Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu
Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu

MHP Kongresi Artık Herkesin Meselesi

Face’de gördüm.

Yoksa twitter’da mı?

Yani ki sanal ortamda…

MHP’nin aldığı oyları ele almışlar. Bir de MHP’yi konuşanları..

MHP’ye oy veren işte %13, akıl verenler %83 filan gibi espriler.

Bunda anlamayacak ne var?

MHP sorunu artık cümle milleti ne münasebet cümle ümmeti ne münasebet bütün insanlığı ilgilendiriyor.

Arslan Tekin dostumuz öyle yazmış.

MHP Kongresi Dünya Meselesi diye.. Bence o da yüzde bin beş yüz haklı…

MHP Kongresi artık bütün dünyayı ilgilendiriyor

Çünkü Türkiye’nin bundan sonraki çizgisi, Türkiye’nin göstereceği tavırlar, yönetim biçimi hem bölgesini hem de bütün insanlığı yakından ilgilendiriyor.

O yüzden MHP’ye oy verenlerle sınırlı değil MHP’nin liderinin kim olacağı.

Hem liderinin kim olacağı hem de bundan sonra nasıl yönetileceği ve Türkiye ile dünyaya dair tezlerinin ne olacağı…

Belli ki artık yürümüyor.

Belli ki fikir partisi kimliği ile merkez siyaset kimliğinin buluşturulması memleketin ikbal ve istikbali açısından pek mühim.

Belli ki yeni bir yüz lazım.

Belli ki yeni projeler…

MHP’nin bir çevre programı olmalı değil mi?

MHP son barbar istilası hakkında ne düşünüyor? MHP şehirleşme ve sanayileşme üzerine hangi tezlere sahip? MHP, dış politikada mevcut iktidardan farklı ne düşünüyor?

MHP Kürt sorunu etrafında her zamanki gibi başını kuma mı sokacak?

MHP Amerikan stratejileri, AB üyeliği, AB müzâkereleri ve birçok yakın gelecekte Türkiye’yi sıkıştıracak diplomasi atağında ne figür ve ne fikre kapı aralayacak?

MHP, tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar ilgi çekiyor.

Ve hiçbir döneminde olmadığı kadar cazibe merkezi…

Değişim sağlıklı olursa yüzde otuzlarla iktidara yaklaşacak ve bundan sonraki hedefi bir iktidar partisi olarak 2024’lere ülkeyi nasıl götüreceğidir; yoksa yüzde beş altılarla nasıl bir sıkıntıya sebep olacak, yeni toplumsal travmalardaki katkısı ne olacak…

Ve elbette ki bu vicdan muhasebesiyle artık siyasi mevta olmaktan kurtulabilir mi?

Seri Katil Yakalandı

Seri katil yakalandı diyor gazeteler…
Şizofren üç kişiyi öldürmüş, kaçıyormuş.
Sonunda dolmuşta yakalanmış.
Türkiye çok mutlu…
Huzur geri geldi.
Kimse seri katilin hışmına uğramayacak bundan sonra.
Seri katil yakalandı ya…
Gerçek öyle mi peki?
Gerçek seri katil gülüyor sütre gerisinde…
O seri katillerden, asıl seri katillerden nasıl kurtulacağız?

Ramazan Programları Vacip mi Farz mı?

Böyle sordu köşesinde Mehmet Doğan.
Radyo, televizyon ve belediyelerin özellikle ramazan aylarında sanki mecburlarmış gibi hazırlayıp sundukları ramazan programlarını eleştirdi.

Yayın muhtevasının bütünü düşünüldüğünde dini yayın arizi bir olgudur diyor Ramazanda dini yayın yapmak bir zorunluluk mudur? Daha doğrusu dini bir vecibe midir? Şöyle de sorabiliriz, “dini yayın yapanlar bu yayınları dini bir saikle mi yapıyorlar?” Birçok yayın kuruluşu spor programlarını, magazin programlarını neden yapıyorlarsa, dini yayınları da aynı maksatla yapmaktadır. O zaman öncelik, ilgi çekmek, seyredilir olmak ve böylece reklam payını artırmaktır. Zaman zaman ihtilaflı konuların ekrana getirilmesi, aykırı tavırları bilinen kişilerin programlarda boy göstermesinin sebebi hikmeti kolaylıkla anlaşılabilir.” Reytingi uğruna dinî konuları sündürebildikleri kadar sündürenler, ona artistik veçhe katanlar, masum bir milletin kalbiyle oynama derekesine düşüyorlar.  Bu arada reyting tanrısına hizmet ederek köşeyi dönenler de piyasalarını artırıyorlar.

RUBAi:
KENDİ SERASER BAŞIMIZA TÂCIZ
EN MÜKELLEF SOFRALARDA BİZ AÇIZ
DOYURMUYOR DOYMAYANIN ARTIĞI
BİR DİRİLİŞ MUŞTUSUNA MUHTACIZ

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!