Numan Kurtulmuş Başbakan mı oluyor?
Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, malumunuz AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan karşısında en güçlü alternatif gibi gözüküyor ve en ağır eleştirileri yapıyordu.
Sonra Recep Tayyip Erdoğan bu en güçlü alternatifini bünyeye kattı.
O zamanlar kulislerde şöyle bir haber vardı.
Erdoğan, Numan Kurtulmuş’a ne söz verdi? Başbakanlık ve genel başkanlık mı?
Hatta Sayın Erdoğan’ın ABD ziyaretinde portföyünde bulunan bazı önerileri paylaşmak istediği ama yeterli güveni karşıdan bulamadığı basında tartışılmıştı. Numan Kurtulmuş’un başbakan olacağı bir Türkiye modeline Ortadoğu eşbaşkanlığının okyanus ötesindeki ABD önderliğinin rıza göstermeyeceği de kulislerde dile getirilmişti.
Fakat köprünün altından çok sular aktı.
Suriye politikasını ABD revize etti.
Türkiye Şam’da namaz kılma ve Esed’siz bir Suriye’de ısrarlı olma tutumunu sürdürmüştü. ABD’nin stratejik ortak olarak yeni Suriye modelini paylaşmadığı ortada idi.
Türkiye açık düşmüştü.
Müttefiklerince yalnız bırakılmıştı.
ABD Başkanı Obama geçenlerde açıkladı. Esed’in gitmesine ABD olarak rıza göstermemişlerdi.
Türkiye belki 7 Haziran sonrası koalisyona giderek dış politikasını revize edebilir ve uluslararası camiada açık düşmezdi.
Ama koalisyon olmadı.
Ahmet Davutoğlu içinden istese de koalisyonu gerçekleştiremedi.
Özellikle Ömer Çelik eşbaşbakanlığı sayesinde sarayın her daim inisiyatifi Sayın Davutoğlu’nu irade koyamaz duruma getirmişti.
Davutoğlu acıklı bir veda konuşması ile Başbakanlığı bıraktı.
“Hoca mı – Reis mi” spekülasyonlarının da hiçbir işe yaramadığı ortaya çıktı.
Hoca kendine yakışanı yaptı.
Yakın bir gelecekte Abdullah Gül, Bülent Arınç ve diğerlerinin başına ne geldiyse onun da başına geleceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Basında özellikle Fethullah Hoca’ya toz kondurmayan ve fakat Reis’in savaş açmasıyla birlikte onu yerden yere vuran kalemşorlar Hoca’ya neler söyleyecekler, neler yazacaklar göreceksiniz.
Bence Hoca bunları kaldıramaz ve muhtemelen Malezya’ya döner.
Reis’in bundan sonra kimi genel başkan ve/veya başbakan yapacağı ise muamma değil.
Damadı mı yapacak?
Binali Yıldırım’ı mı?
Yoksa kurucular arasındaki Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Şener ile birlikte ilk beşi oluşturan Mehmet Ali Şahin’i mi?
Yoksa Sözcü Ömer Çelik mi?
Belki de Bekir Bozdağ…
İsmet Yılmaz olabilir…
Müezzinoğlu da…
Yalçın Akdoğan niçin olmasın?
Ama bana göre en kuvvetli aday Numan Kurtulmuş’tur.
Çünkü Numan Kurtulmuş’a eğer söz verdiyse Reis mutlaka sözünde durur.
Numan Bey de AK Parti’ye alternatif olarak gördüğü Has Parti’sini boşuna kapatmamış olur.
Bence en kuvvetli aday Numan Kurtulmuş…
Artık ABD’nin vetosunun da bir anlamı yoktur.
Nitekim ABD ile son iki yıldır diplomasimizde çatlakların ne kadar derinleştiğini söylemeye bile lüzum yoktur. Suriye politikasını revize ettiği halde bizimle paylaşmayan ABD’nin önceden sunulan modele itirazının da artık bir anlamı kalmamıştır.
Numan Bey’in genel başkanlığı ve başbakanlığı ise iki eski figüratif gerekçe açısından bir başka önem arz ediyor.
Bunlardan birisi Numan Bey’in milli görüş geleneğinden oluşu ve mahallenin evladı oluşu…
İkincisi ise Tayyip Bey’in –aslında Ahmet Hoca’ya da nasip olan- baştan beri destek aldığı maneviyat mimarlarının Numan Bey’e de aynı teveccühle yaklaştığı…
Derin Türkiye muhtemelen Numan Kurtulmuş’ta ittifak etmiş durumda bana göre…
Ama yine de son sözü AK Parti delegesi ve parti kurmayları belirleyecek.
Hoca da sadakatinin derin ıstırabını hatırat kitaplarına bile yansıtamayacak.
Emanetçi olmak gerçekten zor bir meslek…
“Al atını…” demek de zor…
Ata binip koşturmak da…
Hem nereye kadar gidebilirsiniz ki?..
Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı
