl tutulması içinde olan arkadaşlarımızı da büyük potlar kırmadan (Kemer Belediye Başkanı gibi) akl-ı selime davet etmek, ülkücü gelenek olsa gerektir.
