Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu
Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu

Darbeyi Püskürten Millet Devlette Arınma Bekliyor

 

Dünkü yazımız darbe teşebbüsü öncesinde yazılmıştı.
Fakat sanki darbe sonrası yazılan yazılanlardan biriymiş gibi içinde bazı değinmeler ilginç düşmüş.
Birincisi dünkü yazılardan biri ‘MİT’te Kasırga’ başlığını taşıyordu. Elbette ki Cumhurbaşkanlığı Genel sekreteri Sayın Kasırga’dan bahsetmiyorduk.

Sayın Cumhurbaşkanımız “Benim genel sekreterimi de kaçırmışlar” dediğinde yazıdaki başlık hatırımıza düştü.
MİT’teki kasırga bugün bile devam ediyor hâlâ…
Millet darbeyi önleyince oradaki kasırga bitti zannetmeyin.
Malum, paralel örgütün birinci darbesi yargı darbesi biçimindeydi.
İkinci darbe askeri darbe olarak tecelli etti.
Bakalım paralel yapının üçüncü darbesi hangi kılığa girecek.

***

 

Bu yapının belli ki kesin inançlılar, hani o tarihteki haşhaşiler gibi tuhaf adanmışları mevzubahis…
Nedense hep darbe planlarında bir öne alış mecburiyeti hasıl oluyor.
Birincisinde de erken hareket etme telaşına düştüler. Bu sefer de YAŞ kararlarını ve ardından süren mahkemeden ötürü ağustos ayında tutuklanacakları korkusuyla telaşla darbeye teşebbüs ettiler.
Yoksa böyle darbe olur muydu?

***

 

Dünkü ikinci başlığımız ise Yeni Terör Eylemleri Beklenmeli şeklindeydi.
O gece öyle bir terör eylemi vuku buldu ki iç içe binlerce terör olayı içeriyor. Darbe en büyük terör eylemlerinden biridir.
Hele hele devlete sızmak isteyen hangi örgüt, darbeye teşebbüs eden kim olursa olsun asla affedilemezler.
Bir sivil rejim, bir sivil iktidar ne kadar kötü olursa olsun asla darbeyle gönderilemez.
Demokrasiye ve Kurtuluş Savaşımızı yapan – Cumhuriyeti kuran parlamentoya saldırı asla tasvip edilemez. Kim adına yapılırsa yapılsın bu metodu tercih edenler herhalde nasıl bir hukukla karşılaşacaklarını tahmin edebilmelidirler. 
En kötü demokrasi en iyi darbe rejimlerinden iyidir.
Bu söz rahmetli Türkeş’e ait.
Türkeş darbeci silah arkadaşı Albay Talat Aydemir ile ilgili anılarını bizimle paylaşırken kullanırdı bu sözü.
Zira ihtilalci Talat Aydemir 1960 ihtilali sonrası ikinci bir darbe yapmak için Alparslan Türkeş’i Dikmen sırtlarına davet eder bir gece…
Amacı düzenleyeceği darbeye Türkeş’i ortak etmektir.
Türkeş tabii bu ihtilalciyi o gece devlete ihbar eder.
Talat Aydemir asılır.

***

 

Yarım asır sonra yeniden darbeye teşebbüs etmek ve üstelik de 12 Mart ve 12 Eylül ardından postmodern darbe gibi tecrübelerden de sonra pek şekilsiz, usulsüz, tuhaf hedeflerle belli bir kin ve öfke ile hareket edildiği belli olan acemice cuntacı bu son teşebbüs asla ve kat’a hiç ama hiçbir biçimde kabul edilemez, teşebbüs edenler bağışlanamaz.
Darbe, öncelikle ordudaki aklıselimle, ardından Sayın Cumhurbaşkanının millete müracaatı ile önlendi. Tabii ki basınımızın ve siyasi partilerimizin ortak tutum ve tavrı da olumluydu.
Millet darbecilerin üstüne yürüdü.
Polisimizin olgun tavrı da takdire şayan. 
Yaralanmasına rağmen askere itibarını yıkmadan yardım eden ve darbecileri usulüne uygun olarak teslim alan polislerimizle ne kadar övünsek azdır.
Fakat bütün bir ordumuzun bu darbe sonrası itibarını sıfırlayacak her türlü kötü niyeti ve girişimi de boşa çıkarabilmeliyiz.
Silahlı Kuvvetlerimiz olmadan herhangi bir istikbalimiz söz konusu bile olamaz.
Dolayısıyla darbecileri ordunun diğer kesimlerinden ayrı tutmak şarttır.
Böylesi dönemlerde darbeye karşı göğüs gerenlerin arasına birçok art niyetli insanların sızması mümkündür.
Ucuz demokrasi havarilerine prim vermemek icap eder.
Demokrasi şöleni yaparken ucuz kahramanların şirretliklerini de âşikâr etmek faziletini gösterecektir milletimiz.

***

 

Dünkü üçüncü başlığımız ise Devlet Arınmalı başlığını taşıyor.
Darbe oldu ve arınmanın gerek ve şart ortamı kendiliğinden tecelli etti.
Şimdi arınmak için hiçbir bahane kalmadı.
Paralel yapının tamamıyla ortadan kaldırılması ve devlette bu türden sızmalara bir daha fırsat vermeyecek bir re-organizasyon için uygun bir zaman bugün…
Hem böylesi bir arınma ve bu bahaneyle de elbette emanetin ehil ellere verilmesi noktasındaki emri bil marufun yerine getirilmesi görevi şimdi sıradadır. 
Zafer sarhoşluğuna asla kapılanmamalıdır.
Durduk yere de yeni düşmanlıklar icat edilmemelidir.
Devir kucaklaşma, demokrasi bayrağını yükseltme devridir.

ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ

15 Temmuz gecesi bu ülkeye çok acı yaşatan darbecileri kınıyorum. Bu millet onları asla affetmeyecektir.
Darbe olmaz artık deniyordu, yine oldu.
Daha doğrusu yine darbeye teşebbüs edebilenler çıktı.
Çok şükür püskürtüldü.
Millet püskürttü darbeyi…
Herkese geçmiş olsun.
Allah’tan ölenlere rahmet diliyorum.
Milletimizin başı sağolsun…
Şehitler ölmez – Vatan bölünmez!

GAZİ MECLİS’İ KUTLUYORUM

Bütün gruplarıyla dün gazi meclis toplantı yaptı ve darbeye karşı ortak tavır aldı.
Bu darbe teşebbüsünü ortak bir iradeyle boşa çıkarmayı bilen Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni tebrik ediyorum ve geçmiş olsun diyorum.
Allah bu millet bir daha böyle acılar yaşatmasın.
Büyük Millet Meclisimizi de, devletimizi de ebediyete kadar payidar kılsın.uk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!