Ümit Özdağ bugün özgür olsaydı, PKK’nın “sözde fesih” oyununu sokak sokak, meydan meydan dolaşarak bu milletin her ferdine anlatırdı.
Türk milletine oynanan bu “barış” tiyatrosunu ifşa eder, emperyalizmin yerli işbirlikçileriyle yaptığı sahte barış pazarlığını gözler önüne sererdi. Çünkü bilir ki, terör örgütleri silahı bırakmaz, sadece biçim değiştirir. PKK bugün kendini feshedip “sivil siyasete” geçmekten bahsediyorsa, bu yeni bir cephe açmak içindir.
Ümit Özdağ bunu gördü.
“Mehmetçik Katillerine Af Yok!” mitinglerini bu yüzden başlattı.
Ve bu ihaneti Türk milletine anlatmasın diye cezaevine konuldu.
Tarihte Hep Aynı Senaryo: Teslimiyetin Adı ‘Barış’
Tarih, bu senaryoyu defalarca yazdı.
Roma İmparatorluğu, kendine karşı çıkan kavimleri önce “halklar arası barış” vaatleriyle uyuşturdu, ardından birer birer asimile etti.
Bizans, Anadolu’daki beylikleri iç çatışmalarla zayıflatıp “uzlaşma” adı altında el koydu.
Osmanlı’nın son döneminde İngilizler, “Kürt Teali Cemiyeti” gibi yapıları “halkların kardeşliği” diyerek parlatıyor, sonra Musul’u, Kerkük’ü bu zeminde elimizden alıyordu.
Hindistan, İngiliz emperyalizminin “etnik temelli özerklik” vaatleriyle parçalandı; sonucunda Pakistan-Hindistan ayrılığı geldi. Milyonlarca insan öldü.
Irak, “demokrasi ve etnik temsiliyet” vaatleriyle ABD işgali sonrası etnik-mezhep haritasına bölündü. Ve orada doğan boşlukta bugün PKK, YPG, Haşdi Şabi, DEAŞ kol geziyor.
Bugün Türkiye’de Aynı Oyun Sahneye Konuyor
Bugün “PKK silah bırakıyor” denilerek açılmak istenen kapı, Lozan’ı berhava edecek, 1924 Anayasası’nı çöpe atacak, millet kavramını etnik pazarlık masasına sürükleyecek bir kapıdır.
PKK bildirisi açıkça “Türk milleti” kavramını reddediyor, yerine “demokratik ulus” adı altında çok kimlikli bir yapı öneriyor.
Bu bir barış değil, sivil görünümlü yeni bir Sevr planıdır.
Ümit Özdağ Bu Tuzağı Daha 2021’de Görmüştü
“Yeni anayasa diyerek Türk milleti kavramını silecekler. Bu bir etnik federasyon planıdır.” dediğinde takvim 2021’di.
“Anayasal vatandaşlık” adı altında milleti bölme girişimini ifşa ettiğinde, henüz bu bildiriler ortada yoktu.
Ve bugün, söyledikleri bir bir gerçekleşiyor.
O yüzden hapiste.
O yüzden susturulmak isteniyor.
Ama Bilsinler Ki:
Her Türk milliyetçisi bir Ümit Özdağ’dır.
Her sokakta onun sesini yükselten bir genç vardır.
Bizim geleneğimiz Mete Han’dan, Bilge Kağan’dan, Atatürk’ten gelir.
Biz Sevr’i yırtan, Lozan’ı imzalayan bir milletin evlatlarıyız.
Ve biz bu topraklarda PKK’nın da, işbirlikçilerinin de siyasi hesabını bozacağız.
Bu sözde barış bildirisi, gerçekte Türk milletine savaş ilanıdır.
Bu sahte fesih, Türk devletini etnik parçalara ayırmanın planıdır.
Ama biz buradayız, uyanığız, direniyoruz.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!
Mehmet Harun Yüksel