Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu
Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu

Eyvah!… Medya Bölündü: 2

ERGUN BABUHAN

Medya ne zamandır tek kutuplu idi. Ben de “gazete okumam, televizyonu ise sadece Barselona maçı için açarım” diyordum.

Ama medya bölündü. Bölündü de renklendi. Bundan sonrası, ilginç yazıların yazılması ve yeni konuşlandırışlar muhtemeldir.

Bir dağılma ve yeniden durulma döneminin arifesindeyiz.

Şimdi kimin kime vurduğu, kimin kime aba altından sopa gösterdiği, kimin eski defterleri karıştırdığı belli değil…

Mehmet Baransu’nun kaleminden kan damlıyor. Hani sanırsınız, Ergun Babuhan Doğu Perinçek’in sağ kolu…

 Şamil Tayyar meclis iradesini de arkasına alıp gazeteci salvolarına başladı.

Cemaat zaten Ergun Babuhan’ın hesabını kesti. Başka bir kısım medya –o da nerede ise- varsa Ergun Babuhan’a iş verdi verdi; yoksa artık ağzıyla kuş tutsa herhangi bir yerde yazamaz.

Fakat o zaman da sahibinin sesi olarak bir zamanlar nasıl bir ağza sahip olduğunu önüne koyarlar. Başbakan ile birlikte Ertuğrul Özkök’ün de ittifakla yaptıkları tasma benzetmesinde olduğu gibi sahibi adına hırlayan gazetecilerin aynı zamanda TV programlarında da olur olmaz her fırsatta ne kadar arzı endam ettiklerini biliyoruz. Bu birkaç gazetede yazan arkadaş da TV programlarında cemaat mensuplarından çok daha şedit cemaat ve “Amerika” yanlısı duruşların yaratıcısıydı.

Fakat Cenab-ı Hakk nelere kadir değil…

İşte Müslüman için en pespaye bir alandan, futboldan, takımdan, fanatik taraftarlıktan hakikatin önündeki perdeyi araladı ve insanın örttüğünü ortaya çıkardı.

O gizli olanı açandı.

O kalplerde olanı bilirdi.

Cemaat sevgisinin, muhabbetinin ardındaki gerçeği ortaya çıkardı. İnsanın beşeri güç karşısındaki tapınmasının şifresini bozdu. Sahte sevinmelerin nedenini ve niçinini açık etti.

Ergun Babuhan, sahte sevgisinin aslında derin bir korku ve nefret olduğu ortaya çıktıktan ve böylece de şeraitin kestiği parmağın acısını tattıktan sonra çok ağlasa da, tek tek liberal yani tanrı-tanımaz – fert tanır arkadaşları, işin vehametini kavrayarak önce arabuluculuğa, sonra da sürecin içerdiği tehlikelere işaret etmeyi vazife bildiler.

Kazan kazan bugüne kadar iyi gidiyordu; bu işin sonu ‘kaybet kaybet’e giderdi.

Emre Aköz ‘Kaybet Kaybet’in ne kadar vahim olacağının ipuçlarını verdi.

Evet Ergun Babuhan olayı turnusol kâğıdı işlevi gördü. Tek kutuplu medya Fener olayı ile renklenmeye başladı.

Peşinden Ahmet Altan’ın ve Zaman’dan Ali Ünal’ın sızlanışları geliyor.

Bir de bu medya bölünmelerinin aslında derin iktidar hesaplaşmalarının yüze vuran kısmı olduğunu bilmeliyiz. O halde Hükümet, cemaat ve liberaller arsındaki kutsal ittifakın âkıbetini bu gazeteci güruhunun davranış kodlarından ve birbirleri arasındaki boynuzlaşmalardan sezinleyebiliriz.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!