Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu
Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu

Bir Başkadır Çözüm Süreci

“PKK 2013 Mayıs’ına dönerse her şeyin konuşulabileceği” açıklaması icranın başı tarafından tuhaf bir şekilde dillendirilince bütün emniyet teşkilatı ve güvenlik güçleri kendilerini arkadan hançerlenmiş hissetti.
 
Boşuna mı veriliyordu bu mücadele?
 
Boşuna mı bu kadar titiz bir terörle mücadele sürdürülüyor, operasyonlar ince elenip sık dokunan tarzda yürütülüyordu?
 
PKK ile mücadelede başa sarma yolunda en küçük bir izlenim terörün ekmeğine yağ çalmaktan başka bir şey değildir.
 
Bir kısım basında bu yönde görüşler serdedildiği ve bir kısım danışmanlar bu kanaati paylaştığı için Sayın başbakan da yukarıya danışmadan böyle bir açıklama yaptı.
 
Taha Ağabeye göre Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasında hiçbir zıtlık yoktu.
 
Ertesi gün Cumhurbaşkanının tavrı netti:
 
“Ya teslim olup adaletin vereceği karara razı olacaklar ya da kıstırıldıkları deliklerde birer birer etkisiz hale getirilecektir.”
 
Daha sert ifadeler de kullandı Sayın Cumhurbaşkanı.
 
Ertesi gün ise Sayın Başbakan’a kendisini tekzip etmek düştü.
 
Taha Ağabey kibarca yazdı:
 
İncitmek istemedi:
 
“Cumhurbaşkanı üçüncü yol kalmamıştır diye de ekledi.
 
Başbakan’ın söylediği üçüncü yol niteliğindeydi. Dün Başbakan da Cumhurbaşkanı ile aynı yönde konuştu.
 
Aralarında önemli bir fark yok. İkisi de terörle kararlı mücadele vurgusu yapıyor. Ama nüans var ve bu nüans önemli.”
 

 
Cumhurbaşkanının kararlı tutumu terörle mücadelede farklı perspektifleri ancak Başbakan ve hükümet nezdinde girişimlerle mümkün kılıyor.
 
Bu yüzden kimi küresel yaklaşımlar ve teklifler için bazı iyi niyet argümanlar devreye sokuluyor.
 
Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında bu argümanları geliştirmek isteyen mahfiller, Türkiye’nin tarafsız kalması yolunda hikmetler sıraladılar.
 
Sanki Türkiye bu saatten sonra Azerbaycan ile Ermenistan arasında tarafsız olabilirmiş gibi…
 
Hem Rusya, Azerbaycan’ın kendi başına Ermenistan’a saldıramayacağı açıklamasını yapacak ve Türkiye’yi suçlayacak, hem de bütün bu taraftarlıklara rağmen Türkiye içinden üstelik de hükümet yanlısı gazetelerde yazan bazı yazarlar Türkiye’nin bu savaşta tarafsız olmasını salık verecekler.
 
Mensür Akgün adlı yazar Karar gazetesinde şöyle yazıyor:
 
“Azerbaycan’a destek olmak istiyorsak soruna tarafmışız görüntüsü vermemiz gerekiyor. (Belli ki tarafmışız görüntüsü vermememiz gerekiyor demek istiyor ama muhtemelen gazetenin sayfa sorumlusu düzeltmiş. L.Ş.) Ermenistan iktidar bloğunun yapacağı en sıradan açıklamayı bile dünyaya kendisinin ne kadar olduğunu göstermek için kullanabilir, ki kullanmaktadır da. Sorunun tırmanmasını çözümsüzlüğüne değil Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği desteğe bağlayabilir. Dünya da böylesi bir argümanı kolaylıkla satın alabilir.”
 
Yazının devamında askeri çözüm olmadığını, hiçbir şey yapamayacağımızı, Türkiye’nin Rusya’ya gücünün asla yetmeyeceğini, Azerbaycan’ın Ermenistan’ı mağlup edemeyeceğini, Rusya’nın müsaade etmeyeceğini, Rusya’nın kesinlikle müdahale edeceğini, Bizimse Rusya’ya gücümüzün yetmeyeceğini ileri sürüyor hükümet yanlısı gazete yazarı.
 
“Çatışan tarafların değil çözümün yanında olalım” diye doğruluyor yukarıdaki tashihi…
 
Kulağa hoş geliyor çözümün yanında olmak tabiri…
 
PKK ile sürdürülen Kürt sorunu çözüm süreci de bir kısım yazarlara hala hoş geliyor.
 
Bazıları hala inanmak istemiyor çözüm rüyasının bitmesine…
 
O yüzden tekrar başa sarma programı bekliyorlar hükümetten.
 
Nedense Ahmet Davutoğlu da benzer bir açıklama yaptı.
 
Demek ki Sayın Başbakan’a çok yakınlar.
 
O yüzden o talihsiz açıklamalar yapıldı.
 
Ama bir gün sonra tashihata gidildi.
 
Türk basını pek perişan.
 
Bir kısmı yandaş ve yanaşma ama sap ve saman meselesi yazılar yayınlıyorlar.
 
Bir kısmı zaten paralel ve bir kısmı bu paralel ile birlikte terör örgütünün borazanı…
 
Ama çıkmayan candan ümit kesilmez demişler.
 
Selvi’ye Başarılar
 
Abdülkadir Selvi kardeşimiz Hürriyet’te yazmaya başladı.
 
Ahmet Hakan gibi, Akif Beki gibi…
 
Ne var bunda?
 
Niçin kıskanıyorlar?
 
Niçin saldırıyorlar?
 
Benzer bir tutuma yaklaşmayı niçin düşünmezler?
 
Mesela niçin farklı bir görüşten yazarı da kendi gazetelerinde köşe sahibi yapmazlar?
 
Bence yapsalar iyi olur.
 
Okunurlar belki…
 
 
Rubai
 
Kötüler bin bir kere isterse tuzak kursun bize
Yine millet hâsılı bir zorlu sual sorsun bize
Kimi yoldaş tuttunuz ey ecdadımın nesilleri
Çalışanlar yoldaşımız tembel uzak dursun bize

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!