H. Nurcan Yazıcı
H. Nurcan Yazıcı

Unutursan, Ölürsün!..

Değerli okurlarım, üzerinde yaşadığımız toprakların nimetlerindendir, dört mevsimi aynı anda yaşamak. Zaman zaman, ülkemizin bir ucunda kışa, bir ucunda bahara tanıklık etmek mümkündür. Bu durum, Anadolu’yu yurt edinmiş bizler için bereketin işareti, ekmeğin, helal rızıkın habercisidir. (Her ne kadar böylesi zengin bir nimetten faydalanabileceğimiz politikaları geliştirememiş olsak bile…)

Bu yüzdendir düşmanımızın çok olması ve bu yüzdendir, kendi hakları olduğunu iddia ederek Anadolu’ya göz dikenlerin, yüzyıllardır uygulaya çalıştıkları haçlı  projeleri.

Bu tespit, bazılarına fazla şüpheci gelse de, siyasi bütün gelişmeleri bu çerçevede ele almak gerekir.
Özellikle kitleleri arkasına alan ve büyük topluluklara hitap eden, "lider" insanların politik duruşlarının her zaman sorgulaması gereğine inanlardanım.

Sorgulamak ve sağlıklı düşünmek için, geçmişte yaşanılanları unutmamak, hafızamızı diri tutmak zorundayız. Zira, gelecekte aynı hatalara düşmeyeceğimizin garantisini kim verebilir?

İsmail Türüt türküsünde ne diyordu?: 

"Akdeniz Karadeniz Marmara’sı Ege’si
 İç Anadolu Doğu vatandır(bizimdir) her bölgesi
Bir asker şehit olsa yanıp tutuşuyorum
Elazığ’da kar yağsa Rize’de üşüyorum"

Üşüdüğümüz o günleri, kara kışları unutmamız ne mümkün.. Ya da şöyle belirtelim: Kimler unutturabilir?

Peki, ülkemize karakışları yaşatanlar, ne oldu da şimdi demokrat bir kimlikle(!), sözde bahar söylemleriyle ortada dolaşıyorlar? Sadece söylemleriyle mi? Afişlerde çiçek olup açıyor, türkülerde halay başı oluyorlar?

Bütün bu yoğun çabalar, sadece barajı geçmek için olmasa gerek.. Hani hep deriz ya, ‘acaba bu bir oyun, bu bir proje, bu bir aldatmaca mı?’ diye; işte tam da böyle; HDP bir oyun, HDP bir proje, HDP bir aldatmaca! Gör! Duy! Unutma!…

2015 genel seçimlerinin en demokrat kimliği olarak hikayeleştirilen HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, siyaset yapmıyor, kurgulanan oyunu sahneye koyarak, meydanlarda estirdiği bahar rüzgarlarıyla "PKK’nın kara yüzünü" aklama gibi önemli projelerini de  hayata geçiriyor.

PKK’nın geçmişte yaşattıklarını ve gerçek yüzlerini unutmayanlardan birisi olarak soruyorum,
Bizler bunların şimdi topluma yansıtılan sevgi pıtırcığı hallerine aldanır mıyız?

Bizler bunların sözde barış vaatlerine kanar mıyız?

Bizler bunların Türkiye sevgisine, Türkiye muhabbetine ve Türkiye’ye olan hürmetlerine ve sadakatine güvenir miyiz?

Hikayeler kimin üzerine yazılırsa yazılsın, kişiler nasıl  parlatılırsa parlatılsın, bizler biliyoruz ki tetikçi bir örgüt olan PKK’da insan ikinci plandadır, önce örgüt vardır. Asıl gayeleri ve bütün kurgular etnik ırkçılığa dayalı bir bölünme neticesinde Güneydoğu’da kuracakları güdümlü Kürdistan’dır.

İstedikleri olmazsa yapacakları tek şey var; o da, öldürmek, yok etmek, zarar vermektir. Onun içindir ki(Şimdiler de meclise gidebilme hesabı içinde, MHP ile bile kucaklaşabiliriz gibi söylemlerde bulunsa da…) Sırrı Sürreyya Önder’in bir vakit televizyonda yaptığı konuşmasını iyi anlamak ve yeniden hatırlamak gerekir. “PKK’yla müzakerede sonuç alınmazsa bir gün bir Başçavuş evinize gelir, kapınızı çalar ve evladınız şehit oldu” haberini verir.

Kısacası Türk Milleti, devletiyle bir bütündür, bu gerçeği kabul etmeyen zihniyetin, TBMM’de kimlere ve neye hizmet edeceği ortadadır.

****
7 Haziran yaklaşırken gözden kaçırılan çok önemli  bir durum ise seçim güvenliği; Güneydoğu’daki yaşanılan güvensiz ortam; yani batıya bahar açtıranların doğuya yaşattıkları kara kış.

Tehditlerle sandığa giden, daha sandığa gitmeden oylarının rengi bile belli olan insanların yalnızlığı. Buraya kadar yaşanılanlardan ve yaşatılanlardan, katillere verilen bunca  tavizlerden elbette ki tek sorumlu iktidardır. İnancımız o ki, sandıklar açıldığında iktidar bunun karşılığını fazlasıyla görecektir.

Dört mevsimin bereketini ve selametini görmek için hafızalarımızı yoklamak, yanlışın ve doğrunun adresini iyi belirlemek zorundayız. Özetle, geçmişini unutma; geçmişte yaşanılan acıları, dökülen kanları ve gözyaşlarını unutma; şehitleri, gazileri, şehit ve gazi ailelerini unutma; toplumsal yaralarımız henüz çok taze ve halen sızım sızım sızlamakta, henüz kabuk bile bağlamamış yaralarımıza unutkanlığınla bir kurşun da sen sıkma!

7 Haziran seçimleri… Öncelikle ülkemize ve demokrasimize hayırlara vesile olmasını niyaz ediyor ve ekliyorum: HATIRLA!

2002’den bu yana yapılan ve yapılmayan her şeyi hatırla!

Ülkemizde ki, açlık sınırını, işsizlik rakamlarını, işçinin, emeklinin mağduriyetini…

17-25 Aralık’ı, ayakkabı kutularını, para sayma makinelerini, “paraları sıfırladın mı oğlum?” diyen Erdoğan’ı hatırla!

Hatırla ki, sen ezilme, sen tükenme, sen yok olma!…

Allah yardımcımız olsun..

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!