Hasip Sarıgöz
Hasip Sarıgöz

!!! HAİN !!!

!!! HAİN !!!
Ah be çocuk…
Hani, kolayca deyiverdin ya…
HAİN!
Çok meşhur oldun çoook…
Artık unutulmayacak ve sen de unutmayacaksın o günü.
Evet, çocukluk ettin. Ama aslında, biraz da kendine ettin be evlat, ne ettiğini zamanla anlayacaksın.
Çocukça ve kolayca söyledin de…
Peki, sen bilir misin HAİNLİK nedir?
Sana bunu söyletenler, HAİNİN ve HAİNLİĞİN de ne olduğunu söylediler mi?
Söylemedilerse eğer, istersen dilimin döndüğünce ben anlatayım.
Anlatayım ki, bir daha çocukluk etmeyesin.
Bil ki, HAİN: Bizden görünüp bizden olmayandır!
Bil ki, HAİN: Sureti haktan ve halktan bilinip, zalime güç ve zulme destek verendir!
Bil ki, HAİN: yediği ekmeğe, içtiği suya vefasızlık eden ve doyduğu çanağa pisleyendir!
Yüzüne güldüğünü arkasından hançerleyendir HAİN!
Zarar vermekten, üzmekten veya kötülük yapmaktan hoşlanan, emanete hıyanetlik edendir HAİN!
Ülküyü pazarda satanlar, Bozkurdu davara katanlardır HAİN!
Morali bozuklar değil, kanı bozuklardır HAİN!
Gücünü başka membalardan alan, içimizdeki İrlandalılardır HAİN!
Kınalı kekliklerimizi kanlara boyatan dönekler ve yeşilbaşlı sunalarımızı tuzağa çeken mührelerdir HAİN!
Evet, beylik bir laf…
Ama görüyorsun ki, öyle basit bir şey değildir HAİNLİK.
Ama dedin bir kere, damgaladın ve geçtin.
Peki, öyle olsun.
Kabul.
Senin HAİN dediklerin HAİN olsun.
Olsun da, şimdi sana bir şeyler sormak isterim.
Bakalım onlara ne diyeceksin, bakalım onları nasıl damgalayacaksın?
Vatan toprağı azizdir, öyle değil mi çocuk?
Hem de candan aziz…
Peki, o zaman, Süleyman Şah Türbesi gibi sembolik ve nadide bir vatan toprağını tek bir kurşun bile atmadan IŞİD eşkıyalarına terk edip tırıs tırıs kaçanlara ne diyeceksin?
Peki ya Ege’deki tam 19 adamızı Yunan’a peşkeş çekenlere?
Aynı Atatürk’ün Gençliğe Hitabesindeki gibi; bütün liman ve tersanelerimizi yabancılara satanlara ve dahi Türk Vatandaşlığını sadece 250.000 dolara işportaya çıkaranlara ne diyeceksin?
Atatürk’ü bilirsin değil mi çocuk?
Hani “Vatanın her karış toprağı, vatandaş kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz” diyen, hani “Her fabrika bir kaledir” diyen büyük adam…
Hah, fabrika dedik ya…
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, kurulan bütün fabrikaları satan, savan ve hepsini bir bir kapatarak; üretim, istihdam ve ekonomi kalelerimizi bir bir çökertenlere ne denir?
Ordunun tank ve palet fabrikasını dahi, çeşitli hüllelerle yabancılara peşkeş çekenlere…
Askeri sağlık sistemini kökünden kazıyıp, Mehmetçiği düşman karşısında hekimsiz bırakıp, kan kaybını can kayıplarına döndürenlere ne denir?
Bugünün Türk Ordusu: Kadrosundaki at ve köpeklerin dahi kendi hekimleri varken askerinin kendi hekimi olmayan dünyadaki tek ordudur. Haberin var mıydı çocuk?
Ülkede tarımı ve hayvancılığı bitirenlere, saman için Bulgar’a, et için de insan kasabı Sırp’a muhtaç edenlere ne denir çocuk?
Vatandaşını ağır zamlar altında inim inim inletenlere ve bize sürekli masal dinletenlere ne denir?
Haaa dinleme dedik ya, peki ülkedeki iletişimin kalbi ve her konuşmayı dinleyebilme yeteneği olan Türk Telekom’u yabacılara teslim edenlere ne denir?
De hele bana çocuk?
Habur’da şerefsizleri davulla ve zurnayla karşılayanlara!
Mahkemeyi çadıra sokarak şerefsizlerin ayağına taşıyanlara!
Bu şerefsiz sürülerini otobüslerin üzerine bindirip; il il, ilçe ilçe şerefsizce gezdirenlere!
Dolmabahçe’de bu şerefsizlerle masa kuranlara!
Şerefli Türk bayrağının yanına şerefsiz paçavralarını toka edenlere!
Diyarbakır’da gönderinden indirilen şanlı bayrağımıza sessiz, Oslo’da şerefsizlerle yapılan görüşmeler ortaya çıkınca ıssız kalanlara!
Şehit Mehmetçikler için yassız; memleket tünel ve barikatlarla doldurulurken hissiz kalanlara ne diyeceksin?
Şivan Perver’le göz göze, Barzani şerefsiziyle saz saza, Osman Baydemir’le öz öze, Salih Müslim’le yüz yüze ve Talabani ile diz dize olanlara, eğrilerle megri megri’lere hangi damgayı vuracaksın?
Barzani’yi Meclise, eşkıyalarını Kobani’ye, FETÖ’yü göklere ve Öcalan’ı da TRT’ye çıkaranlara hangi tepkiyi vereceksin?
De be çocuk; Milliyetçiliğimizi ayaklar altına aldıranlara, “Andımız”ı kaldıranlara, “T.C.”yi indirenlere ve “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” yazılarını sildirenlere ne diyeceksin?
De de bilelim?
Kim HAİN?
Kim HADİM?
Ama üzülme çocuk…
Çocuksun işte, sana ne diyelim ki?
Suç bizde…
Hain ile Hadim’i ayırt etmeyi öğretemedik sana.
Suç bizde…
Yetiştiremedik!
“Dışına bakarsan, bizden birisi
Benziyor kafası, yüzü, derisi
Saklıyor, buz dağı gibi gerisi
En azılı hain bizden çıkıyor
İçerde, dışarda fırsat kolluyor
Tuzağı şeytanı bile solluyor
Örgütüne gizli haber yolluyor
En azılı hain bizden çıkıyor
Alçak içimizde masum duruyor
Yoldaşıyla ortak planlar kuruyor
En zayıf anlarda hemen vuruyor
En azılı hain bizden çıkıyor
Dış güçler satılık kişiler arar
Yurt dışından ithal, aldığı karar
Ülkeye veriyor çok büyük zarar
En azılı hain bizden çıkıyor”
(Not: Şiir Ömürlü Aksoy)

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!