Adamın birisi terziye ısmarladığı takımı denemektedir.
Terziye, “Bu kolu biraz daha içeri almalısınız” der, “fazladan üç santim uzun bu.”
“Hayır” der terzi. “Kolunuzu dirsekten bükün… Bakın, işte, yen nasıl çekiyor.”
“E, tamam” der adam, “fakat şimdi de yakaya bir bakın. Dirsekten kolumu büktüğümde yaka ta enseme çıkıyor!”
“E” der terzi, “Başınızı dik tutun ve biraz arkaya atın. Şahane oldu şimdi.”
“İyi ama böyle yapınca sol omzum sağdan üç santim aşağı kayıyor!” der adam.
“Hiç dert değil” der terzi, “belden sola doğru biraz eğildiniz mi, tamamdır.”
Adamcağız sağ kolu kıvrık ve yana açık, kafası dik ve biraz geride ve belden sola yatık çıkar terzinin atölyesinden… Sallana tökezlene, bir garip yürümektedir.
Aynı anda sokaktan geçen iki kişi adama dikkat eder.
“Vah zavallı adamcağız” der birincisi, “genç yaşta sakat kalmış. İçim paralandı valla.”
“Öyle ama terzisinin bir dahi olduğu kesin” der diğeri, “baksana takım elbiseyi tam oturtmuş!”
(Hikâye, bir terzi beceriksizliğinin, adama nasıl yansıdığını ve adamı ne hallere düşürdüğünü anlatıyor…Giysiyi adama değil, adamı giysiye oturtmuştur!…)
Orasını burasını çekiştirerek yürümeye çalıştığımız, siyasetin ölçüp biçerek üzerimize giydirdiği “başkanlık sistemi” gibi… Sallana tökezlene yürümemiz bundan.
Olmadı bir türlü üzerimize oturmadı. “Başkanlık Sistemi” adı altında, yeni bir sistem inşa ettiklerini iddia edenlerin de, sistemin bize uymadığını görmeleri gerekir.
Başkanlık sistemini savunarak “evet” diyenlerin en çok savundukları şey neydi?
“Artık koalisyonlar olmayacak, milletvekili transferleri yapılmayacak.”
Bugün Siyasetin anlayışında ve kurumlarında değişen bir şey var mı? Yok!
İttifaklar ve partiler arası gizli alışverişler devam ediyor.
Yol yok, yordam yok!
Bütün telaş kendi ikballeri için… Yan yana gelemeyeceklerini ifade ettikleri siyasi partiler ve kişilerle bile işbirliği içinde olanları görüyoruz.
Siyasi partilerin nerede durdukları neyi savundukları belli değil.
Kendi iç meseleleri yüzünden, ülke sorunlarını tam anlamıyla dillendiremiyorlar.
Muhalefet siyasette önemli bir misyonun sahibiyken hala, “iktidar üzerinden” sorun üreterek siyaset yapma gayretinde. Problem çözme üzerine odaklanmaktan çok, mevcut iktidarı yıpratarak puan kazanma derdinde…
Başkanlık sistemi üzerimize uymadı, oturmadı… Lakin siyasetin terzilik zihniyetinde de bir değişiklik yok! Bu gidişle hiçbir sistem bizim “dik ve doğru” yürümemize yardımcı olmayacaktır.
Sorunsuz bir siyasetin olmayacağı söylenebilir fakat çözümsüz bir siyasetin ülkemize vereceği hiçbir şey yok, olamaz da. Tarih 2021 ve siyasi partilerde hala Lider sulta yönetimleri ağırlıkta. Bu zihniyet mi, “Güçlendirilmiş Parlamenter sistemini” tesis edecek.
Milletin ne istediği belli; çözümlü, ilkeli ve omurgalı siyaset… Yarınlara, yalpa yapmadan, iri ve diri olarak yürümek…